Yeni Bir Tanıdık

227 20 7
                                    

Daha dün yattığım koltukta tekrar gözlerimi açtığımda karnım bu sefer daha çok sarılmıştı çarşafla. Zihnimde en son yaşadıklarımız ve gördüklerimiz aklıma tek tek gelince gözlerimi hiç açmamak istedim.

Sonunda uyandığımda en son dikişlerimin attığını hatırladım ama şimdi iyiydim. Diğerlerinden sadece Bill, Tom ve o şerefsiz vardı. Gustav ve kızlar birlikte gitmişlerdi her nereye gittilerse muhtemelen.

Uyanıp direk karşı masada oturan o herifi görünce öfkeyle gözlerimi kapattım bir kaç saniye. Laura'nın gitmesi hâlâ canımı yakıyordu çünkü o iyi biriydi ve arkadaşımdı ama ağlamam ya da üzülmeye devam etmem onu geri getirmezdi. Bu yüzden kaldığım yerden devam etmeye ve daha az onu düşünmeye çalışıyordum her ne kadar zor da olsa çünkü mecburdum.

"Sonunda uyandı." diyen sesini duydum ayağa kalkıp lavaboya yüzümü yıkamaya giderken ve ona homurdandım öfkeyle, "Sakın benimle konuşma."

Lavaboda yüzümü yıkarken sinirle bağırmasını duymuştum, "Hadi ama biz buyuz unuttun mu?! Tom şuna bir şey söyle tamam mı? Diana gibi bir süre sonra unutacak nasılsa." bunları beni ayrı sinirlendirmek için söylediğine inanmaya başlamıştım çünkü tam olarak öyle yapıyordu.

"George, kapa çeneni." Hah, sonunda biri ona bunu söylemişti. Tom.

Tekrar yanlarına gelip koltuğa oturduğumda Bill'den kızların Gustav ile gittiklerini öğrenmiştim.

"Kendi gözlerinizle görüyorsunuz ben gayet iyiyim. Alt tarafı uçağa binip geri döneceğiz, bunun için yaramın tamamen kapanmasını beklemenize gerek yok." George bana hak verdiğinde onu umursamadım çünkü bana hak vermesini istediğim son kişiydi ve bir süre daha öyle olacaktı.

"Başta emin değildim ama gerçekten iyi gibi görünüyorsun, bıçaklanmış biri olsan bile... O zaman ne dersiniz? Yarın dönelim mi?" dedi Bill hepimize bakarken cevap almak için. Bana uygundu. Tom bir süre düşündükten sonra başını salladı,

"Tamam, yarın dönüyoruz. Zaten yeni bir iş var hemde bu sefer tanıdık biri bizimle olacak." Bill ve George merakla onu döndü ama benim tanımadığıma emindim.

"O uzun meselesini bitirmiş en sonunda, en başından yardımı kabul etseydi daha kolay biterdi aslında. Newt, biz döndüğümüzde gelecek." Evet, Newt denen adamın kim olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu tahmin ettiğim gibi.

"Bu güzel oldu işte. Uzun zaman olmuştu hem. Umarım içkiyi bırakmıştır budala herif." dedi Bill ama buruk bir şekilde gülerken.

Görünüşe göre yeni biri geliyordu ama ben ve Berna dışında herkes tanıyordu muhtemelen bu Newt denen adamı. Bu kadar yakın gibi konuştuklarına göre öyle de olmalılardı. O zaman o adamdan da bize zarar gelmezdi.

"Anlaştık. Diğerleri gelsin onlara da haber verelim o zaman."

~

(Bir gün Sonra)

Sonunda ve gerçekten SONUNDA o otelden kurtulduğum ve kendi evim olmasa da burada olduğum için mutluydum. Zaten muhtemelen bir daha kendi evimize gidemeyecektik, en azından kalmak için gidemezdik bu kesindi. Bu yüzden Tomların evindeydik ve sanırım artık bizim de evimiz sayılıyordu.

"Şu bahsettiğiniz adam ne zaman gelecek?" Son olarak bavulumu boşaltıp salona bakmaya indiğimde bu soruyu sorduğunu duymuştum Berna'nın. Açıkçası ben de onun kadar merak ediyordum.

"Bu gece ya da yarın sabah gelebilir. Siz isterseniz yatın." Bunu bana, Amie ve Berna'ya söylemişti.

Benim için olurdu çünkü yine geç bir saate almışlardı biletimizi ve bu yüzden uykum vardı. Ama görünüşe göre ne Berna ne de Amie uyuyacaktı, sadece ben uyuyup herşeyi en son öğrenmek ya da haberdar olmak istemediğinden ben de uyumaktan vazgeçtim.

"Hiçbiriniz yatmıyorsunuz yani? Pekâlâ." dedi Bill ve mutfağa yöneldi Amie'yi de yanına çağırırken. Amie koşarak peşinden giderken George koltuğun kenarına oturdu sigarasını içerken. Aptal, en azından camın önünde içebilirdi. Ondan hâlâ oldukça nefret ediyordum ve etmeye de devam edecektim bir süre.

Bu sırada içeri rüzgar gibi birisi girdiğinde şaşkınlıkla o tarafa, kapıya döndüm diğerleri ile birlikte.

"İşte bu ya, tam bir dakika on iki saniye. Hâlâ formumdayım bebek!"

"Hah! Bunu bekliyordum!" Bill bir kahkaha atarak mutfaktan çıkıp yanımıza geldiğinde bu adamın Newt denen adam olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Tepkisine Berna ile bıyık altından güldük sessizce.

İtiraf edeyim, böyle biri beklemiyordum. Tomlar gibi siyahlar içinde, ciddi bir sert adam olduğunu sandığım Newt, düşüncelerimi tamamen yanlış çıkartmıştı. Sadece içeri girişinden dolayı bile onun daha iyi biri olduğunu düşündüm. Ve bence kesinlikle öyle biri.

"Uzun zaman oldu, hâlâ içkiciyim deme sakın." Bill Newt ile tokalaşırlen konuştu. Diğerleri, yani Gustav, Tom, Amie ve George da onunla selamlaştıktan sonra Newt kaşlarını kaldırarak kısaca George'a baktı,

"Hey, yoksa kadınını yine mi cezalandırdın?" George güldü, çok komik sanki. Kahpe.

"Emin ol, en ağır ve son cezasını verdim." dediğinde Newt ona inanamaz gibi baktı, "Ah, yenisine alışmak zor olacak. Uzun zamandır aramızdaydı." Demek o da uzun zamandır Tomları tanıyordu.

"Kimin umurunda." Ondan nefret ediyorum. Keşke onun Laura'ya yaptığı gibi onu kalbinden bıçaklayabilsem.

Newt'ın bakışları sonunda yanımda duran Berna ve bana döndüğünde gülümsedi ve kaşlarını kaldırdı tekrardan, "Vay! Bu hanımlar kim peki? Yoksa George çoktan yeni bir tane buldu mu?" Tom'un ve Bill'ın buraya gelin bakışlarını gördüğümüzde yanlarına geldik, Newt'ın karşısına.

"Maalesef, ne Ansel," Dedi Bill beni gösterirken ve sonra Berna'yı gösterdi, "Ne de Berna onun yeni kızı değil." Newt Bill'e döndü,

"Senin zaten uzun zaman sonra yenisi almana sevindim dostum, merhaba Berna." dedi hafifçe Berna'ya gülümseyip ve sonra Tom'a döndü,

"Ama sen Tom? Diana'ya daha ne kadar tahammül edeceğini düşünüyordum ama yeni bir kız alacağını tahmin etmezdim?" bana döndü, "Ansel öyle mi? Yanlış anlama ama hiç de söz dinler gibi birine benzemiyorsun." Güldüğümde Tom ona cevap verdi,

"Üzerine bastın." Newt gülerek kulağıma fısıldadı, "Hey bu adam sana neler yapıyordur tahmin edemiyorum, sanırım onu delirtmişsin ha?" Bu adamı şimdiden sevmiştim.

"Kenardaki duvarın oradaki bardak kırıntıları orada dursaydı işin ciddiyetini anlardın. En azından dayak yemiyorum diyelim." Newt ona dediklerime kahkaha attı,

"Bu kızı sevdim bak. Sanırım seninle iyi anlaşacağız." -başka anlamda anlamayın-

Newt daha sonra kendini koltuğa attı yandaki Gustav'a bakarken, "Rahat olun, içkiye ara verdim diyebilirim ama Gustav adamımla biraz takılabilirim." Gustav eliyle bir hareket yaparak onu onayladı. Newt'ın onlarla yakın olduğunu anlamıştım ama bu kadar olduğunu düşünmemiştim. Uzun zamandır tanışıyor olmalılardı.

"Saat epey geç oldu. Kızlar, siz yatın artık." Bill'ın sözüne ikiletmeden başımı salladım. Nasılsa Newt neden adamla da tanışmıştık zaten.

"Enerji depolamalılar yani, gerçi saat üçü geçti de neyse. Yarın küçük bir işimiz var, hemen hallederiz. İlerideki clubda. Kızlar dışarıda birimizin yanında bekler." dedi Newt koltukta sarkıttığı ayağını boş boş sallarken. Küçük olmasına sevinmiştim çünkü biraz dinlenmek ve yaramın iyileşmesini istiyordum.





İTAAT ET, HAYATTA KAL / TOM KAULITZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin