Yeniden

20 0 0
                                    

Kendimi yerden birkaç metre yukarıda süzülürken görmek benim için bile hayret vericiydi.
Tanrının meleklerine verdiği kanatları hep imrenmiştim. Bu köprüye gönderilmeden önce cennetin yeşil vadilerinde  ve Araf ormanın da dolaşmak benim en sevdiğim şeydi . Gördüğüm melekler duygularım çok keskin olsaydı büyük  kıskançlık yaratabilecek güzellikteydi . Aron a göre en güzel olan bendim ama hep imrenmiştim onların beyaz kuş tüyü kanallarına. O Zamanları  hatırlamak  bile içimi burkuyor.  

Dünyaya ayak bastığımız anda hislerimizi  kaybettik. Kalbimin hala var olduğunu ve şuanda kulağımda duyduğum sesiyle kesinlikle bir sorun olmadığı belliydi fakat duyguları olmadan içi boş bir beden gibiyim. Duygularım kaybolduğunda tenim buz tutmuştu sanki.Kendi bedenim donarken Aronun sıcaklığını da kaybetmiştim. Bana dokunduğunda hissetiğim hoş sızı ve sıcaklık, artık hepsinden mahrumdum. Onu özlüyordum.

Yer ve zaman bilmeksizin umursamazca kafamın içinde gezinen düşüncelerle meşgul olmak herzaman yaptım saçmalıklarım arasındaydı. Galiba hatalı üretimde olabilirdim. Tanrı beni yarattığında belki yalnız kalmam felakete yol açabileceğini anlamıştı. Aron sadece köprünün değil benimde muhafızımdı. Benim için doğru olan ne varsa kesinlikle fikrimi değiştirmez yapardım. Bu dünyanın sonu getirebildi. Bu nedenle kendimden korkuyorum. Malesef ki bu düşüncelerim, Aronla aynı anda yaratılmış olduğum gerçeğinin yanında yavaşça sönüp gidiyordu. Aklım düşünlerle ele geçiriliyordu sanırım. Buna bir dur demeliydim artık.

* * * *

Ölüm ve yaşam,  ince bir iplikle birbirine bağlanmış ve bir insanın önüne geçemeyeceği bir durumdu. Bir canlıya hayat vermek ne ilahi bir mucize. Ve ölüm, ömrümüz boyunca yaşadıklarımızla ölçülür ona göre vahşi yada huzurlu olurdu. Ama bu minik kız ne tür bir günahı vardı. Böyle bir sonu nasıl hak etmişti. Tek günahı fazlasıyla masum olmasıydı belkide. Ölümü tersine çevirebilirmiydim, Buna gücüm yetmezdi, çaresizdim. Kim olursam olayım, azrailin kollarından ruhunu alamazdım. Ah bi yanlışlık var onun ruhu cennete değil bu cehennem çukuruna aitti, ruhuna küçüçük bir leke almamış bu beden cehennem ateşiyle kutsanıyordu.

Bu duygularla Tanrıya yalvarmıştım. Yaşadığım derin acı önemsizdi. Hem cezamı hem mükafatımı almıştım. Kendi ruhumun kayboluşunu kabul dahi etmiştim. Yaratıcım beni duymuştu. İçimdeki minnet ve mutluluk yüzümde büyük bir gülümseme olarak yansıyordu. 

Değişiyorduk. Ruhumuz ve bedenimiz hatta duygularımız bile artık değişiyordu. Yaşadığım bu uzun ömür bana çok şey öğretmişti. Beni yavaş yavaş boşluğa itmişti.
Aron iradesinden ödün vermesede oda değişiyordu. Bu belkide tanrının bi oynuydu ve biz başroldeydik. Oyun akış almaz duruma geldiği için senaryoyu değiştiriyordu. Dünyayı ilk kez görmüş ve havanın tadını ciğerlerim ilk kez almış gibiydi.
Düşüncelerim belki yanlış yönde ilerliyordu. Bunları kulağıma fısıldayan karanlığın kendisiydi kimbilir. Doğrularım yanlış, yanlışlarsa doğru gibi gözükür olmuştu artık.
Kesin olan birsey varsa oda arkamda geceyi okşayan kanatlarım ve bedenimi yavaşça kaplamakta olan yeni bir güçtü. Benim hikayeme yeni kişiler dahil oluyordu.

* * * *

Gerçeğe döndüğümde vücudum bir tüyden ibaretti ve ben rüzgarla dalganıyordum. Hava tamamen kararmış, geceyi aydınlatan bir az önceki dolunay kara bulutlar arkasına saklanmıştı. Çukurdan gelen uğultular kesilmiş yerini sessizliğe bırakmıştı.

Ayağım toprağa değdiğinde vücudumda hafif bir titreme geçti. Sıcaktı. Burası çok sıcaktı. Aron yanıma geldiğinde yorgun ve hırpalanmış görünüyordu. İçimde oluşan ona sarılma isteğini görmezden gelmeye  zorladim kendimi . Bana ne oluyordu böyle. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım , artık aklımı başıma toplamak için çabalıyordum.  Kurban edilen kızın yanına gitmek için adım atmıştım ki, bedenim bulunduğum yerde kaskatı kesildi.  Koluma dokunduğunda istem dışı geri bir adım attım. Gözleri hayretle açılmış yüzüme bakıyordu. Buda ne demek oluyordu. Ne yaptığımı bilmez halde bir adım daha geriledim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sonsuz Uçurum MuhafizlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin