Second Marriage with the Alliance Marshal (BL) Novel

Bölüm 71

Hediye

Sonunda, Şef Xu'nun sorumluluğu ve Mareşal Ling'in kişisel yardımıyla basit, sıcak ve lezzetli bir akşam yemeği zamanında servis edildi.

Xu Xinghe normalde her türlü süslü Çin ve batı yemeklerini pişirmeye alışkındı, ancak şu anda sıradan ev yemeklerinin daha lezzetli olacağını hissetti.

Masadaki üç ya da dört ev yemeğine ek olarak, biraz da barbekü şişi yaptı ve He Han'dan bunları evdeki muhafızlar ve hizmetçilerle paylaşmasını istedi.

Elbette Şef Xu bu sıradan yemekleri yaparken gereken özeni gösterdi.

Congee, yumuşak ve gevrek eti ile pürüzsüz ve kıvamlı olana kadar kaynatıldı ve lezzet doluydu.

Ling Changfeng bile tek seferde iki ya da üç kase içti.

Mareşal Ling, "kendi yaptığın yemek ekstra lezzetlidir" ilkesinden mi kaynaklandığını bilmiyordu ama bu akşamki basit yemeğin olağanüstü lezzetli olduğunu hissetmişti.

Geçmişte, tüm yemeklere karşı her zaman kayıtsız bir tutumu vardı. İster beş yıldızlı bir otelin şefi tarafından yapılmış olsun, ister bir devlet ziyafetindeki klasik bir yemek, her şey ağzında tatsız kalıyordu.

Xu Xinghe ortaya çıktığında bu durum sadece biraz düzeldi.

Bunun nedeni Xu Xinghe'nin üstün aşçılık becerileri değildi. Bunun nedeni, yemeği önemsediği kişiyi de sevmesiydi.

( 爱屋及乌 bir kişiyi sevmek ve onunla ilgili kişi ya da şeylere önem vermek için kullanılan bir metafordur)

Ancak şu anda, kâsesini bitirdikten sonra ikinci bir kâse yemek için inisiyatif aldı.

Sanki ağzındaki yemek aniden orijinal tadına ve rengine kavuşmuş gibiydi.

Yanında bulunan Emir Subayı Qin, patronundaki ince değişiklikleri fark etti ve şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı.

Aslında bir kase daha yemek istiyordu ama sonunda kaşığını bıraktı ve patronuyla yemek için kavga etmemeye karar verdi.

Evet, Emir Subayı Qin henüz ayrılmadı. Gerçi Ling Changfeng'in onun bir an önce gitmesini istediğini anlayabiliyordu.

Ancak Xu Xinghe'nin nazik daveti üzerine yine de haklı olarak kaldı-

Malikânenin diğer efendisi konuştuğuna göre, yemeğe kalamaz mı?

Ling Changfeng, Xu Xinghe'nin kendisini yemeğe davet ettiğini duyduktan sonra hiçbir şey söylemedi. Qin Yuan'ı dışarı itmedi, zımnen kalmasına ve bir ampul olmasına izin verdi.

Sadece o uyumsuz gözlerdeki bakışlar biraz düşmancaydı.

Neyse ki, uzun süre Ling Changfeng'in yanında kaldıktan sonra, Qin Yuan kalın bir deri ve arsız bir yüz geliştirdi. Ayrıca Ling Changfeng'i iyi tanıyor ve ona ne zaman karşı gelip gelemeyeceğini biliyordu.

Bu yüzden gönül rahatlığıyla masaya oturdu ve mutlu bir şekilde yemeğini yedi.

"Bu arada, balayı tatiliniz için bir planınız var mı?" Qin Yuan ağzını sildi ve aniden eski konuyu tekrar gündeme getirdi.

Yüzünde nazik bir gülümsemeyle önce birine, sonra diğerine baktı: "Hepimizin burada olması ve bunu tartışmak için vaktimizin olması nadir bir durum. Bana genel bir yön verebilirseniz, planı ben yaparım?"

Xu Xinghe: "..."

Etrafta dolaştıktan sonra konu yine bu noktaya geldi.

Ancak, yemeğin atmosferi çok iyiydi ve konuyu reddetmek için hiçbir şey söyleyemedi, bu yüzden sadece başını gömdü ve taktiksel olarak sorundan kaçınarak kendi yemeğini yemeye devam etti.