Seçilmiş (23-40)

9. Bölüm 'güçsüz'

_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

Unye'nin anlatımıyla:

   Sinirden gözüm dönmüş fakat elimden ne gelebilceğini düşünüyordum.

Etrafta Bob'u ararken Brad 'e denk geldim
"Ne yapıyorsun? "

Yüksek bir rütbe olduğu için önüne biraz eğildim.
"Birisini arıyorum efendim"

Sorgular gözlerle bana baktı
"Bir sorunmu var, yardım ede bileceğim bir durum varmı? "

Bir saniye Brad her zaman böyle düşünceli miydi.
"Teşekkürler Bob'u bir ihtimal görmüş olabilirmisiniz? "

"Olayı anlatırsan yardım ederim "

Ahhh daha yeni yardım etmeye gönlün vardıda şimdi mi karşılık istiyorsun.

"Küçük bir şey zaten zamanınızı almaya değmez "

Kollarını birbirine bağlayarak dahada çok yaklaştı.
"Ahh unyel zaman bizim için ne ki bir varız bir yokuz nede olsa şu an boşuz"

Aslına söylediği doğruydu nede olsa biz bir takım zamanı yönetiyorduk.

Olayı kısaca geçtim.

Suratına döndüğümde değişik bir şekilde bana bakıyordu.
Sanki -bumu cidden- dercesine bakıyordu.

İşim vardı ve onun konuşmasını bekleyemezdim.
"Bob'u gördünüzmü"

"Böyle saçma bir şey içinmi kendini etrafta koşuşturuyorsun cidden "

Eveeet eski Brad geri dönmüştü onu aldırmadan koluna çarpıp geçtim.
Arkama bile bakmıcaktım .
Zaten bu aralar Brad de bir terslik vardı.
Bildiğim içinde yanında pek durmak istemedim.
Gördüğüm ve duyduğum şey....
Doğruyu bilmeden bir şey söylemek istemedim.

Şu an bunu düşünemem.
Etrafa ne kadar bakarsam bakıyım Bob'u veye yanındaki o kızları bulamadım .
Sanki benim onları ardığımı biliyormuş larda saklanmışlar gibiydi.

Hiç bir yerde bulamayınca düel gilin odaya doğru ilerledim.

_

Lidyanın anlatımıyla:

Herşeyi anlattı ama hala neye sınırlı olduğunu çözememiştim.
Brad'in söylediklerine sinirlenmiş olsa bu kadar sinirlenmezdi.

"Tam olarak neye sinirlendin"

"Sinirim Brad veye Bob değil içimden gelen bir his buna sinir diyemem lidya"

İçindeki hismi tam olarak neki benim gibi etrafta sürekli onu izleyen birisinin olduğu hissimi?

"Yardımcı olabileceğimiz bir durum var mı?

Bana doğru döndü ve elimi tuttu..

" lidya sana güvendiğim için ve seni önemsediğim için sana doğruları söylicem"

Doğrumu?
Neyden bahsediyordu aklımdan saçma sapan sorular geçmeye başlayınca unyel'e döndüm.

"Doğru olan ne? "

Bana baktı sanki söyleyemezmiş gibi.

"Lidya gücün ortaya çıkıncaya kadar sabret ve en önemlisi brad'den uzak dur tamammı bana söz vermeni istiyorum "

Bunu söyledikten sonra serçe parmagını kaldırarak bana uzattı.

Tam olarak neye söz verdiğimi bilmesemde.
Ona inanıyordum.
Bende serçe parmağımı kaldırarak onunki ne bağladım.

Çoktan akşam olmuştu bile.
Ve dolunaya son üç gün kalmıştı.
Düeli kaldırarak akşam yemeğine götürdüm
Ne kadar isteksiz olsada yemek zorundaydı.

Her zaman geçtiğimiz yere ilerledim.
Baktığımda bob oraya oturmuştu.

Düel onu görünce titlemeye başladı.
Sinirim beni ele geçirmeden burdan uzaklaşmam gerek.

"Düel nereye bizimle oturmıcakmısın? "

Yanındaki kızların kıkırdaması o kadar sinirimi bozmuştu ki.

Bob'a doğru döndüm.
"Ölmek mi istiyorsun!? "

O sıra nefesim kesilmeye ve vücudum ağırlaşmaya başladı.

"Ne yani iki güçsüz benimi yeneceksiniz ? "

Sinirden kendimi tutmaya çalışırken yere yığıldım.
Ondan sonrası karanlık...

-------------------------------------

Bu bölüm bu kadardı.
Umarım beğenmişsinizdir.

Kıyafetlerini koymayı unutmuşum
Bu kızlarınki.

Buda erkeklerin ki

İkisinide aynı cinsten olmasını istedim
En güzel ayrıntı ise üstlerindeki pelerin benzeri şey ikisinde aynı.

Diğer bölümde görüşmek üzereee.