35

3K 191 20
                                    

"Ellerine sağlık bitanem. Leziz olmuş."

"Ya, sussanıza! Resmen dalga geçiyorsun. Ne var makarnayı yakmışsam. Heyecanlandım, hem normalde çok güzel oluyor!"

Mavi güldü. O makarnayı pişirirken küçük bir öpücük verdiği için dikkatleri dağılmış ve biraz fingirdeşmişlerdi. O sırada da makarna allaha emanet, biraz fazla pişmişti. Olabilirdi böyle şeyler. Gençlerin kanı hızlı akıyordu ya.

"Bişey demedim ki, güzel olmuş diyorum. Beğendim, lezzetli, hoş, enfes. Daha fazla övemiyorum."

Deniz gülüp tabakları tezgaha bıraktı. Sonrasında birlikte içeri geçtiler.

"Annen ne zaman gelecek?"

"Bilmiyorum. Ama daha vardır, bu saatlerde gelmiyor."

Mavi başını sallayıp lavaboda ellerini yıkadı. Denizde peşinden girip aynısını yaptı. Şimdi odasında oturmuş sessizce konu açmaya çalışıyorlardı.

"3 hayvana uçma hakkı verebilecek olsan hangileri olurdu?"

"Deniz ya, dur düşüneyim. Hm~ Penguen!"

"Neden?"

Deniz merakla atıldı. Kafasındaki cevaplar arasında penguen yoktu.

"Çünkü kuşlar ama uçamıyorlar, yazık değil mi?"

Deniz üzgün bir şekilde başını salladı. Çok mantıklıydı.

"Başka?"

"Hmm, Bulamadım, Sen peki?"

"Atlar, kediler vee filler! Düşünsenize kulaklarıyla uçuyorlar! Çok havalı olmaz mıydı!"

Mavi gülüp kafasıyla onayladı. Bu kadar hayal güçü onu aşmıştı. Ortamda tekrar bir sessizlik olduğunda Deniz konu bulamamıştı. Mavideyse hiçbir şey yoktu. Çıkan tek sesin saatin takırtıları olması Denizin sinirini bozmuştu. Tam öfleyip saati alacaktı ki telefonuna bildirim geldi. İkisinin de odağı telefonuna gittiğinde deniz gelen bildirime baktı.

---
0 548 ...
Nasılsın deniz
Ben eren, geçen gün kantinde konuşmuştuk.

---

"Bu kim deniz?"

"Tanımıyorum. Kayıtlı değil zaten, engelleyeceğim."

Hızlıca telefonu açıp numaraya girecekken mavi onu durdurdu. Numarayı kendi telefonuna geçirip Denizinkinden sildi.

"Ben halledeceğim."

"Kavga mı edeceksiniz? Yapmayın!"

"Biraz daha sizli bizli konuşursan edeceğim bitanem."

"Özür dilerim."

Deniz kendini affettirmek adına yanağına usulca bir öpücük kondurdu. Maviyse yanağını tekrar yaklaştırıp ikincisini istedi. Deniz öpüp geri çekildiğinde biraz daha yaklaşıp tekrar istedi, ve tekrar, ve tekrar. En sonunda yanağına yerine dudaklarını yaklaştırdığında utandı. Dudağının kenarını öpüp çekilmeyi planlamıştı. Ama öyle olmadı. Bu sefer mavi yaklaştı ve dudaklarına bir öpücük bıraktı. Sonra tekrar, ve bir daha. Son öpüşünde hafifçe üst dudağını kavradığını hissetti deniz. Karşılığını verdi yavaşça, her bir öpüşte mavinin daha da sert öptüğünü hissetmeye başlamış, ve bundan hoşlanmıştı. Mavinin alt dudağını hafifçe ısırıp gülümsedi. Mavinin elleri denizin beline doğru gittiğinde odağını kaybetmiş ona yetişmeye çalışıyordu, yavaşça belinde aşağı yukarı giden eller bir süre sonra tişörtün içinden geçerek denizin meme uçlarına gitmişti. Küçük tepelerin etrafında daireler çiziyordu, Denizin dudağını bırakıp boynuna yönelmişti, Denizse "Ama iz ç-" diyebilmişti sadece.

"Çıkmaz, sen bana güven." diyerek boynunu emmeye devam etmişti, Aniden duraksayıp denizden ayrıldığında olanları fark edebilmişti.

"Hass-"

Diyebildi sessizce.

"Noldu mavi, noldu çabuk söyle!"

"Panik yapma bitanem, sadece hafif bir iz çıkmış o kadar."

"Ne! Ben bunu nasıl saklayacağım! Çok belli oluyor mu? Eyvah!"

Hızlıca yataktan kalkıp aynanın karşısına geçti deniz. boynuna bakar bakmaz izi fark etmişti. Küçük birşey değildi. Ne ara olduğunu bile anlayamamışken şimdi nasıl kapatacağını düşünüyordu.

"Ne yapacağım?"

"Halledicez bebeğim, sakin ol."

--

krdsm kapatici ayarlayaim denize hemen

Blue's Sea | BxB | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin