Karşımda olan asker ile dövüşüyordum, elimdeki ateşi üstüne keskin bir kılıç gibi gönderdiğimde sıyrıldı ve hamlesini yaptı.
Babam beni çağırıca durduk, selam verdik ve babama döndüm, güldü.
"Hoseok, konuşalım"
"Yine Min krallığı mı?"
"Evet"
"Baba yoongi çok zeki ki bizi enkarte edebiliyor, yapacak daha ne kaldı? Saldırdık, gizlice birilerini soktuk, hepsini de yakaladı ve kazandı, daha ne yapalım?"
"Gay olduğunu öğrendim"
Göz devirdim, bana yaklaştı.
"Onu kendine aşık et"
"Ne? Beni aşşağılamayı kes"
Bande gay'dim ve beni bazen aşşağılamaktan geri durmuyordu, kafasını salladı.
"Bak onu kafeslersen kaleyi içten feth etmiş oluruz, anlıyor musun"
"Beni gördüğü gibi öldürür o adam, vahşi gözlerini bizzat gördüm, acıma yoktu, neredeyse boğazımı kesicekti"
"Hoseok, tek şansımız, bu da olmazsa söz veriyorum artık savaş yok, ajan yok"
"Benim canım?"
"Yırtık kıyafetler hazır, biraz hırpalanmış görünümü ve yalvarma numarası işe yarar"
"Cidden beni sinirlendiriyorsun"
"Bu son, söz veriyorum"
"İyi, yakalama kararı?"
"Ayarlandı"
Parşomeni uzattığında aldım.
"Kralın hayatına suikast, ölüm emri"
Kafasını salladığında göz devirdim.
"İyi"
Keyif ile güldüğünde göz devirdim, Min Yoongi'ye karşı genelde nötr düm ama nefret etmiyorda değildim.
"Eğer onu alt edersek Min Yoongi benim"
"Nasıl istersen"
Güldüğümde saraya girdi, bende olduğum yere oturup parşomeni okudum.
Umarım oyunuma inanırdı yoksa bedeli canım olurdu.
/
Bir editten ilham aldım, video koyamıyorum ama ss leri koyucam
Ehehehe
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : Loss
Fanfiction"Sen kendine doğru mu diyorsun. Krallığımı yıkıp yaktın, şimdi kelleni alsam ne yapabilirsin ki?" "İsteseniz de yapamayacağınızı bilmemeniz ne komik kralım"