Second Marriage with the Alliance Marshal (BL) Novel

Bölüm 24

Geçici işaret

Herkes kokladı.

Ferahlatıcı, bilinmeyen bir çiçek kokusuydu.

İnsanların kalplerini kolayca kendine bağlayan büyüleyici ve karşı konulmaz bir büyü yaratıyordu.

Salon sessizliğe gömüldü.

Sadece her zamanki gibi melodik bir müzik sesi duyuluyordu ve bu da tüm salonun daha da sessiz görünmesini sağlıyordu.

Güzel kokulu feromonun rehberliğinde herkes dikkatini sahnenin ortasındaki Xu Xinghe'ye çevirdi.

Bazı gözler şaşkınlık ya da merak ve keşif doluydu;

Bazılarının gözleri ahlaki bir kısıtlama ile izledi;

Bazılarının gözleri arzu dolu, sıcak ve huzursuz oldu. Gözlerinde bir umut ateşi parladı...

En sıcak görüntü Xu Xinghe'nin önündeki kişiden geldi.

Ling Changfeng gözlerini kaldırdı. Doğal olarak kayıtsız olan gözbebekleri yavaş yavaş kırmızıya dönüyordu.

O anda, Xu Xinghe'nin bugün neden farklı göründüğünü nihayet anlamıştı.

Bir alfanın en ilkel dürtüleri uyanmaya başlamıştı.

Bu dürtüyü dizginleyip dizginleyemeyeceğini bilmiyordu.

Bir ses ona, onu yere ser, ısır dedi.

Başka bir ses ona, oraya bakma, gözlerinin içine bak dedi.

İki sesin şiddetle çarpıştığı anda, her yönden bakışlar hissetti.

Sayısız kötü niyetli göz etrafını sarmış, kucağındaki hazineye bakıyor ve fısıldaşıyorlardı.

Çılgınlık bir anda zirve yaptı.

Uyumsuz gözbebekleri tamamen karardı ve ardından ziyafet salonunu rahatsız edici ve korkunç bir feromon sardı.

Sanki cesur şövalye korkunç bir ejderhaya dönüşmüş, hazinesini gözetlemeye cüret eden kalabalığa düşmanca bakıyor ve sinirli, ateşli bir nefes salıyordu...

"O bana ait."

Ling Changfeng kendi kendine düşündü.

"Onu işaretlemeliyim."

Böylece, çift renkli gözbebekleri aşağı doğru süzüldü. Kavurucu bakışlar Xu Xinghe'nin boynunun arkasındaki et parçasına kilitlendi.

Xu Xinghe anında kafa derisinin karıncalandığını hissetti.

"Ling Changfeng..."

Başı dönen Xu Xinghe titreyen bir sesle başını kaldırdı ve bir çift kızarmış gözbebeğiyle karşılaştı.

İçgüdüsel olarak geri çekildi.

Bu ürkütücü derecede tanıdık bakış, endişeli kalbindeki havai fişekleri çabucak soğuttu.

Bilinçaltında Ling Changfeng'i itmek istedi ama yapamadı.

Ling Changfeng onu şefkatle geri çekti.

"Ne yapmak istiyorsun!" Xu Xinghe zayıf gücüyle mücadele etmeye başladı.

"Kımıldama." Ling Changfeng, kendini rahatsız hissederek direnmeye çalışan Xu Xinghe'ye baktı ve boğuk bir sesle, "Anlamıyor musun? Kızgınlık dönemindesin."