Nefesi kesiliyor. Bu adamın her dokunuşu, en ufak bir teması bu küçük kadının nefesini son damlasına kadar tüketiyor ve yeniden hayat veriyor. Her seferinde onun güçlü elleri önce onu öldürüyor ve sonra yeniden yaşama döndürüyor. Yeniden, yeniden ve...
Cihangir ile biraz daha durup başka şeylerden konuştuktan sonra beni evime bıraktı, daha doğrusu bıraktılar çünkü arkadan bizi iki araba dolusu adam takip ediyordu. Aslında buna pek şaşırmamıştım, Cihangir için güvenliğin önemli olması gerekliydi. Şimdi evdeyim ve kızlar bu saate kadar beni beklemişler. Eve geldiğimde beni hemen mutfağa götürüp masaya oturtmuşlardı. Üzerimi değiştirmeme bile izin vermeden zorla ne olduysa anlattırdılar. Çok da zorla olmamış gibi yaniiii içimde de kalmasın değil mi? Olayları teker teker anlattıktan sonra Fatma "Ee aldın mı yüzüğü?" diye sordu. Cebimdeki elimi yavaşça çıkardım ve yüzük kutusunu masanın üstüne koydum. "Hassiktir!" bu küfür üçünden aynı anda çıkmıştı. Şu Merve ile Defneye küfür ettirdin ya daha ben bir şey demiyorum sana Yüz ifadeleri gerçekten çok komikti. Yüz ifadelerinden dolayı yüzümde bir tebessüm oluştu çünkü bunu gerçekten beklemiyorlardı. Yüzük kutusunu açtım ve kızların yüzlerindeki şok ifadesi yerini hayranlığa bıraktı. Allah aşkına şu kızları duygudan duyguya sokma yazık yahuu haklısın Lilithcim ama elimde değil😂 "Ay bu çok güzeeeel." diyerek eline aldı Defne ve incelemeye başladı. "Nereden bulmuş kız bunu?" "Bilmiyorum merocum." "Sorsaydın keşke sevgilime aldırırdım." "Başka yüzük buluruz aşkım sana." "Aşkım benim yaa." "Sefa almaz ki bana 'Ne gerek var aşkım?' der o." "Aman da aman üzülme sen kız, eşşek gibi alacak. Üzülme sen o almazsa ben alırım ama sahtesini." deyince birlikte gülmeye başladık.
Konu bittikten sonra hepimiz odalarımıza geçtik. Odama girdim ve çalışma masamın kenarındaki kilitli çekmeceyi her zaman yanımda taşıdığım anahtar ile açtım ve içindeki kutuyu çıkardım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kutuyu açıp içindekilere bakmaya başladım. Bir sürü fotoğraf, bir tane tişört, bir sürü küçük küçük notlar yazılı olan kağıtlar ve şimdide bir yüzük... Cihangir'i tanıyorum, bu kutu içerisinde Cihangir'in bulabildiğim her fotoğrafı, geçen gün aldığım tişörtü, onun ile ilgili edinebildiğim bilgiler yazdığım küçük kağıtlar ve artık bir yüzük var. Cihangir'i tanımasaydım o kadar şey sonucunda onu belindeki silahı ile öldürürdüm. Sonuçları umrumda olmazdı ama tanıyorum, tam 1 yıldır o yüzden her şey benim isteğim neticesinde gerçekleşti. Bundan sonra da öyle olacak. Zaten Cihangir bana zorla bir şey yaptırmaz, o kadar tanıdım ki öyle bir niyeti olsaydı benimle böyle bir konuşma yapmazdı, beni beklemezdi istediği anda kaçırabilirdi ve kimse beni bulamazdı ama yapmadı. Bu da bana takıntılı değil aşık olduğunu gösteriyor. Peki ya sen? Ben... Ben de ona aşığım. Hem aşık olmasam onun ile ilgili şeyleri neden biriktireyim veya neden yüzüğü alayım?
Daha önce hayatıma giren hiçbir erkek için "aşık oldum" demedim. Cihangirden başkasına da demek istemiyorum. Bunca zaman onun bana gelmesini bekledim ve bunu neden yaptım onu bilmiyorum, sanırım korktum. Çünkü bu hayatta neye ben gittiysem o da bende gitti ama Cihangir'in gitmesine izin vermem, veremem. Uzaktan ona bu kadar bağlanmışken yan yana olsak nasıl olurum düşünemiyorum. Sanırım arkasında yavru ördek gibi dolanırdın koşa koşa Bence de... Lilith'in bu sözü gözümde birkaç görüntü ve bu görüntüler sayesinde yüzümde bir tebessüm oluşmasını sağladı. Hayali güzeldi, çok güzeldi... Daha sonra onu öğrendiğim ilk gün geldi aklıma. Yaklaşık bir yıl önce güvenliğim için peşimde olan adamlarının sayesinde öğrenmiştim onu.
