Y

485 47 96
                                    


Önceki bölümleri o kadar okudunuz insan bir oy verir beee tıch tıch tıch.
Küstüm oy vermeyenlere.

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Bugün delicesine ölmek istiyordum , ama bu hislerim sen beni oradan çektikten sonra yok oldu.

Hani hayata karşı hiçbir tepki veremediğiniz anlar olur ya. Ne tepki verebilir ne de nefes aldığınızı hissedersiniz. Durur , sanki donar tüm vücut.

Sanki sıyrılır bedeninizden ruhunuz. Üzüntünüzü ve diğer birçok duyguyu yansıtan gözleriniz adeta bir çöle döner. Bütün vahalar kaybolmuştur.

Hayatın yaşı sorun etmediği bu dünyada başıma gelenler her gün gömdü beni içten içe. Kendimi tuttuğum her bir saniye öldüm ben. Her şeye rağmen söylediğim 'iyiyim' yalanı kemirdi içimi.

"Ben iyiyim."

O yalanlardan biri değil bu. Bu sefer gerçekten iyiyim çünkü artık kurtuluyorum sizden. Kafamın içindekilerden , bağırışlardan ve yalnızlıktan. Ben artık duymayacağım o sesleri.

Okuluma ; yıllardır sessiz kaldığım , amaçsızca ders çalıştığım o yere geldim. Ben öldükten sonra belkide ilk ve son kez sesimi duyacaklar burada.

Çatının ucuna biraz daha yaklaştım. Sinirliydim. Dakikalardır aşağıyı izliyordum. Aklımda sürekli yaşadığım güzel anılar beliriyordu. Her ne kadar kötüleri de peşinden gelse de beynim onlara odaklanmayı reddediyordu.

Aklıma tekrar Seok geldiğinde onu zihnimden uzaklaştırdım. Biliyordum ki onu düşünmek şu an isteyeceğim son şeydi. Ait olduğum yere gitmek istiyordum.

Hayatımdaki en mutlu günümün öldüğüm gün olacağını kim bilebilirdi? Beni tanımamalarına rağmen kucak açan insanları gördükten sonra ölecektim. Yüzleri belirdi gözümün önünde. Kurumuş göz yaşlarım bir anda yılın ilk yağmuru gibi aktı sorumsuzca.

Sevdiğimiz insanların üstümüzdeki etkileri çok garipti. O kadar acı çekmeme rağmen hala bir yanım yaşamak , onlarla olmak için çaba gösteriyordu.

Bu sefer dinlemedim iç sesimi. Çatının diz boyu olan duvarına attım bir adımımı. Diğerini de atacağım sırada hışımla tutularak geri çekildim. Dizlerimin üzerine düştüm sert bir şekilde. Ellerimi de yere koyup ağlamaya başladım. Saçlarım yer çekiminin etkisiyle tüm görüş alanımı kapatıyordu.

Neden ağladığımı da bilmiyordum. Atlayamadığım için mutlu muydum? Yoksa üzüntü müydü bu hissettiğim? Veya az önce olabilecek senaryonun korkunçluğu mu acıtmıştı.

"SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN RONA! !"

Kulaklarımda bağıran sesi duymamla birden kaldırdım kafamı.

Gördüğüm yüzün gerçekliği ölüp ölmediğimi sorgulattı.

" Bang Chan oppa!" diyebildim sadece. Onu görmeyi beklemiyordum.( oppa kelimesini başka yerlerden anlamayın. bizde abi neyse onlarda da o.)

"YA BEN GELMESEYDİM! MİNHOYLA FARK ETMESEYDİK. BİR STAY BUNU NASIL YAPAR! "

Ne yani beni merak edip mi gelmişti ? Bu kadar değerli miydim?

Sevilmenin verdiği his daha çok ağlamama neden oldu. Bebek gibi ağlıyordum. Chanın sinirli gözleri yumuşadı sonra doldu.

"Ben çok yoruldum artık. Düzelmiyor ne yaparsam yapayım olmuyor. Yapayalnız , bu dünyada kaybolmuş hissediyorum." Bir yandan ağlıyor bir yandan ağzımdan sözcükler dökülüyordu.

✓ Daddy Issues | Bang Chan | SKZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin