Seçilmiş (23-40)

13. Bölüm ' farklı bir güç '

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

"Ben senin şu anda annen dediğin kişinin kardeşiyim.
Aslında asıl annen benim. Lexsa bu çok saçma gele bilir fakat bana inanmalısın.
Baban ve ben güçleri olan kişileriz .
Gücüm rüyalarımda geleceğe dağir kesitler görmek.
Felaket yaklaşıyyor lexsa gelişmen gerek.
Burda sana herşeyi anlatamam.
Tek isteğim herşeyi düzeltmen "

Felaketmi ne felaketi?

"Aklım karman çorman oldu tanrı aşkına neler oluyor"

Bana lexsa diyor annenim diyor felaket diyor tanrı aşkına neler oluyor.

Ben bunları düşünürken odaya düel girdi.
"Hadi iç getirdim "

Hapı elinde alarak içtim.
Aklım karışıktı o an aklıma rüyağımda gördüğüm şeyin gerçekleştiği geldi.
Bu annemin gücü değilmiydi.

Düele bunu anlata bilirdim ama anlatmak istemedim.
O sıra unyel odaya girdi.

"Ne yapıyorsunuz? "

Düel hemen atladı.
"Lidyanın başı ağrıyormuş ona ilaç falan getirdim "

Unyel bana yaklaşarak.
"İyimisin? "

Kafamı onaylar şekilde salladım.
Unyel elini başıma koyarak .
"Düel ateşi çıkmış revire gidip bir kaç bir şey getirir misin ? "

Düel hemen odadan çıkarak revire gitti.
Başımın ağrıması yalandı yani demek oluyor ki ateşim olmaması gerek.

Unyel bana bakarak.
"Senle bir şey konuşmam gerek "

Sorgulayıcı gözlerle ona baktım.
"Bir sorunmu var ?"

Unyel ın anlatımıyla :

Burda bir tek Lidya ya danışa bilirim.
Lidyanın odasına ilerledim duyduğum şeyin gerçek olmamasını ne kadar istesemde.
Artık olmuştu ve bana bir tek lidya yardım edebilirdi.

Odaya girdiğimde lidyanın suratı farklıydı .
"Ne yapıyorsunuz? "

Lidyanın cevap vermiceğimi hatta düel ın atlıyacağını biliyordum .

"Lidyanın başı ağrıyormuş ona ilaç falan getirdim "

İşte bu bir fırsat Lidya ya yaklaşarak.
"Iyımısın? "

Suratı bir şey olduğunu ap açık belli ediyordu.
Elimi anlına koyarak ateşı varmış gibi davrandım.

Düeli odadan çıkardık tan sonra Lidya ya açıklamam gereken şeyi başından açıkladım.

"Lidya dün gece sesler duyunca kalktım. Brad ve sağ kolunun bir yere gittiğini gördüm onları takip ettim fakat çok uzaktaki bir yere gittiler ve tek gitmeye korktum çünkü... "

Lidya beni pür dikkat dinliyordu fakat ona bunu nasıl açıklaya bilridimki.

"Çünküüü "
Dedi Lidya devamını merak ederek.

"Çünkü onları ğittiği yere kadar takip edemedim fakat yakınlarındaydım duyduğum sesle koşarak bura geri geldim "

Lidya anlamaz gözlerle bana bakıyordu.
"Ne sesleri? Unyel düzgünce anlat şunu"

"Çan çekişme seleri Lidya birinin canı çok acıyordu bağırma sesi bir anda kesilince korktum ve koşarak buraya geri geldim "

Lidya şakındı benim olduğum gibi.

Lidyanın anlatımıyla :

Bunları bana anlatan unyelin korktuğu elinin titremesinden belliydi.
Annemin dediği felaket çokmu erken gelmişti.

"Benimde sana söylemem gereken bir şey var ama düel hemen gelebilir derslerden sonra konuşalım merak etme yardım edicem "

Unyel kafasını sallayınca elini tutarak.
"Sakın ol tamammı? "

Burda ne kadar güçlüysen o kadar iyiydi.
Ben unyeli sakinleştirmeye çalışırken düel geldi.

Derslere geçileceği için üçümüzde odadan çıkınca sınıflarımıza dağıldık.
Ben hala güçlerini tam olarak kontrol edemiyordum.

Gücüm zor bir şey değildi fakat odaklanamıyordum.
Herkes sınıftan çıkınca sessiz bir ortam oluştu buda benim için bir fırsattı.

Odaklanmaya çalıştım gözlerimi kapattım ve elimi boş olan bir yere tuttum.
Önümde bir duvar hayel etmeye çalıştım ama nafile hiç bir şey olmamıştı.
Tekrar odaklandım ve tekrar denedim. şimdiden altı kere falan denemiştim.

Küçük bir şey görünsede belli olmuyordu.

Arkadan ses gelmesiyle sessiz ortam bir anda bozuldu.

"Başarıcaksın hadi sana inanıyorum "

Bu Hyeraydı aynı sınfta olduğumuz için sürekli birlikteydik.

"Sessizliği bozman şartmıydı "

Bana yaklaşarak elimi tutarak karşıya doğrulttu.

"Odaklanmak bir işe yaramaz yapan gereken şey düşmanını karşında hayal etmek "

Ne ne alaka.
Elimi çekmeye çalışınca dahada sıkı tuttu.

"Sinir ne zaman vücudunu ele geçirirse işte zaman kazanmışsındır demektir "

"Sinirmi sinir sadece zarara yol açar "

Bana baktı ve karşıma geçti.

"Eminmisin lexsa"

Lexsa...
Bu bunu nerden biliyordu.

Cebinden bir şey çıkararak bana gösterdi.
Bu annemin bana yazdığı defterdi.

"O sende ne arıyor "

Sırıtarak.
"Bilmem ki almak istermisin "

Beni sinirlendirmeye çalıştığı ortadaydı ama sinirlenmemek için neden yoktu.

"Brad bunun nasıl hiç görmemiş ve okumamış gidip göstersem mi "

İşte bu beni çok sinirlendirmişti.
Gözlerimin yandığını hissettim onun gözlerinin farklı renge dönmeye başladığını gördüm.

"𝑽𝒆𝒓 𝒔̧𝒖𝒏𝒖 𝒂𝒓𝒕ı𝒌 "

Bana doğru gelerek kitabı bana uzattı.
Buda neydi sanki emrim altındaydı.

"𝑩𝒖 𝒌𝒊𝒕𝒂𝒑𝒕𝒂𝒌𝒊 𝒉𝒆𝒓 𝒔̧𝒆𝒚𝒊 𝒖𝒏𝒖𝒕 𝒂𝒏𝒍𝒂𝒔̧ı𝒍𝒅ı𝒎ı "

Burnum kanamaya başlamıştı ama yapa bilicek başka bir şeyim yoktu.

"Tama efendim "

Gözlerimi gözlerinden ayırdıktan sonra yere yığıldım.

Hyera bunu görünce koşarak yanıma geldi.
"İyimisin Lidya burnun kanıyor "

Gerçektende işe yarmaıştı tek sorun.
Bunun benim gücüm olmamasıydı...

-------------------------------------------------------------

Bu bölümde bu kadardı.
Artık bölümleri biraz daha uzun tutucam
"Birilerinden laf yedim "

Yorumkarınızı eksik etmeyiiiin.