trying for my alpha ~JIKOOK~

22

Hoş geldin...💃
İyi okumalar ⚜️

___________________________

BİR HAFTA SONRA.

Bir haftadır hayatları standartların da üstüne çıkmıştı. Omega olan mühürlendiklerinden beri etrafa ayrı bir neşe ve güzellik saçıyordu. Alfa ise omegayı hissetmeye başladığından beri, tedavisinin yanı sıra omegasının mutluluğunu hissediyor ve bununla mutluluk duyuyordu. Kim hanedanlığının malikânesi KİM JUNG-WOOK’ UN ölümünden beri ilk defa hep birlikte mutluluk yaşıyorlardı. Dedesi KİM JİANG CHENG (neden bu ismi seçtiğimi birisi çok iyi bilir) dün gelmişti ve oda kızının ölümünden beri gerçekten gülümsemişti torununu ve omegasını görmesiyle.

Jimin ve jungkook için hayat şuan daha farklı ilerliyordu. Belki resmi olarak birbirlerine hala aşklarını itiraf etmemiş olsalar da, birbirlerine ne kadar değer verdikleri gözle görülür derece de fazlaydı. Ayrıca alfa olan yalnız kaldığı zamanlarda omegasına sık sık öpücükler veriyordu. Yanaklarını her zamankinden fazla ve özgürce seviyor. Kokusuyla işaretleyerek kendine ait olduğunu herkese ilan ediyordu. Jimin ise hırçın ve asi omegasının nerelere kaybolduğu hakkında fikir dahi yürütemiyordu. Omegası mühürden beri fazla uysaldı. Jimin ne derse itiraz etmiyordu. Alfasının yanında içinden çıkmak için göğsünü parçalamaya çalışmıyordu.

O gün....

Mühürlendikleri gün bayıldığı için büyük utanç duyacağını düşünüyordu ancak alfa olan panikleyerek kendisini uyandırmaya çalışmış uyanınca da konuşmasına izin vermeden sarılarak koynunda uyumuştu. Gerçek anlamda koynunda uyuyordu artık alfa olan.  Mühürlendikleri günden beri koku bezlerini ufak ufak öpücükler bırakıp kokusunu soluyarak uyuyordu. Birkaç kere özür dilemek zorunda hissederek lafını açmaya çalışmıştı jimin ancak jungkook izin vermemiş, bacaklarını bahane ederek konuyu her seferinde saptırmıştı. Aslında omega olana zorunluluk hissetmemesi için özgürlük sağlıyordu ve bu jimin için gerçekten hayatındaki en güzel olaylardan biriydi.

Jungkook sağ bacağını büyük ölçüde hareket ettirebilmeye başlamıştı. Sağa ve sola çevirebiliyordu artık. Sol ayağı içinde aynı durum sağlandığında artık yürüyebilecekti. Alfa geçen günler boyunca aslında sevindiği şeyin yürüyebilme imkânı değil, ilerleyen durumu karşısında omeganın sevinci olduğunu fark etmişti. Kendi için değil jimin için başarmaya çalışıyordu. Jimin her işiyle kendi ilgilenmeye çalışıyor yapmak istemediği şeyler olduğunda çekinmeden azarlıyordu. Jungkook yıllar sonra yaşam isteği ile dolup taşıyordu. Omegasının kendisi için uğraşması gibi onun için var olmaya çalışıyordu.

Ayrıca jimin mühürlenmeden sonra büyük ölçüde kilo kaybetmişti. Yüzünün güzelliği her geçen gün daha da aydınlanıyordu. Artık gözleri kiloları yüzünden değil gülümserken kayboluyordu.  Dün gelen Taehyung ‘ben yokken kimse sanırım iyi bakmamışsın baksana dal gibi kalmışsın’ diye isyanlar etse de, jimin bu durumdan da mutluydu. Geçen gece uyumadan önce söylediği ‘’o eve ve yaşadıklarıma dair her şeyi silelim alfam. Önce zihnimden sonra vücudumdan. Bir bir silelim. Sıfırdan başlayalım olur mu?’’ dediğinde tereddütsüz kabul etmişti jungkook. Jimini çirkin bulduğundan değil. Ancak her seferinde oraya ait şeyler zihnine hücum ediyor ve rahatsız ediyordu jimini. Bunu istemiyordu alfa.

Şimdi ise dün dinlenmesi için müsaade ettiği dedesiyle yüzleşmek için bekliyordu. Jimin yanında olabileceği teklifini etmiş olsa da kendisi yapmak istiyordu. Ailesi için, omegası için var olması gerekiyordu. Bunu geçmişinden arınarak geri de bırakarak yapmak istiyordu. Dedesine büyük bir özür borçluydu en başında. Atlamayacaktı. Omegası için yarım ve çatlaklarla dolu bir duvar gibi değil, bir bütün olarak arkasında duracaktı.