Blue's Sea | BxB | Tamamlandı

34

Avmyi talan ettikten sonra bir kafede oturmuş kahve içiyorlardı, tabi Mavi kahve yerine limonata içiyordu. Deniz halinden memnun bir şekilde yeni aldığı kazakları inceliyordu. Elinde kırmızı çizgili siyah kazak vardı, bunun maviye yakışacağını düşünerek almıştı. Bacaklarının üstünde duran ve birazdan eline alacağı kazak ise üstünde gülümseyen bir penguene sahipti. Sıcak tutma konusunda şüphemin olmadığı bu iki kazaktan sonra delikli olan, beline bile gelmeyecek krem-bej arası 'kazak' iddialı bir seçim olmuştu. Tamamen mavinin gazıyla aldığı bu kazağı muhtemelen sadece maviyleyken giyebilecekti. Alışverişinden pişman değildi, çünkü oyuncak makinasından peluş mor bi inek kazanmışlardı. Yaklaşık 8 denemenin ardından kazandığı bu ödül gerçekten gününün buraya kadarki en iyi kısmıydı. Şimdiyse kazaklarını geri poşete yerleştirip önüne döndü.

Gözleri, masaya ulaşır ulaşmaz küçük kare bi kutuya erişti. Siyah sade bir kutuydu. Maviye baktığındaysa gülümsediğini görmüştü.

"Açmayacak mısın?"

Şaşkın gözlerle hediyeye uzandı. Kutunun kapağı yavaşca açıldığında içinde hediye pakedi olduğunu gördü. Gülüp pakedi aldı ve hızlıca açtı. Şimdi elinde beyaz boncuklarla çevrelenmiş ortasındaysa küçük kalpli boncuk olan bir bileklik vardı. Gözleri mavinin bileğine eriştiğinde onda da aynı bilekliğin siyah versiyonu olduğunu fark etti. İstemeden kızaran yanaklarından bihaber bi şekilde elindekini maviye uzatıp takmasını işaret etti. Mavinin eli titreye titreye taktığı bilekliği incelerken elinin tutulmasıyla odağını maviye çıkardı. Maviyse elini dudaklarına götürüp küçük bi öpücük bıraktı.

"Seni seviyorum deniz. Doğru düzgün bi teklifim olmamıştı. Benimle çıkar mısın?"

Deniz çenesinin kontrolunu kaybetmişcesine açık ağzıyla olanları idrak etmeye çalışıyordu. Zaten çıkmıyorlar mıydı, kendi kafasında mı kurmuştu yaşananları. Rüya mıydı hepsi yoksa?

"Biz, zaten çıkmıyor muyduk?"

Korkarak sorduğu soruyla mavi gülümsedi.

"Bende öyle düşünüyorum ama yine de net birşeyler olsun istedim bitanem. Hem cevap vermedin, kaçıyor musun sorumdan?"

Mavi sahte bir kızgınlıkla sorduğunda Deniz kıkırfayıp başını salladı

"Çıkarım!"

Mavide gülümsediğinde bir kutu daya çıkardı. Ne ara aldı bu kadar şeyi diye düşündü deniz. Yeşilö diğerine göre küçük olan kutunun içinde büuük ihtimalle yüzük vardı.

"Bunu ne zaman açacaksın?"

Deniz kutuyu eline alıp düşündü.

"Şimdi?"

Mavi başını sallayıp onu izlemeye koyuldu. Kutuyla uyumlu yüzük gözlerinin önüne gelince deniz gözlerini kocaman açarak şaşırdığını belli eden bi mırıltı çıkardı. Kurbağalı yüzük bu güne kadar görüp gördebileceği en tatlı şeydi. El yapımı gibi gözüken yüzüğü hızlıca kutusundan çıkarıp parmağına geçirdiğinde tek seferde işaret parmağına tam olmuştu yüzük. Mavi kendisiyle gurur duyarak gülümsemişti. Aramızda sır olsun yüzüğü kendisi yapmıştı.

"Beğendin mi?"

Deniz bakışlarını yüzükten almadan başını salladı. Artık heryere onunla gelecek gülümseyen bir kurbağası vardı yanında. Ve birde sevdiği, sevgilisi.

"Teşekkür ederim."

Sonunda sıranın ona geldiğini anlayarak çok da sürpriz olmasa da az önce poşete koyduğu kazağı ona uzattı.

"Az önce bunun size yakışacağını düşünerek almıştım."

"Ama hala siz diyorsun inanamıyorum sana ya. Çıkmıyor muyuz biz ya, kırılıyorum bak!"