_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-
Her yer karanlıktı tıpkı içimdeki boşluk gibi , gördüğüm tek şey her yerin kan olmasıydı.
Bunu görmek ne kadar acı olsada.Yerde yatan ölü bedenler hareket etmek istiyorlardı.
Sadece bir tanesi ayağı kalkıp yanıma geldi.
Ve şöyle dedi.
"Ölmek veya öldürmek bir yol değil tek yol bunu düzeltmek "Karşımdaki bana sevgiyle bakıyordu fakat suratı gözükmüyordu.
Gözlerimi açtım bu bir rüyaydı fakat uyarıda olabilirdi.
Saat 09.00 'du unyel işe gitmişti bile.Aradan bir hafta geçmişti her şey güzel ilerliyordu umarım böylede ilerlemeye devam ederdi.
Kalkıp balkon'a doğru ilerledim soğuktu ama kalbim kadar değildi.
Oturup etrafa baktım her şey farklıydı sanki farklı bir evren deydi teknoloji o kadar ilerlemişti ki artık her şey mümkündü.
Kapıyı çalmadan odaya giren düel lidyanın boynuna sarıldı.
"Ne bu karamsarlık yaa "
Güldüm
"Her zaman böyle değilim ""Evet benim güzel yemeklerimi yiyince mutlu oluyorsun gel hadi "
Elimden tutarak aşşağı indirdi kahvaltı güzel sohbetler eşiğinde bitti.
"Lidya evde malzeme bitmiş bu gün almaya çıka bilirmisin? "
Kafamı onaylar şekilde salladım.
Hazırlanıp garaja doğru ilerledim ünyel'in babasından kalma bir motoru vardı ona binerek alışveriş yapıcağım yere doğru ilerledim.Alıcağım listeyi düel yazmıştı ordaki malzemeleri teker teker aldım sebze bölümüne gelince birisi tarafından takip edildiğimi fark ettim.
Sebzeleri alıp kasaya doğru gittim her şeyi ödedikten sonra hızlıca ordan çıktım arkamdan ayak sesleri geliyordu.
Köşeyi dönüp orda onun gelmesini bekledim.
Gelmesiyle onu tutup duvara yapıştırmam bir oldu.
Güçsüzdü bu demekki seçilmişlerden olmadığını gösterirdi."Ne istiyorsun?"
Adam
"Bırak beni!! "Adamı tutup gözlerini gözlerime kilitledim.
"𝑺̧𝒊𝒎𝒅𝒊 𝒔𝒐̈𝒚𝒍𝒆 𝒏𝒆 𝒊𝒄̧𝒊𝒏 𝒃𝒆𝒏𝒊 𝒕𝒂𝒌𝒊𝒑 𝒆𝒅𝒊𝒚𝒐𝒓𝒔𝒖𝒏? "
Burnum kanamış hatta aklım yerinden uçmuştu fakat umrumda değildi.
Adam bana bakarak."Seni oylalamak için gönderildim "
O an aklıma dank etti.
Koşarak motora bindim eve hızlıca vardım.
Kapı açıktı."Hayır hayır çokmu geç kaldım "
İçeri girdiğimde etraf ful dağılmıştı yerde düel kolunu tutarak oturuyordu.
"Düel ne oldu "
Ağlıyarak
"Lidya koş unyel... "Sonunu duymadan koşarak arka bahçeye çıktım burdan gelmişlerdi.
Motoru alıp hızlıca izleri takip ettim.
Yine aynı bodrumdu.
Unyelle girdiğimiz camadam içeri girdim.Yine aynı şekildi Brad oturmuş sağ koluda ortada yoktu.
Yanımda jay'den aldığım kılıç vardı.İçeri sağ kolu girdi ve yanında unyel vardı onu ordan çıkarmam gerekiyordu ölmesine izin veremezdim.
Tam Brad elini anlına koyunca kılıcımla beraber ortaya sıçradım elini tam kesemde en azından yaralamıştım kesmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmiş (23-40)
FantastikKendi zamanından 'Seçilmiş' olduğu söylenerek (2040) yılına götürülen bir sürü insan. Hepsi hayatlarının maceralı olmasını ister Tabi bu mümkünse... Ölmediğin sürece hiç bir zaman son değildir.