TUVALDEKİ KADIN
.
.
Şarkı;
Yaşamak - Düşbaz
OY ve YORUM butonu!
Bölüme başlama tarihinizi ve saatinizi buradaki anı defterinize gönderebilirsiniz.
10.10.2023
10.00
4. BÖLÜM
Gerçeklerin acı olduğunu gösteren hayat şartları, imkansızlığın aslında imkansız olduğunun en gerçek kanıtıydı. İmkanızın imkansız olmadığını dile getiren özlü sözler, saçmalıktan başka bir şey değildi. Milyarlarca insanın ortak düşüncesi, bir yerden sonra fikir ayrılığına çıkardı peki ya bu ayrılıklar, farklı zihinlerin yönettiği insanları neden yanlışa götürmek için diretiyordu?
"Sıkıldım!"
Üç yüz otuz üç.
"Açım!"
Üç yüz otuz iki.
"Biraz daha sabret şaheserim. Bitmek üzere." Dudakları arasına hapsolmuş sigaranın kısılı gözleri ardında ne kadar karizmatik durduğundan bihaber olabilirdi ancak bihaber olduğu bir diğer konu ise, ısrarla algılamak istemediği tutsaklığımdı.
Bir insanı ne kadar cam kafeste tutabilirdi? Mesela sınırları nelerdi? Bir kafese tutsak kuş, özgürlük için çırpınırken en iyi yolun zaafa zarar verilmesi gerektiğini bilemeyecek kadar akılsızdı. Etki'nin tepki'si aklı olmayan hayvanlar aleminde kaçışın ta kendisiydi. Peki ya biz insanlar?
Sınırlarını zorlamam gerekiyordu. Çok uzun zaman geçmişti. Açtım. Kaç saat geçmişti? Açtım, susamıştım. Bayılmak üzere gibi hissediyordum. Az ama sık sık yemek yediğim için bir anda maruz kaldığım bu açlık, afallamama sebep olmuştu.
"Domuz herif!" dedim anlamayacağını bile bile. Ses tonumdan mı yola çıkarak bana bakmıştı öyle, yoksa anlamış mıydı dediğimi?
"Türkçe ya da İngilizce!" dedi uyarıcı bir tonda. Göz devirip sanatını sabote etmek için sırtımı döndüm. "Yüzünü dön, Lucretia. Yoksa yemek vermeyeceğim." Dudaklarımı dişledim kısa bir an hiddetle ve istediğini ugulayarak geri yüzümü ona döndüm. Gözlerimin önünü kapatan saçlarımı özellikle yüzümü göremesin diye çekmedim. Ancak dudaklarındaki kıvrılmayı bir atmaca gibi yakalamış ve daha iyi görebilmek için saçlarımı üflemeye çalışırken bulmuştum kendimi.
Tanrı aşkına, ne yapıyorum ben?
"Annemle babamı çok özledim." Mırıldanışımı duyuyordu. Bu camın ardında her şeyim görülüyor ve işitiliyordu. Sakinliğimi korumaya çalışmam, delirmemek için ona ayak uydurmamdan geçiyordu. Ama çok az kalmıştı. Bu tutsaklığı kabul etmeyen özgür ruhum, ailesini özleyen küçü kızın ruhu burada yaşayamazdı. Bir sonraki boyut, büyüyen hislerin kendime zarar vermeme sebep olmaktan geçiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUVALDEKİ KADIN +18
Romance"Bir gün buradan çıkıp gideceğim, göreceksin!" Sırıtışı tehlikenin sembolüydü. "Buradan çıkıp gidebileceğin yer yalnızca bana ait boş tuvaller olabilir. Sen benim en büyük şaheserimsin!" Korku, nefret, heyecan bir olup bana düşman kesildiğinde ilk k...