Lishey Krallığı, büyü gücüne sahip Lishey ailesi tarafından yönetilen ufak bir krallıktı. Topraklarını büyütmek istediler ve bu Mevsim Krallıklarının dikkatini çekti. Bir araya gelen üç krallık Lishey'e girmiş, çoğu Lishey'i öldürmüştü. Geriye kalan Madeline ve Aaron'du. Onlar pes etmeyecek, kanlarının son damlalarına kadar savaşacaktı. Tanrıça'dan güç istediler. Yıkılan, ezilen ülkelerini ayağa kaldıracak bir yol. Tanrıça Gaia onlara daha fazla güç verirse dengenin bozulacağını biliyordu. Masum dört çocuk istedi. Gücü onlara verecekti. Topraklarını kurtarmaya yetecek kadarını.
Ve ülke bu çocuklar sayesinde kurtuldu.
Aaron ve Madeline biliyordu ki Mevsim Krallıkları bir kere onlara saldırmışsa, ülkelerine girip kan dökmüşlerse sadece Lishey'in ayakta kalması yetmeyecekti. İntikam istiyorlardı, güç istiyorlardı, tüm kıtada at koşturmak istiyorlardı.
Tanrıça Gaia'nın dört saf kalbe, dört çocuğa verdiği yaratıkları kontrol etme yeteneği kıtayı ele geçirmenin tek yoluydu. Lakin çocuklar, o saf kalpler fazla merhametliydi. Madeline ve Aaron'un isteklerini yerine getirmeyi reddediyorlar, yaratıkların kontrolünü diğer krallıklara karşı kullanmak istemiyorlardı. Lishey kurtulmuştu. Dahasını istemek açgözlülük olacaktı.
Madeline ve Aaron Lishey ise açgözlüydü.
Yaratıkların kontrolünü bir işi beceremeyen, korkak çocuklardan almak zorundalardı. Gaia tarafından yaratıklar topraktan yaratılmıştı, Gaia çocuklara kendi kanını sunmuş, yaratıklar bu sayede çocuklara biat eder olmuştu. Demek ki önemli olan bu kanı almaktı.
Madeline ve Aaron da kanı aldı. Bir gece yarısı çocukları akşam yemeğinden sonra mahzenlere götürdüler. Çocuklar yaratıkları çağırsa dahi yaratıklar mahzene ulaşamadı. İki kurtarıcı, iki açgözlü, acımasız yönetici çocukların bedenlerini onlar hayattayken yemeğe başladılar ve ölünceye kadar da yemeye devam ettiler. Oradan tek çocuk kurtuldu.
O çocuğun adı Arnold Derrick idi ve hayatının geri kalanını saklanmakla geçirmek zorundaydı.
Lisheyler sahip oldukları büyünün yanında onlarca yaratığa da hükmederken karşı konulamazlardı. Ama lanetlenmişlerdi: Hissettirdikleri acıyı hissetmekle. Her gece yarısı sabaha kadar çocukların acılarını yaşamakla. Tekrar ve tekrar. Her gece acı içinde ölüyor her sabah iyileşiyorlardı. Bu acı onları akıllandırmak yerine caniliklerini farklı bir boyuta taşımalarına neden oluyordu.
Madeline ve Aaron büyük zafer öncesi kaybettikleri o savaşın ardından kendilerine karşı çıkma cüretinde bulunan, mevsimleri birer silaha dönüştürme yeteneğine sahip her insanı, her aileyi ve o kanı taşıyan tüm nesli yok etti.
Kıtada mutlak bir hakimiyet kurdular.
Denge bozulup güç bir ailede toplanınca insan ırkının sonu gelmişti. Kıtlık kıtada baş gösterdi. Topraklar karardı, kurudu. Açlık ve sefalet başladı.
Madeline ve Aaron yaşadıkları yıllar boyunca bunun üstesinden gelmekle uğraştılar ama yapamayınca Gaia'nın önünde dizlerinin üzerine çöküp bunu durdurması için yalvardılar. Çektikleri acı onları delirtiyordu. Kıtlık toprakları yok ediyordu. Yönettikleri insanlar, tüm kıta bir bir ölüyordu. Ama en çok da yüzyıl boyunca çektikleri o dayanılmaz acı. Kıta ya da halk değil, o dayanılmaz lanet son bulsun, acı bitsin diye pişman göründüler, her şeyden vazgeçmiş gibi davrandılar. Aslında vazgeçmişlerdi, en azından kendileri için.
