having a special person.

85 5 2
                                    


"Gelecek misin o zaman? Hadi ama Seungmin. Çok eğleniriz!" Telefonun diğer ucundan hafif isyankar bir şekilde gelen Felix'in sesiyle onun görmediğini bile bile kafamı olumsuzca salladım.

"Unuttun mu Felix? Somin sadece yılbaşı için geri döndü. Bu ailecek geçirebildiğimiz tek tatil. Lütfen yanlış anlama bu sana olan tutumundan ötürü değil bunu biliyorsun."

"Bilmez miyim sence? Ablanın senin için her şeyden çok daha özel birisi olduğunun farkındayım bunu yıllardır görüyorum." Dedi gülerek. "Yine de düşünebiliyor musun?"

Felix'in ebebeynleri çiçekçilikle uğraştıkları için her haftasonu şehirden uzak köy gibi bir yerdeki klübelerine gidiyorlardı. Normalde yılbaşlarında burada olmalarına rağmen bu seferliğine Lee amca misafirleri geldiğinden onları götürmeyi teklifte bulunmuştu ve tekliften istifade Felix evde tek kalıp arkadaşlarıyla beraber kutlama planı yapmıştı.

Bana spesifik olarak kimlerin geleceğini söylemese de az çok anlayabileceğiniz üzere olan kişi listesinin gitmeyenlerinde ben vardım.

Gitmemek için çok sebebim vardı. Hatta bu sebeplerin her bir tanesini açıklayabilecek kelimem, paragraflarım uzadıkça uzardı. En başından başlamam gereken Felix'e sunduğumla aynı bahaneydi.

Somin Busan'da okuduğu için sadece yılda 1-2 kere maksimum gördüğüm ablamdı. Dahası aile fertlerinde kan bağından öte olduğun tek insandı, ona olan sevgim ve yakınlığım hiçbir şekilde ölçülemez bir boyuta sahipti. Her şeyimle severdi ve kendi çocuğu gibi şefkatle bakardı bana.

Yılbaşına yaklaşmadan önce iki günlüğüne geldiği 'uğrama' dan sonra yılbaşından bir hafta önce gelip, toplamda 2 hafta olacak şekilde kalacağını ve bu sebeple bir program yapmamamı söylemişti. Zaten fazla program yapan birisi de değildim ve inanın 14 günümün her saatini seve seve harcardım ona.

İkincisi Minhoydu.

Aramızda geçen bir ton konuşma ve mesajlaşmanın ardından benim aklım hala kendi yaptıklarımda takılıydı. Ya dediklerim fazlaysa? Ya çok bencil gözüktüysem?

Dahası biz deneyelim dedik demesine ama hiçbir şeyi düşünmedik ki, Felix dahil kimse bilmiyorken biz nasıl hiçbir şey olmamış gibi bir şeyleri denemeye çalışacağız? Hyunjinle her gün okuldayken onu söylemem gerektiğini biliyorum içten içe, en azından o bilmeli sonuçta en yakın arkadaşım diyorum kendime ama ağzımı açsam bile kelimeler dökülemiyor ağzımdan.

Susmaya o kadar alışmışki bedenim ne kadar istesem ve çabalasam dahilinde bir gram bile lehime davranmıyordu ve bu düşünebileceğinden çok daha acı vericiydi kendi açımdan.

"Seungmin ama lütfe-"

"Kiminle konuşuyorsun bağıra bağıra?" Bir anda odama giren Somin'in sesiyle telefonu yasladığım yerden elime alıp ona doğru gösterdim.

"Felix ile. Kapatıyordum şimdi zaten." Dedim ve geri arkamı dönüp telefon ekranına baktım.

"Sonra konuşuruz tamam mı? Kendine iyi bak."

"Off seungmin. Lütfen düşün. Baybay." Dedi ve pufurarak telefonu kapattı Felix.

"Neyi düşünecekmiş Felix?" Somin'in bana yönelttiği soruyla kafamı olumsuz anlamda salladım ve masamda ayağı kalkarak aşırı dağınık olan odamı toplamaya başladım. En azından denemeye kalkıştım diyelim.

"Dur onu katlayamıyorsun düzgün. Bana ver." Dedi ve elimdeki tişörtü alıp silkeledikten sonra başını çevirdi. "Anlat bakayım."

"Lee amcalar şehir dışına çıkıyorlarmış o yüzden Felix yılbaşında evde tek olacakmış." Dedim ve gözlerimi devirdim. "Ki bu bir palavra Felix'in yalnız kalması için ağır depresyonda olması gerekir, yani birkaç kişiyi çağırıp yılbaşına beraber girmeyi planlıyor. Parti misali iğrençlikte."

Sorry, i love you -2min. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin