4

327 30 16
                                    

Sabah kalktığımda hâlâ işi bırakma konusunda kararlıydım. Yataktan kalktığım gibi Jisung ile alakalı tüm işlerimi toplamaya başlamıştım. Topladığım eşyaları bir kenara koyup kahvaltımı yapmaya başladığım zaman ise kapımı çalan davetsiz misafir ile küçük çaplı bir şoka uğradım. Bu patrondu.

Kapıyı açtığımda bana gülümseyen Bay Kim, hiçbir izin istemeden evime girdi. Ben de arkasından kapıyı kapattım.

"Günaydın Felix."

"Günaydın Bay Kim."

Dedim hemen kendime çeki dizen verip.

"Yeni evin güzelmiş... Han Jisung'un tam karşı dairesi... dimi?"

"Evet efendim..."

Ayaklarım zar zor dik duruyordu. Her an devrilebilirmişim gibi geliyordu. Patron evi incelerken bir kenara bıraktığım Jisung'un fotoğraflarını gördü. Eline aldı ve sonrasında da tahtada yazanlara baktı. Gülümsemesi daha da büyümüştü.

"Güzel fotoğraflar... neden bunu bana göndermedin?"

"Şey... istemedim."

Dediğim şey ile patronun kaşları çatıldı.

"Bu iş senin için bu kadar önemsiz mi Felix? Biliyorsun bunu yayınlarsak... ve büyük bir skandal oluşturursa sana bir sürprizim olabilir."

Yutkundum. Belki de iki günlük insanlar için geleceğimi tehlikeye atmamam gerek? Kariyerimde gerçekten büyük bir değişiklik olur terfi almak. Ama Jisung?

Patron ben bir şey demeyince şüphelenmeye başlamıştı.

"Şu fotoğrafları bana atabilir misin, Felix?"

"...Hayır."

Ne yapıyorum ben? Gerçekten duygularımla mı hareket edeceğim bu durumda?

"İşinden kovulmak mı istiyorsun Felix?"

"Aslında istifa etmeyi düşünüyorum Bay Kim."

Sesim titrek çıkmıştı. Kendimden emin olmadığım sesimdeki tondan bile belli oluyordu. Bay Kim gülümsedi.

"Tamam. İstifa et. Ama önce bana o fotoğrafları ver Felix. Yoksasını sen de biliyorsun."

Yoksa zorla alacaktı. Ve bu "zorla" tabirinde bahsettiği şey bana şantaj yapmaktı. Şikayet mi etsem bir yere? Ama o zaman direkt şantaj yaparlar. Ne yapabilirler ki? Ha doğru. Tüm o yalan haberlerin sorumluluğu bana kalırdı.

Bilgisayarımı açtım ve Bay Kim'e gönderdim. Sonrasında patrona döndüm. Bana gülümsüyordu.

"Seninle çalışmak güzeldi Felix."

Elini uzattığında sadece eline küçük bir bakış atıp kapıya doğru gittim ve kapıyı açtım.

"Yarın istifa mektubumu gönderirim size."

Bay Kim'in gülüşü soldu ve hışımla çıktı. Tüm gün boyunca ne yapacağımı düşünerek geçirmiştim. Aptalım.

***

Akşam kitap okurken (Normalde telefona falan bakardım ama Jisung'un haberini görmekten korkuyordum.) kapı zilinin çalmasıyla tedirgin bir şekilde kapının dürbününe baktım. Bu Jisung'du.

Kapıyı açmadan hemen önce fotoğrafların olduğu kutuyu evin deposunda köşeye koydum ve tahtada yazanları da sildim. Kapıyı açtığımda Jisung bir şey demedi. Sadece baktı.

Ben de fırsat bilerek onu incelemiştim. Üzgün duruyordu. Ağlamış olduğunu da burnundaki küçük kızarıklıktan anlıyordum. Demek ki şirket hızlı davranmış. Saçları dağınıktı. Kendisine bakmadan direkt gelmişti yanıma.

Magazin || JilixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin