Ne Jeongin ve Hyunjin eve girer girmez babalarını öpüşürken görmeyi bekliyordu ne de Chan ve Minho bu durumda oğullarına yakalanmayı.
M:"Sen 'baba' mı dedin az önce?"
Hyunjin ona yöneltilen soruya yine soruyla cevap vermişti.
Hj:"Jeongin sen de 'baba' demedin mi?"
Jg:"Burda tek sorun birilerinin 'baba' demesi mi? Baba ne arıyorsun burda?"
M:"Chris oğluyla kavga etmiş onu teselli ediyordum."
Jg:"Kucağında mı?!"
Minho bulunduğu pozisyonu hatırlayıp ani bir hareketle ayağa kalkmıştı.
Hj:"Biz ne yaşıyoruz amk?"
C:"Hyunjin terbiyesizlik yapma."
Hj:"Az önce basıldın farkındasın değil mi?"
M:"Belli ki bir şeyleri açıklığa kavuşturma zamanı geldi."
C:"Konuşarak halledebileceğimize inanıyorum."
Hj:"Ben hiç inanmıyorum ama deneyelim madem."
Az önce kucak kucağa oldukları koltukta şimdi yan yana oturuyordu Minho ve Chan. Jeongin ve Hyunjin de karşıdaki tekli koltuklara oturmuştular.
C:"Hayatım sen anlat istersen."
Hj:"Hayatım diyor bi de. Çıldıracam!"
Jg:"Hyunjin dinle bi konuşsunlar."
Hyunjin ağzındaki hayali fermuarı kapatıp geriye yaslanmıştı.
M:"Öncelikle biz çıkıyoruz."
Hj:"Hiç de anlamamıştık ya."
Jg:"Hyunjin!"
Hj:"Tamam tamam sustum."
C:"İşler biraz daha ciddileştikten sonra size açıklamayı düşünüyorduk zaten."
M:"İlişkimizi açıklayacağımız kişilerden birinin Hyunjin olduğunu bilseydim daha da ertelerdim."
Hj:"Ben de aşık olduğum çocuğun babasının sen olduğunu bilseydim hiç aşık olmazdım."
Şaşırma sırası Chan ve Minho'ya gelmişti.
M:"Ne?"
Hj:"Duydun işte. İlişkinizi onaylamıyorum. Kayınbabam ve babam evlenmemeli."
M:"Chan kayınbaba diyor. Bak elim ayağım titriyor."
Jg:"Şimdi biz Hyunjin ile kardeş mi olduk?"
C:"Evet."
Hj:"Hayır."
M:"Hayır."
Jg:"2 hayır ile uğurluyor muyuz?"
M:"Oy birliğiyle olmamanıza karar verildi. Her ne kadar bu birliği Hyunjin ile paylaşıyor olsam da sorun değil."
Hj:"Jeongin neden Minho hocanın baban olduğunu söylemedin?"
Jg:"Sen de müdürün oğlu olduğunu söylemedin."
M:"Sen neden Hyunjin'in babası olduğunu söylemedin Chan?"
C:"Sen neden Jeongin'le aranda bir şeyler olduğunu söylemedin Hyunjin?"
Hj:"İlk soru soran kişi bendim yalnız. Neden sıra bana geldi?"
Jg:"Soru sormayın artık. Midem bulanıyor soru kalıplarından."
M:"Sen neden Hyunjin'den hoşlandığını söylemedin?"
Jg:"Baba!"
M:"Tamam ya şaka yaptım."
Hj:"Hee çok sırasıydı."
Jg:"Ben eve gidiyorum."
Jeongin kapıya doğru bir kaç adım atıp geri dönmüştü.
Jg:"Baba anahtarını ver benimki evde kalmış."
C:"Burda kal Jeongin beraber yemek yiyelim."
Jg:"Teşekkür ederim ama eve gidip biraz kafamı toplamam gerek."
Hj:"Ben de seninle geliyorum Jeongin."
C:"Sen nereye gidiyorsun?"
Hj:"Jeongin'in evine."
M:"Benim evime."
Diye düzeltti Minho onu.
Hj:"Jeongin'in evine!"
Hyunjin Minho'nun sesini bastıracak derecede konuştuktan sonra cevap vermesini beklemeden evden çıkan Jeongin'in peşinden gitmişti.
Çocukların evden ayrılmasının ardından kendini koltuğa atmıştı Minho. Chan yanına uzanınca da kafasını çevirmişti.
C:"Küs müyüz?"
M:"Bana yalan söyledin Chan."
C:"Yalan söylemedim. Sadece doğru zamanı bekledim."
M:"Yani bu gün denk gelmeseydik bir süre daha öğrenemeyecektim."
C:"Ne bekliyorsun Minho? İlk dateimizde zırt pırt Hyunjin'den bahsediyordun. Seni ne kadar sinirlendirdiğini, Jeongin ile olan yakınlığından rahatsız olduğunu söyleyip duruyordun. Sonra gelip seni erken yaşlandıracak çocuk benim oğlum diyemedim."
M:"Oğlundan öyle bir şekilde bahsediyordun ki küçük sevimli bir şeyler bekliyordum."
C:"Hyunjin zaten küçük ve sevimli."
M:"Her ne kadar aramız iyi olmasa da Jeongin'e iyi geldi. Hiç arkadaş edinemeyeceğini düşünüyordum ama Hyunjin bir şekilde onun dünyasına girebildi."
C:"Arkadaş olarak girmedi ama olsun."
.
.
.
.
.☄hazel
ŞİMDİ OKUDUĞUN
benim babam senin babanı yer / hyunin - minchan
FanfictionJeongin karşındaki çocuğun okul müdürü Chan'in oğlu olduğunu bilmeden çıkışmıştı. "Benim babam senin babanı döver." Hyunjin de ona neredeyse karşılaştıkları ilk andan beridir takık olan fizik öğretmeni Minho'nun oğlu olduğunu bilmediği çocuğa karşıl...