540 32 15
                                    



Evet.

Şu an Seokjin denilen gerizekalı arabamdaydı.

Ve evet.

Taehyung'un yanına gidiyorduk.

Ya cidden aklım almıyor. Ulan salak herif! Mağaza işlerinden sana ne?! Sen kuryesin! Neden o adama veriyorsun?! Ya da devretmelerine izin veriyorsun?!

Sinirim daha çok tepeme çıkıyordu. Eğer Taehyung daha kötü olursa onu bitirirdim. Taehyung her ne kadar bana kaba ya da salakça yaklaşıyor olsa da o benim uzun süredir -liseden beri- en yakın arkadaşımdı ve onun tek bir göz yaşı için dünyayı yakardım.

Az sonra da yakacaktım zaten.

Arabadan inip zile bastık. Seokjin dudaklarını ısırıp duruyordu. Kapıtı hafifçe ittirince açık olduğunu fark ettik. İçeri girdik hızlıca ve yerde baygın bir şekilde yatan Taehyung'u görünce Seokjin'i önümden itip yanına çömeldim.

" Taehyung! Uyan! Taehyung!"

Masaya baktığımda soju şişesini ve bardağını görünce küfür ettim. Kendine dokunan bir şey bu herif için içilir mi?!

" Soju içen kafanı sikeyim Taehyung! Of of! Seokjin koş kahve yap! Sade olsun!"

Seokjin hızlı adımlarla mutfağı aramış ve girmişti. Ben yüzüne vurmaya devam ediyordum mal arkadaşımın.

Kahveyi getirince yavaş yavaş ağzına dökmeye başladık. Bittiğinde kupayı kenara koyup beklemeye başladık. Kısa süre sonra Taehyung gözlerini açmıştı. Açması ama iki saniye sürmüştü çünkü ona olan bakışımı görünce korkmuştu, belliydi.

" Aç lan gözünü! Salak! Soju içemezsin diye kaç kere söyledim sana! "

" Ö-özür dilerim.."

" Taehyung, iyi misin?"

Seokjin'i arkamda görünce şokla baktı. Gözlerini çok kes açıp kapattı.

" S-sen.? B-burdasın.."

" Ben gitmeliyim. Siz konuşun. Taehyung bir şey yaparsa bu dümbük hemen beni arıyorsun. "

Onları yalnız bırakıp karakola varmıştım. Odamıza girdiğimde Hoseok'un eşyalarını toparladığını görünce kaşlarımı çattım.

" Hoseok? Gidiyor musun?"

" Müdür Min'in odasında çalışacağım artık. Zaten yeni biri gelecek. "

" Yeni biri? Kim?"

Kapı seslice açılmıştı. Gördüğüm kişiyle gözlerim kocaman açılmıştı.

Jeon Jungkook!!!

" Jimin bu yeni ortağınız. Adı Jeon Jangwook. Benim yerime geldi. "

Elini uzattığında hala yüzüne baktığım için sıkmamıştım. Hoseok, Müdür Min'in odasına geçmişti.  Ve ben hala eşyalarını yerleştiren Jungkook'a bakıyordum.

" Bana böyle bakmayı ne zaman bırakacaksın?"

" Sen ne yaptın? Nasıl girdin buraya? "

" Bir kaç kağıt ile iş halloldu. Kuzenim vardı polis ama bırakmış. Dedim ben de, bana ver de ben gireyim. O da verdi. Sadece bir fotoğraf değiştirdim. "

" Sahtekarlıkta sınır tanımıyorsun. "

" Senin yanında olmak için uğraşıyorum. "

" Böyle olmaz ama. Yaptığın suç."

EN BÜYÜK SUÇUM / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin