Ve Onun İçin Çabalamamıştı Kimse

298 22 10
                                    

Laura'yı takip ederken onun odasına gelmiştik. Sade orta boyutta bir odaydı ve düzenliydi. Berna da Amie'nin yanındaydı. O bahsedilen mekana gidecektik bugün maalesef.

Onların söyledikleri kıyafetleri giymek zorunda olduğum için Laura'nın odasındaydım, onun kıyafetlerinden giyecektim çünkü bende hiç giymediğim için kısa etek vs yoktu!

Genelde y2k tarzı giymeyi severdim. Öyle elbise, etek falan tarzım değildi ama Berna bayıla bayıla giyerdi. Berna ile çok farklıydık. Laura bana uygun kıyafetlere bakarken bir yandan da bana planı anlatıyordu,

" Şimdi şöyle olacakmış, mekana geldiğimizde normal kızlar gibi davranacağız. Bu sırada çete önce dışarıdaki işlerini halledecek. Dördümüz uzakta bir masada olacağız. Onlar dışarıdaki işlerini halledene kadar normal devam edeceğiz kafamızca." derken devam etti Laura diğer çekmeceye yönelmişken,

" Dışarıdaki işlerini hallettikten sonra üst kata gidip Otari'nin bir kaç adamını bulup öldürecekler. Buralarda bizim işimiz yok yani çok anlatmadılar. İşleri bitince onlarla arabaya binip gideceğiz sadece o kadar."

Laura bana siyah sade bir kısa elbise, ona uygun bir ayakkabı verdi. Diğer takıları istememiştim. Elbiseye bakarken yüzümü buruşturdum,

"Bunu gerçekten giymek zorunda mıyım?" Laura başını salladı, "Üzgünüm ama evet. Onların dediklerine karşı çıkamayız biliyorsun." derin bir nefes alıp elbiseyi aldım.

"Biliyorum... Peki, ya onlar işlerini hallederken içeride olay çıkarsa?" dedim.

"Olmaz heralde. Otari genelde kendi gelmez, adamlarını gönderir. Korkuyor çünkü, götü yemiyor. Çünkü biliyor kendi çıkarsa yakalanır direkt." Kapıya yöneldi, "Ben çıkayım, sen giyin sonra da ben giyinirim." Başımı salladım.

~

Çok gergindim. Fazla gergindim. Ben hayatımda hiç gitmemiştim ki böyle yerlere, ne yapacaktım nasıl davranacaktım onu bile bilmiyordum. Ama Laura ve Amie böyle yerlere çok gittikleri için iyi biliyorlardı.

Tek isteğim onlar gibi bana bir adamın yavşayıp sonra yatağa atmaya çalışmamasıydı. Onlarda normal olduğuna emindim ama şimdiden midem bulanmıştı. Laura ne dediyse onu yapacaktım sadece o kadar.

Ufak konuşmanın ardından sadece beş dakika sonra arabaları park etmiş, mekândan içeri girmiş ve Bill'ler ile konuştuktan ve onlar dedikleri gibi gittikten sonra barın hemen yanındaki bir masaya geçmiştik.

"Buraya Amie ile çok geldik, buradaki bir çalışan var April çok güzel kokteyl yapar." dedi Laura, kollarını masaya yaslamış atıştırmalıklardan atmıştı ağzına. Berna'nın üzerinde çok güzel krem rengi bir elbise vardı ve saçlarını topuz yapmıştı.

"April mı?" diye sordu şaşkınlıkla Amie, "Sen yanlış hatırlıyorsun, o April değil, Ruby'ydi." derken önüme gelen kokteylın limonunu alıp ağzıma attım. Limon seviyordum. "Saçmalama." dedi Laura, "Çok iyi hatırlıyorum, kesinlikle Ruby değildi." Bu sırada saçını at kuyruğu yapmış, sarışın bir kız masamıza ilerledi,

"Adımı duydum sanki?" dedi ve bana ve Berna'ya döndü, " April ben, az önce ben ve mükemmel kokteyllarım hakkında konuşuyordunuz sanırım?"

"Memnun olduk." dedi Berna elini sıkarken. "Berna."

"Siz?" diye sordu April, hafif eğilmişti ve elini bana uzatmış bekliyordu ama dalgınlığım ileri bir boyutta olduğu için fark edememiştim. Yüzüme hafif bir tebessüm yerleştirmeye çalışarak elini sıktım, "Ansel. Memnun oldum."

"Bende." April aslında oldukça cana yakın ve sıcak duruyordu. "Kızım yavaş ol biraz." dedi Amie araya girerek. Bunu Laura'ya söylemişti çünkü Laura içeri girdiğimizden beri sarhoş olmak istiyor gibi içiyordu. Bu sırada April yanımızdan gitmişti. "Yoksa tuvalet köşelerinde temizleyeceğiz seni bu gidişle."

"Boş boş burada durmaya gelmedim ben." dedi Laura önündeki içkiyi de kafasına dikerken. Ardından bardağı sertçe masaya koydu. Şuan kendindeydi ama böyle devam ederse yaklaşık on dakika sonra olmayacaktı. "Kafamı dağıtmaya geldim."

