Bölüm 9 Doğum günün kutlu olsun Ahirim

91 55 364
                                    

....

Günler günleri kovalamış, aradan zaman geçmiş prens ve prensesin aşkı her geçen gün daha da büyümüş. Birbirlerine olan bağlılıkları daha artmış. Papatyalar toprağa sıkıca tutunmuş, zarafetiyle bahçeyi süslemiş. Bir rüya gibi, bir masal gibi geliyormuş prens ve prensese bu aşk. Bir Papatya Masalı diyorlarmış aşklarına. Ama prensesin kalbinde üzüntü varmış; korkuyormuş biraz. Bu rüyanın bitmesinden, bu masalın sonunun istemediği şekilde olmasından. Kalbine keder tohumları ekmişler, üzüntü ekmişler. Prenses sadece aşkını yaşamaya odaklanmış. Tüm bu korkusuna rağmen sevmekten asla vazgeçmiyormuş. Arkadaşları, çevresi istemese de onu desteklemese de o kalbinin sesini dinliyormuş.

Bugün prensle papatya bahçesinde buluşmuşlar. Prensesin uzun, kızıl, dalgalı saçlarına papatyayı yerleştirivermiş prens. Çok mutlu olmuş kızıl saçlı prenses. Mutluluğu gözlerinden okunuyormuş adeta. Bugün ayrı bir mutluluk daha varmış onun gözlerinde. Prensin yaş günüymüş. Bu yüzden bugün papatya bahçesine gelmişler. Prenses elinde tuttuğu kızıl papatyaların olduğu kahverengi saksıyı prense uzattı.

''Bu papatyalardan bende de var. Aynı toprakları paylaştırdım saksılara. Baktıkça beni hatırla. En güzel hediye bu olur diye düşündüm.''

''En güzel hediye sensin.''

El ele tutuşarak yürümeye başlamışlar. Masmavi gökyüzü, papatyaların beyazlığı ve onların birbirlerine olan sevdası dünyayı güzelleştiriyordu. Biraz yürüdükten sonra ilerde bir salıncak gördüler. Prenses yeşil kabarık elbisesini rahat oturabilmek için biraz yukarı kaldırdı. Papatya çiçeklerinin süslediği salıncağın iplerinden narin elleriyle tutuverdi.

Prens tüm naifliğiyle prensesi sallamaya başladı. Hafif esen rüzgâr saçlarını dalgalandırıyordu ikisinin de. Prensesin saçlarının kokusunu çekiyordu içine. Yavaşça durunca salıncak prensesin önüne geçti prens. Sarıldı, boynunun kokusunu içine çekti kızıl saçlısının. ''Cennet Kokulum'' diye fısıldadı. ''Cennet kokulun seni çok seviyor'' diyerek karşılık verdi prenses. Utancından al al olmuştu yanakları. Prenseste prense sarılarak karşılık verdi.

''Cennet Kokulum'' demişti. Çok sevinmişti kızıl saçlı prenses. Bu onun için dünyalara bedeldi.

Peki, onların bu rüya gibi geçen aşk masalı hep böyle mi devam edecekti yoksa prensesin kalbine kötü tohumlar ekenler bu rüyayı bozacak mıydı? 

....


9.Bölüm

GÜNLERDEN 12 EKİM GÜNLERDEN SEN

İYİ Kİ DOĞDUN

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN AHİRİM

CENNET KOKULUM

Başım onun omuzunda ağacın gövdesinde ki baş harflerimize bakarken bizimkilerin varlığını unutmuştuk. Gözlerimi onun gözlerine çevirdim. Gülümsedim yüzüne, elini tuttum sıkıca. Alnıma bir öpücük kondurup sarıldı bana. Derin bir nefes alıp bizimkilere doğru döndük. Hep beraber arabaya bindik. İkimiz de giderken sadece ağaca bakıyorduk, baktığımız ağaçtaki harflerdi ama gördüğümüz hayallerimizdi. Bir gün gerçekleşeceğini umduğumuz hayallerimiz...

Soluğu kafede almıştık. Hep beraber çaylarımızı alıp üst kata çıktık. Dörtlü çok iyi bir takım olmuş, çok güzel vakit geçiriyorduk. Sohbetlerimiz, kahkahalarımız, eğlencelerimiz çok çok güzeldi. Toprak sazını aldı o güzel sesiyle türkü söyledi. Ben yine mest olmuş gibi dinledim onu. Toprak biten çaylarımızı tazelemek için aşağı indiğinde ben de fırsatını bulmuşken Ateş'le konuştum.

Bir Papatya MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin