Yutkundum derince. Bu Yoongi'nin sesiydi." Hoseok'u geri ver bana. Yoksa sevgiline ve bebeğine veda edersin. "
" Asla."
" O zaman dikkatli ol. Her an ölebilir sevdiğim iki can. "
" Sen öleceksin asıl. Emin ol sen öleceksin."
" Dikkatli ol Jungkook."
Telefon yüzüme kapanır kapanmaz sinirle duvara attım. Jimin bana sarılmaya çalıştığında geri çekildim. Sinir evresindeyken ona zarar vermek istemiyordum. Bana endişeli bir şekilde bakıp ne olduğunu sorunca hızlıca olanları anlatıp odamızdan çıktım. Taehyunggilin kapısını çaldım. Taehyung kapıyı açtı.
" Rahat bırakamaz mısınız bizi?"
" Yoongi aradı! Hoseok'u vermezsek Jimin'i öldürecek!"
" Ne?! Ne diyorsun?!"
" Evi koruma altına almamız lazım!"
" Ya ne uğraşıyorsun direk ver Hoseok'u. Zaten fazlalık."
" Taehyung! "
" Benim bir fikrim var aslında ama?"
Arkadan çekinerek gelen Jimin'e döndüm. İkimize de bakıp aklından geçen fikri anlatmaya başladı.
" Hoseok'u verirken neden onu yakalamıyoruz? Basit bir şekilde halledebiliriz böyle yaparsak."
" Nasıl yani?"
" Şöyle Tae. Şimdi Jungkook ve Sen Hoseok'u, onun sinyallerini bularak götür yanına. Arkadan da Namjoon ve bir kaç polis, Hoseok sayesinde dikkati dağılan Yoongi'yi yakalarlar. "
" İyi bir fikir bu."
" Meleğim, sen Seokjin ile evdesin o zaman?"
" Evdeyiz biz. Aklınız bizde kalmasın diye de Man-seok ile Sun-joon'u çağırırız. Onlar bize göz kulak olur." (Çağırmazlar ki wllzöaşzls)
" Ne kadar haz etmesem de kabul ediyorum."
" Sen benden de haz etmiyorsun zaten."
" Kim senden haz eder ya?"
" Tamam! Kesin! Plan hazır olduğuna göre hemen gidin. Sinyalden ben bulur yerini atarım size. "
" Hadi o zaman."
Jimin
Jungkook'un bilgisayarını onlar gittikten sonra almıştım. Numarayı Jungkook bana atar atmaz sinyallerini bulmaya başladım. Kısa süre sonra bir dağ evinde buldum. Ama bu dağ evi Jungkook'un annesinin eviydi. Neden herkes orayı seçiyor?!
Jungkook'u arayıp açmasını bekledim. Açar açmaz kulağıma tuttum.
" Jungie?"
" Efendim meleğim?"
" Annenin evinde Min Yoongi."
" Her gerizekalı annemin evine takmış durumda! Sağol meleğim. İş biter bitmez arayacağım seni. Merak etme."
" Dikkatli ol. Bebeğimi diğer babası olmadan büyütmek istemiyorum."
" Şans öpücüğü verdin ya. Bu beni kurtaracak."
" Seni seviyorum. Ara beni bak."
" Ben de seni seviyorum. Görüşürüz meleğim."
Jungkook kapatır kapatmaz Jin telefonunu getirmişti. Birden Jungkook'un arabasının içini görmemle şaşkınca baktım yüzüne. O ise sırıtmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN BÜYÜK SUÇUM / JİKOOK
Fanfiction" Baksana bize. Çok yakışmıyor muyuz?" " Bir suçlu ve bir polis. Yakışmamız imkansız. " " İmkansız diye bir şey yok Komiserim. " " Konu sen ve bensek her şey imkansız Jeon Jungkook."