Yüksek bar sandalyelerinde oturuyorduk ve önümüzde de bir tane masa vardı. Mekânın içinde kısık sesli bir müzik çalıyordu. Etraftaki insanlar da kısık sesle konuşup sohbet ediyor, gülüyor ve içiyordu. "Beğendin mi burayı?" diye sordu Laura. Aslında bana göre değildi, hem içki de sevmezdim.

"Yani, söyle böyle. İçkiyle pek aram yok. Berna yüzünden böyle benzeri bir yerdeydik ama bu kadar büyük ve lüks değildi. Yarışmaya girmiştim ve kaç tane içti tekledim hatırlamıyorum. İki dakika elli saniyede bir süredeydi galiba. Herkes başımıza toplandığı için oranın sahibi de gelmişti ve kusup her yeri mahvedeceğimi düşündüğü için artık durmam için yalvarıyordu adamcağız. Bir ara da işe almışlardı Berna'yı. Bende merak edip bir kaç kere yanında yardım etmiştim ona. O kadar iğrençti ki. İçki, ter kokusu, tuvaletlerde birşeyler yapan çiftler falan... Patron çok kızıyordu, tek bir içkiyle bütün geceyi içeride geçirenlere para harcamaya teşvik etmemizi istiyordu." Madem Laura buraya kafa dağıtmak için gelmişti, sohbeti ben açacaktım öyleyse.

"Ayy evet ya." diye Berna güldüğünde kızlar da güldü. "Vay be, bizim kızlar ne ortamlardaymış!" Dedi Laura, "O zaman birşeyler anlatma sırası bende. Geçen gün yine zorunlu olarak böyle bir yere gelmiştik, diğerleri işleri hallederken biz Amie ile takılıyorduk böyle." yeni bir içki aldı eline,

"Neyse işte sonra bir adam yanaşmıştı yanımıza, zengin falandı taktı kafayı bize içkiler ısmarladı falan. Haberi yok tabi adamın çeteden. Aklı sıra etkilemeye çalışıyordu bizi. Neyse sonra bu salak böyle devam ederken George'lar geldi falan adam bir sıçtı altına görmeniz lazım." Amine katılırcasına gülüp başını salladı.

"Sonra ne oldu?" diye sorduğumda gülerek omuz silkti, "Öldü tabi." Bunu derken bile çok rahattı. Hadi ama, bir insanın hayatı bu kadar değersiz olamazdı.

"Ee kızlar, yeni hayatınız nasıl gidiyor? Çok sertler mi?" dedi Amie konuyu değiştirerek. Direkt olarak Berna'ya bakıyordu. Berna hafifçe tebessüm ederek başını eğdi,

"Yani, sert değil bana karşı. Kötü gitmiyor. Ama yorulmadım da değil. Gerçi en büyük hayalim gerçekleşti, yorulmak umurumda değil." daha sonra hepsinin gözü bana dönmüştü ama sanki az çok tahmin ediyorlardı cevabımı.

"Sormayın bile." deyip içkiyi kafama diktiğimde Laura anlayışla başını salladı, "Tahmin edebiliyoruz. Tom çetedeki en sert ve acımasız olan. Ve Diana... Bunu hak etmedi." Diana ile ilgili konuşmaya başladıklarında tüm dikkatimi onlara vermiştim. Amie söze girdi anlatmak isteyip.

"Diana uzun zamandır aramızdaydı, bizden önce de o vardı hatta. Kötü bir kız değildi. Tom zaten çok kızla takılırdı ama Diana dahil hiçbirimiz bir şey diyemeyiz. Diana ona hiç zorluk çıkarmaz, istediğini yapardı hep. İtaat ederdi. Ama neden Tom onu vurdu çünkü canı istedi ve hiçbirimiz ses etmedik." Söze dirdim istemsizce,

"Sizden birini, en yakın arkadaşınızı vurdu hemde canı istedi diye ama siz hiçbir şey yapmadınız." Laura ve Amie'nin ne kadar üzgün olduklarını görebiliyordum ama bu Diana'yı geri getirmezdi.

"Biliyoruz, ama bir şey yapamazdık. Gördünüz, ikizi Bill bile karışmadı çünkü onun bile hakkı olmayan bir şeye biz zaten karışamazdık ki. Yoksa sonumuz onunki gibi olurdu kesin. George ya da Gustav bile durdurmak istese Tom, orada ikimizi de deşerdi."

Diana için üzgünlerdi ve hiçbir şey yapamazlardı biliyordum, ama yine de tek bir şey bile dememişlerdi, benim bile demiş olmama rağmen...

Herkesi bir sessizlik kapadığında Berna söze girdi en sonunda, "Ama olmaz böyle, ilk defa baş başa takılıyoruz iki dakikada ortamını çürüttünüz havanın." dediğinde hepimiz Berna'ya baktık. "Daha normal şeyler konuşalım ya mesela, her ne kadar böyle bir hayatların içinde olsak da."

İTAAT ET, HAYATTA KAL / TOM KAULITZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin