Geceliğimi giyindim, beyaz cidden bana yakışıyordu, saçlarımı düzelttim ve odadan çıktım.
Jungkook bana baktı.
"Nereye?"
"Yoongi'ye bir şey sorucam"
"Bu saate?"
"Evet"
Göz devirdiğinde güldüm ve koridorun sonunda olan odasına gittim, bir hafta sonra odasının burada olduğunu anlamıştım, daha doğrusu jimin söylemişti.
Kapının önünde durdum ve kapıyı çaldım, muhafızlar bana baktı ama bir şey söylemedi, izin geldiğinde hemen içeri girdim.
Parşomenden kafasını kaldırıp bana baktı.
"Bir sorun mu var?"
"Yok"
"Niye geldin? Saat geç değil mi?"
"Geç, seni görmek istedim sadece"
"Beni mi? Neden?"
Geri yaslanarak konuştuğunda yanına giderek omuz silktim.
"Nedeni yok, istedim ve geldim, ne yapıyorsun?"
Arkasına geçerek masaya eğildiğimde anlını ovdu.
"Köylere erzak dağıtılıcak, çizelge hazırlıyorum"
Kafamı salladım ve geri çekildim, ellerimi omuzlarına koydum.
"Uykun yok mu?"
"Var, önce bunu bitirmeliyim"
"Sabah kalktığında yaparsın, ne olucak ki? Erken uyanıyorsun zaten"
Omuzlarını ovduğumda kafasını salladı ve esnedi.
"Haklısın"
Gülerek üstüne eğildim.
"Masaj yapayım mı?"
"Hayır demem"
Güldüm, kalkarak yatağına oturduğunda karşısına geçtim.
"Uzan, yüz üstü"
Kafasını salladı ve uzandı, yanına oturup omuzlarını ovdum ve sırtını da ovdum, sırt kaslarını hissediyordum resmen.
Kolları üzerinde yükseldiğinde geri çekildim, bana döndü.
"Teşekkür ederim"
"Rica ederim"
Balkon kapısından dışarı baktım.
"Çok güzel görünüyor"
Kalktığımda yeniden uzandı.
"Bakabilirsin"
Kafamı salladım ve balkona çıktım, bütün krallık ayaklarımın altında gibi görünüyordu.
Yoongi yanıma gelerek durduğunda ona baktım, çok yakışıklı görünüyordu ve herkesin elde etmek isteyeceği biriydi.
Bana dönünce kafamı çevirdim, güldü.
"Ne oldu?"
"Bir şey olmadı"
Kafasını salladığında sırtımı manzaraya döndüm.
"Bana eşcinsellik utanılacak bir şey değil demiştin"
Ona baktığımda kafasını salladı.
"Çünkü değil"
"Herkes aksini düşünüyorken sen neden böyle düşünüyorsun?"
Bana döndü ve gözlerime baktı.
"Bende eşcinselim"
Yeni öğreniyormuş gibi şaşkınca baktığımda kafasını yeniden manzaraya çevirdi, kendimi düzelterek yıldızlara baktım.
"Peki ya, sevgilin var mı?"
"Yok"
Kafamı salladım.
"Soracak olursan benim de yok"
Güldüğünde bende güldüm, gülüşü çok güzeldi, ona dalmışken elini salladı.
"Hey, daldın"
Kendime gelerek gözlerimi kaçırdım.
"Ben gideyim, geç oldu"
Kafasını salladı, benimle beraber kapıya geldi, yutkundum.
"İyi geceler"
Kapıyı açtığımda güldü.
"İyi geceler"
Odadan çıkarak kendi odama geldim, jimin güldü.
"Neden kırmızıya döndün lan"
"Ne alakası var"
Odaya girdiğimde gülüşme seslerini duyuyordum.
Çok utanmıştım.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : Loss
Fanfiction"Sen kendine doğru mu diyorsun. Krallığımı yıkıp yaktın, şimdi kelleni alsam ne yapabilirsin ki?" "İsteseniz de yapamayacağınızı bilmemeniz ne komik kralım"