Gaia verdiği gücü geri alamazdı. Lishey ailesine ait kandaki büyüyü de alamazdı ama mühürleyebilirdi. Yaptıklarını unutmasınlar diye et yemelerini yasakladı, insan öldürmelerini de. Lanetin dahası gücün yayılmaması için farklı soydan türemeleri engellenmeliydi. Birbirlerine mahkum oldular ve evlilikleri aile içi ile kısıtlandı.
Üç yemine karşılık tüm güçleri mühürlendi. Lishey'in hizmetkarı olmaya ant içtiler. Bu Gaia tarafından kabul edildi. Lishey soyu boyunca kurallar ve hüküm devam edecekti.
Artık acı ve lanet olmayacaktı. Lishey kıtadaki yönetimini bırakacak kendi topraklarına dönecekti. Kurallara uydukları sürece Mevsim Krallıkları'nda huzur hüküm sürecekti.
Madeline ve Aaron yaptıklarını gizledi, tarihi çarpıttı ve neslinin devamında kurtarıcı görünmek için kitapları değiştirdi. Her dehşete şahit olan saray bile kullanılmayacak, yeni sarayda yeni tarihle yepyeni bir kaderleri olacaktı.
Her şey yolunda gitti.
Madeline ve Aaron'un ölümünden sonra bile soyları kurallara biat ederek dengeyi korudu. Üç yemin bozulmamış, mühür kalkmamıştı. Her krallık kendi sınırları içerisinde mutlu mesut yaşıyor, hiçbirinin diğerinden fazla ya da az gücü bulunmuyordu.
Ancak ölmeyi göze alan, kanında taşıdığı güçten vazgeçmiş görünen Aaron nesiller sonrasına bir miras bırakmıştı. Madeline ve Aaron Lishey çocuklarıyla birlikte kutsanıp acıdan ve güçten arınsa da kıtadan sürülerek gizlenmiş bir çocuk her ikisini, acıyı ve gücü son raddesine kadar taşıyordu. Ülkesinden uzakta, acı dolu yüz elli yıl geçirmiş, babasından, huzur içinde yaşamını devam ettiren her bir Lishey'den nefret eden, her birini kanda boğma isteği ile yanıp tutuşan Valerian.
Tahtta hakkı vardı. Babasından kalan yaratıklara hükmediyordu, kanındaki büyüye hakimdi ve acı onu en az Aaron ve Madeline kadar delirtmişti.
Üzerindeki laneti kaldırmanın bir yolunu bulmak için kıtaya ayak bastı, kurulan her dengeyi ve krallıkların düzenini bozmaya niyetliydi. Çektiği her acıyı onlara tattırmak istiyordu. O zorluklarla cebelleşirken lüks ve sefa içerisinde hüküm süren her Lishey'in yaşadığını yaşaması en büyük arzusuydu.
Ancak kıtaya büyük güce sahip yemin etmemiş, kısıtlanmamış bir Lishey'in ayak basması dengeye aykırıydı.
Tanrıça, düzeni tekrar sağlamak adına her birinin yok edilmesine karar verdi: Üç yemini bozarak Valerian'a karşı kendisini dahası ülkesini korumayı düşünen mevcut Prenses Adya Lishey'i. Valerian'ı ve kıtada kendine boyun eğmeyen herkesi.
Mevsim Krallıklarında, mevsimlerin güçlerini taşıdığı için öldürülüp toprağa gömülen her tohum tekrar yeşerecekti. Baharın çocukları Nevyah'ta, güzün çocukları Sheta'da, kışın çocukları Nedam'da ve yazın çocukları Lishey'de tekrar doğacak, denge adına Gaia'nın tarafında yer alacaklardı.
Artık, Mevsim Krallıkları'nda hüküm süren tek şey vardı:
Savaş.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mevsim Krallıkları Kitap 2 Kan Teklifi
FantasiaTanrıça uyanıyor. Mevsim Krallıkları'nda dengeyi bozanlar adına ölüm geliyor. Adya Lishey, Krallığın savaşta ezildiğine şahit olurken güce ulaşmanın tek yolunun Tanrıça'nın hükümlerine karşı gelmek olduğunu anlıyor. Artık seçim onun ellerinde: Kaçm...