Ne Baktın Bilader|texting

Mukaddes Miras Kudüs...

(canfeza-gaza)

Selamun aleyküm arkadaşlar,
Öncelikle bu bölüm kitapla alakalı
Değil, peygamberimizden ve daha nice peygamberler'den bizlere miras kalan Mescid'i Aksa ile alakalıdır.

Malesef bu bölümde sevinemeyeceğiz, gülemeyeceğiz, sadece büyük bir acıdan söz edeceğiz.

Bence hepimizin peygamberler mirası olan ve bize emanet bırakılan, çok güzel ve bir o kadarda acılar içinde olan bu şehri tanımamız gerekiyor...

Mescid-i aksa biz müslümanların ilk kıblesi'dir.

Efendimiz (s.a.v.) miraç ve İsra olaylarını bu şehirde yaşamıştır.

Müslümanlar namaz üzerlerine farz kılındıktan sonra rivayetlere göre 16 ay mescidi aksâya yönelerek namaz kılmışlardır.

Efendimiz (s.a.v.) hadisi şerifte;
Üç mescidi ziyaret edin
Bunların birincisi kabe'nin içinde bulunduğu mekkedir, ikincisi efendimizin kabri şerifinin, ve nice ashabın kabrinin bulunduğu
Medine dir, ve üçüncüsü müslümanların ilk kıblesi
mescidi aksa 'nın içinde bulunduğu kudüs' dür.

Üç kutsal mabedden biri olan kudüs,
Mescidi aksa 'yı bağrında taşıyan kadim bir şehirdir.

Kıran' ı kerim ile kutsiyeti tescil edilen dostluk şehri kudüs, çığlıkları arşa dayanan bir yetim gibidir...

Birçok kutsal 'a ev sahipliği yapmış, Tevhid dinlerinin merkezi olmuş,
İslama bakıldığında miracın ilk basamağı, hristiyanlığın çıkış ve tebliğ yeri, yahudilikte dâvud peygamberin bin yıl önce gönlüne ve ömrüne düşen şehir,
Süleyman peygamberin başkenti,
H.z. Zekeriyanın çilesi,
h.z. meryemin çığlığı,
H.z.yahyanın hüznü ve elbette
H.z. Ömerin adalet anahtarıdır...

Selahaddin eyyübi'nin göz bebeği,
Yavuz'un duâ'sı,
Kanuni' nin hayratı,
Selimin infakı,
II Abdülhamid'in çiniyle işlenmiş kuran aşkı,
Kudüs'ki Hürrem sultanın asırları aşan şefkat eli...

(mukaddes miras kudüs)

Hazreti dâvud kudüs de 33 sene krallık yapmıştır, vefatından sonra oğlu h.z. Süleyman yerine geçmiş ve oda 40 sene krallık yapmıştır.

Ve malesef ki sadece İslam dini değil diğer dinlerde'de bu kadar önem arzeden kudüs 1. Dünya savaşından beri barış yüzü görmemiştir...

Bu noktada ifade edelim 'ki kudüs ilelelebet filistinin başkentidir, ve öyle kalacaktır...

Kudüs Müslümanlarındır...

Kudüsü her zaman savunmalıyız
çünkü kudüs davasını savunmak ,sıradan bir dâvâ yı savunmak değildir, kudüsü savunmak bir insanlık borcudur,
Allah' a borcumuzdır
Peygamber'lere borcumuzdur.

Kudüs dâvud'un (a. s.) zebur okuyan içli sesidir, hâlâ yankılanıyor sanki o davudi ses, dağların, taşların, kuşların Allahı tesbih ettiği bu mukaddes şehrin sokaklarında...

Zalim ve güçlü Câlut'u alnından vurarak düşüren, H. Z. Dâvud'un attığı sapan taşıdır kudüs...

Ağır silahlarla donatılmış İsrail askerlerinin karşısına, elinde sapanlarla çıkan filistinin cesur çocuklarıdır;
gözleri bağlı, elleri kelepçeli, ama başı dik ve mağrur yürüyen on beş yaşındaki Fevzi el-Cüneydi'dir.

Kulu Muhammedi bir gece mekkede ki Mescid-i haram'dan kudüs'teki mescidi aksâya götüren Allah'a and olsun ki 'bir Filistin vardı, ve o Filistin hep var olacak...

(Mahmut derviş)

(alıntılar :mukaddes miras)

(zulmü engelleyemiyorsanız, zulmü yayın...)

Allah' a emanetsiniz...