Hoş geldin...💃
İyi okumalar ⚜️_________________________
"Daha ne kadar oradan dinleyeceksin alfanın yanına gel omegam"
Yavaşça başını kapıdan uzattı Omega, içerideki Prens'in yalnız olduğumu gördüğünde, Derin bir oh çekti içeri girdiğinde
Prens kocaman Gülümsemesi kısılan gözleriyle kendisine bakıyord.
"Jimin, Sence de konuşmamız gereken şeyler yok mu?" şu an bu konuşmadan kaçmak istese de yapmaları gerektiğini biliyordu omega olan.
"Evet konuşmalıyız Prensim, önce izin verirseniz ben konuşmak istiyorum."
Başını kaldıramıyordu az önceki cesaretini yemiş gibiydi.
"Prensim.. Ben özür dilerim. Önce ana kraliçenin, Daha sonra da kralın huzurunda bunu yapmak zorunda olduğum için, Özür dilerim. Ancak Bunu ben yapmak istemedim. Yapmak istediğim tek şey sizi bu esaretten kurtarmaktı. Bunun için başka seçeneğim olmadığı için, bunu yapmak zorunda kaldım."
"Biraz içeriye doğru girebilir misin?" dedi konudan bağımsız olarak Prens. Jimin birkaç adımda prens'e yaklaştı. Prensin gözleri Omega olanın yüzünde itina ile yavaş yavaş gezdi, sonra konuşması gerekenin kendisi olduğuna karar verip cümleye kendisi başladı.
"Yaptığı şey için teşekkür ederim. Benim için bu kadar çok uğraşabileceğine inanmamıştım açıkçası, şaşırdım. özür dilemen gereken hiçbir konu yok. Üstelik benim sana teşekkür etmem gereken birçok şey var."
Omega ellerinde olan gözlerini kaldırmıyordu, bu prensibi biraz rahatsız etmişti. Mahcup muydu? Kendisi için yaptığı fedakarlığa rağmen üzülmüş müydü acaba, diye düşünmeden duramıyordu.
"Ben... Omega'nızın olup olmadığını bilmeden omeganız olarak konuşmamalıydım." Karın ağrısı belli olmuştu. Daha çok gülümsedi Alfa.
"Ancak isterseniz aradan geçen bir iki ay sonra anlaşamadığımız veya alfanızın beni istemediğini söyleyebiliriz. En mantıklı fikir bu olarak geliyor. Tabii sizin de fikriniz varsa ben uygularım " diye hızlı hızlı konuşmaya çalıştı Omega. Sözünü kesti Prens hızla
"Jimin, bu Esaret hayatında olduğumu kendin gördün, biliyorsun, omegamın olup olmadığını da biliyorsundur mutlaka. Rahatla, kimse yok." Muzio bir gülüşle kıvrıldı bu sefer dudakları
"Ayrıca.... Omega'nın kim olduğunu duymus olmalıydın, Az önce tanışmış olmalısın. Kendisi kralın önünde cesurca rest çekiyordu. Görmedin mi?" diye kocaman sırıtmayla konuştu Prens. Mutluydu.
"Senden tek isteğim var Jimin. Kim'lerin hanedanlığına benimle gelmeni, orada yaşamanı istiyorum. Sadece tedavi için değil gerçek bir yaşam..."
"Sen bana bir umut vaat ettin, izin ver Ben de sana karşılık olarak huzur vereyim. Sen bana derman olmak istiyorsun, Ben de sana yara olan şeyleri tek tek sarayım. sadece izin vermeni istiyorum."
Omega olan nefes alamadı, birkaç saniye alfanın her sözü kalbine zarardı. Yutkundu önce başını salladı, sonra yavaşça dudakları kıvrıldı.
" Zaten bir yola girdik prensim, ya bu yolda öleceğiz," güldü
"ya da gerçekten mutlu bir hayat süreceğiz." Başını kaldırıp "Ancak Ben ikisine de varım.""Öyleyse birbirimize her zaman sadakatli ve dürüst olacağımıza söz veriyor musun? "deyip küçük parmağını uzattı Prens, yüzünden silinmeyen gülümsemesi ile. Omega ise önünde birleştirdiği ellerini çözüp, kendi ellerine baktı. İlk defa bu tombiklik kendisini utandırmıştı. Küçük olan, küçük parmağını Prens'inkine sarıp
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
trying for my alpha ~JIKOOK~
WerewolfGeleneksel Moon hanedanlığı... Başbakanının konağındaki, iki omega evladından, erkek olanda bir sorun vardı. Zira, erkek omega kendini, eğildiğinde ayaklarını göremez halde buldu. Başbakan ailesinin en büyük omega evladı olan Jimin, Başbakan Park'ı...