20~ Always Be With Me

373 50 187
                                    

Ya siz beni hiç mi merak etmediniz!

Oy veren herkes sevdiğine kavuşur inşallah, cuma günü öğlen namazına müteakip dua edeceğim 💖🥂
(Hadi beni şaşırtın lan)

📢Kapağını ve adını değiştiriyorum. Kullanıcı adımı unutmayınn✨💗

Yuna'nın anlatımından<3

Dudaklarını dudaklarıma ulaştırdıktan sonra, ciğerlerimden gelen titrek nefes, oradan oraya koşuşturmaya başlamıştı. Nefesim, karnımın üstü, kalbimin oralar, ciğerlerimin arasında hızlıca dolaşırken artık çıkmak istemiş, aralanan dudaklarımın arasından titreyerek onun boğazına doğru peyda olmuştu. Sakin ol, kalbim.

"İçimdeki bu his ne?"

İçimdeki bu titrek his, aşkımın en saf halinin heyecanıydı. Sonunda içimde büyütüp dev gibi yaptığım aşkı yavaşça onunla paylaşmak için kullanabilecektim. İçimdeki bu hisleri anlatmak çok zordu, çünkü bu hisleri kelimelere dökmek zordu.

"Hımm" dedi gözleri bir tur etrafta gezdirdikten sonra. Bakışlarındaki ciddi olmayan alaycı tavrı hissedebiliyordum.

"Sadece şuan, seni öpmemden daha fazlasını istiyorsunuz Bayan Yuna"

İlk başta anlamamış gibi öylece kalsam da, ardından zihnimde beliren ışıkla aklım başıma gelmişti.

"Hey" dedim göğsünde duran ellerimi hafifçe vurarak. Bu esnada alaycı sırtması hâlâ devam ediyordu. Bu bile ona vurulmam için yeterliydi.

Belimde duran ellerini yavaşça dirseklerime doğru hareket ettirdi. Yüzündeki gülümseme bu kez diğerinden farklı olarak, yumuşak bir gülümsemeye dönüşmüştü. Kısılan gözleri, ortaya çıkan çukur gamzeleri ve güldüğü için incelen dudaklarıyla bambaşka mükemmellikteydi.

Kalbimin sesini her saniye daha da arttırırken, dirseklerimden sıkıca tutarak, "seni öpebilir miyim? Doyamadım henüz" dedi.

Bu kez benim yüzümde alaycı ve histerik bir gülümsemenin oluşmasını sağlamıştı. Utancımdan dolayı kafamı yan taraf doğru çevirmiştim. Yüzümdeki ifade ve buna rağmen utanmam çok zıt değil miydi? İçimde ona karşı olan bu his daha da büyüyordu.

Yüzünü aniden asarak "Neden cevap vermiyorsun?" Dedi.

"Sessizliğim sana çok şey anlatmalıydı."

"O hald-"

Afallamış gibi bakmıştı. Eski gülüşü tekrar yerine oturduğu esnada, kollarımı ona daha da sararak hiç düşünmeden tekrar dudaklarına yapıştım. İlk başta tepki vermemişti Ama ardından hemen karşılık vermişti. Bu olay hoşuna gitmiş gibi birbirine mahkum olan dudaklarımızın üzerinden gülümsedi. Üzeri taşlı elbisem ellerini belimde hissetmemi engelliyordu ama buna rağmen kollarını biraz daha sarmıştı bana.

Dudaklarını hiç bırakmak istemiyordum. Zaman durmalı ve bu anda kalmalıydık. Küçük bir çocuğun en sevdiği aromalı dondurmayı yemesi gibiydi bu his. Bitmesini istemiyordu ama soğuk dondurmayı hâlâ yemeye devam ederse o da biliyordu ki hasta olacaktı.

Biz henüz hasta olmamalıydık.

Henüz.

Öpüşlerini yavaşlattıktan sonra, durdurdu ve dudaklarımın üzerine uzun bir nefes verdi. Bu şey hoşuma gitmişti. Kalbimin dakika kan pompalama sayısı biraz daha artıyor gibiydi.

Gözlerini bir an olsun ayırmıyorken, bu kez kafasını boynuma gömerek sıkıca sarıldı. Dişlerinin arasından "teşekkür ederim" derken, bende kollarımı ona daha sıkı sarıp saçlarının kokusunu hissettim.

Two Same Hearts || BangchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin