-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-
Koştu umarsızca,
Tökezleyip düşse bile.
Kucağındaki unyel e baktı git gide kesilen nefesi ve kapanan gözüne baktı.
Onu kurtarma arzusu o kadar çok tu ki kendi canından daha değerliydi.
İkisininde üstü kanlar içindeydi.Lidya yaralanmış bacağına son basışıyla kendini yerde buldu koşarak yerde yatan unyel e koştu.
"İyi misin ses ver unyel "Göz yaşları içerisinde
"Yaşadığını söyle ne olursun "Lidyanın sesi titriyordu ne yapması gerekti.
Ordan ince ama duyula bilicek şekilde
"İ-iyim sakın... oll"Lidya sımsıkı sarılmak istesede ama bunu yapamazdı canı yana bilirdi.
Güldü en azından iyiydi."Hadi eve gidelim seni iyleştirelim"
Tam kucağına alıcakken unyel onu durdurdu."Dur biraz b-burda dinlenelim "
Lidya onu zorluyamazdı yaşdıgı için mutluydu isteğini geri çevirmedi.
Ve onu kuçağına yatırdı.
Unyel ne kadar konuşmak istesede konuşmadı.Ormanın ortasında oldukları için rüzgar sesi ne var ki çok güzel bir şekilde duyuluyordu.
Unyel durdu konuşması gerektiğini düşündü.
"Lidya sence herşey eskisi gibi güzel olucakmı? "Lidya durdu küçük bir şekilde gülerek.
"Sen ne istersen gerçek olucak unyel"Lidya unyel ın suratına baktı ilk defa bu kadar güzel güldüğünü gördü.
"Neden her istediğim olsun ki"Lidya gök yüzüne kafasını kaldırdı ve
"Senin istediğin olması için elimden geleni yapacağım unyel "
Unyelden ses gelmedi Lidya korkuyla unyel baktı.Unyel ın gözleri kapandı kapanıyordu.
"UNYEL gözlerini aç ses ver!"Unyel gözlerini biraz aralıyarak son nefesleriyel konuştu.
"Lidya sana güveniyorum her şeyi düzelteceksin "Lidya ne demeye çalıştığını anladı.
Elini tutup bir şey söylicekken elinin toza dönmeye başladığını fark etti.
"HAYIR unyel gitme! olmaz! Ne olursun "
Unyel diğer eliyle lidyanın göz yaşlarını sildi
Ve"Ne istersen yaparsın biliyorum ve şimdide senden bir şey isticem öhem öhem ...
Her şeyi düzelt ve güzel bir hayat yaşa Lidya"Lidya ne yapıcaktı unyel yalvarıyordu.
Unyel daha fazla uzatmadan.
Elini lidyanın anlıma götürüp.
"Kalbim kalbinle gücüm senle olsun"Unyel ın tüm gücü Lidya ya aktarıldı.
Lidya elinde toza dönüşen unyel baktı.
"HAYIR HAYIR HAYIIIIIIR "Sona kalan unyel ın Güç Taşıydı lidya ona sarıldı.
"Hayır bu gerçek olamaz olamaz olamaz
Ne olursun rüya olduğunu söyle "Lidyanın gözünün önünde unyel ın tozları uçuyordu dayanamadı göz yaşları durmuyordu sel gibi akıp giden gözyaşlarıyla orda kala kaldı.
"Ha ha ha " nefesi git gide kesiliyordu bunların hepsi bir rüya olmalıydı.
Lidya son nefesiyle bağırı.
"Aaaa aaaa Aaaaa Aaaaa Aaaaa"Düel:
Camın önünde lidyayı ve onunla gelmesini umduğu unyeli bekleyen Düel dışardan bağırma sesi duydu.
"Aaaa aaaa Aaaaa Aaaaa Aaaaa "
Düel ın gözü doldu bu lidyaydı o an her şeyi anldı onunda soğuk olan suratından lav gibi gözyaşları aktı.Lidya ayağı kalkmalıydı düşemezdi.
Ama ne yapması gerekti.
Onun her şeyi olan unyelde artık yoktu.
Kim onun arkasında durucaktı kim onu dinlicekti kim onun lidyayı sevdiği gibi sevi cekti.Yavaşca ayağa kalktı tökezleyip durdu dayıncak neyi kalmıştıkı.
Hemen yanındaki ağaca tutundu.O sıra göz yaşlarıyla arkadışını almaya gelen düeli gördü.
Lidyayı tutup eve götürmek istedi.
Tuttuğu anda Lidya kolunu anı bir şekilde çekti.
"D-dokunma b-ben ben "Lidyanın ne dediğini kulağı bile duymuyordu.
Unyel ın ölmesinin kendi hatasıymış gibi görüyordu.
"Senin hatan yok eve gidelim lütfen sana yalvarıyorum "Korktuğu her halinden belliydi.
Elinde sım sıkı unyel ın taşını tuyordu onu asla bırakmıcaktı.
Lidya karşı çıkamadan düel ın ona yardım etmesine izin verdi. Evlerine doğru ilerlediler moffolmuş beden ve kalpleriyle.Ama bilmedikleri bir şey vardı onları izleyen biri vardı.
Her şeyin başlangıcı:
Kulağında kulaklığı elinde ise her zaman resim çizdiği defter vardı.
Alt geçidin merdivenin den inerken tökezledi ve resmi maffetti
"ahh hadi ama"merdivenlerden indiği için çantasından silgisini çıkartıpta silemedi.
İnene kadar kulağındanki kulaklığını çıkartıp boynuna bıraktı.
Alt geçitten sesler geliyordu içinden.
'Umarım çok insan yoktur'
En sonunda merdivenler bitmiş alt geçidin içindeydi.Soluna doğru döndüğünde hiç kimsenin olmadıgını farkedince rahat bir nefes verdi.
Biraz ilerledikten sora çömelip çantasından silgisini çıkarttı resimdeki hata yaptığı yeri silip defterinide çantasına koyup kalktı.İçinde bir ürperti vardı sanki bir şey tersti.
Arkasından ona doğru koşma sesi duydu ani bir şekilde arkasınına döndü ama kimse yoktu Lidya tırsarak kulaklığı takmama kararı aldı.Anlamadığı şekilde etraftan hem konuşma hemde yürüme sesi geliyoru.
Bir an delirdiğini bile düşünmüştü.Sesler gelmesine rağmen etrafta kimse yoktu.Bazen sesler uzaktan bazense dibindeymiş gibi de oluyordu.
Lidya etrafa baksa da hiç kimse yoktu ilk başta bunun bir şaka olduğunu düşündü ama ona bu şakayı yapıcak bir arkadaşı bile yoktu sadece şaka olmasını ümit etti.
Ne olduğunu bilmesede.Sesler gittikçe arttı ve daha da çok arttı
Lidya " noluyo lan deliriyormuyum"
Kulak tırmalayıcı sesler hiç bir şekilde kesilmedi.Kesilmesi için dua ederken sesler kafasında yankılanmaya başladı.
Elini kulana kapatıp çıkışa doğru koşmaya başladı.Ölüyor muydu bunlar meleklerin sesi miydi.
Koştu tüm gücüyle koştu ta ki çıkışa varana kadar.
Çıkışa varmıştı artık tam rahat bir nefes verecekken tökezleyip yere düştü.Lidya az da olsa rahatladığını hissetti sesler artık kulak tırmalıcak kadar çok değildi ama hala vardı .
Yavaş bir şekilde ayağa doğru kalktı üstünü çırpıp "ahh dizim"Lidya Etrafta ona değişik bakan gözleri farketti.
Umursamayıp çıktığı alt geçide son bir kere bakmak istedi ama ne girerken nede çıkarken bu kadar insan vardı etrafına dönüp etrafı süzdü.
"Hasss...... "-------------------------------------------------------------
MerhabaUmarım kitabın ilk bölümü hoşunuza gitmiştir.
Kitapta olmasını ve ya düzelmesini istediğiniz bir şey var sa yazın lütfen.
Her türlü yardıma varım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmiş (23-40)
FantasiaKendi zamanından 'Seçilmiş' olduğu söylenerek (2040) yılına götürülen bir sürü insan. Hepsi hayatlarının maceralı olmasını ister Tabi bu mümkünse... Ölmediğin sürece hiç bir zaman son değildir.