Geri Dönüş Yok { Kagehina }

...

Hasta kontrolü bitmiş eve dönüyorduk. Ne ondan ne benden çıt çıkmıyordu. Sevinip sevinmediğini bile anlayamadım. Bu kadar sessizlik beni yiyip bitirirken artık bunu bozma kararı aldım.

"Ne düşünüyorsun?"

"Mutluyum ama bir yandan da endişeliyim. "

"Endişeni anlıyorum. Olma olasılığı düşük şeyler oluyor ama bir daha aynı şeyler yaşanmicak. Bundan eminim. Bu sefer bebeklerimizi koricaz. Hepimiz sağlıklı olucaz."

Direksiyonu tutarken titreyen eline attım elimi. Buz gibiydi endişeden. 

"Yanımda olman bize güç vericek."

"Seni seviyorum Hinata ve sana bir şey olmasını istemiyorum."

"Biliyorum bitanem."

"İstersen doğumdan sonra okul işini halledebiliriz."

"Onu daha tam düşünmedim. Emin değilim."

"Sen nasıl istersen. Şimdi yat dinlen biraz. Eve geldiğimizde kaldırırım seni."

Bu sefer bebeklerime yada bana zarar gelmemesi için her şeyi yapıcam. Bütün gün yatmam gerekse bile yapıcam. Sonunda her şeyi düzene sokmuş ve mutluyken lütfen Tanrım bize yine acı günler yaşatma. Kageyama'da bende zor toparlandık. Sana yalvarıyorum...

"Eve geldik bitanem. Duş alıp hazırlanalım sonra yemeğe gideriz. "

"Bu gün evde yesek olur mu?"

"Olur ama neden fikrini değiştirdin?"

"Yarın ailelerimizle birlikte yemeğe çıkalım ve onlarla birlikte kutlayalım bunu."

"Güzel fikir canım."

"Ah birde sende istersen çocukları çağıralım bu gün. Onlarla da bu gün kutlamış oluruz."

"Sen nasıl istersen. Eve çıkalım biraz dinlenelim ben ararım bizimkileri."

"Tamamm."

Eve çıktığım gibi hızlıca bir duş aldım. O sırada Kageyama bir şeyler hazırlıyordu.

"Hmm bu güzel koku da ne?"

"Sen seviyorsun diye pirzola hazırlıyorum. Ayrıca bu gün ki menünün tamamı senin sevdiğin yemekler."

"Kocam baya hamarat çıktı. Bizimkileri aradın  mı?"

"Evet herkesi aradım. Herkes çocukları bırakıp geliyor."

"Çocukları neden getirmiyorlarmış?"

"Hamilesin, yorulmaman için. Hem de rahat etmek istiyorlar."

"Haklılar. Çocuklarla rahat edemiyorlar. Bizde öyle mi olucaz acaba?"

"Olabilir. Çocuklar büyüyene kadar biraz yorucular ama tatlı bir yorgunluk bu bence."

"Bebeklere isim düşündün mü?"

"Aslında sana bırakmayı düşünüyorum."

"Öyle olmaz. İkimizin birlikte koyması lazım." 

"O zaman birlikte düşünürüz ama şimdi masayı kurmama yardım eder misin?"

"Tabi ki de!"

Birlikte masayı kurarken ilk olarak Kenma'lar geldi. Peşlerine de Oikawa'lar ve Bokuto'lar geldi. Birlikte masaya oturduk. Küçük bir sohbetten sonra heyecenlı bir şekilde sohbeti böldüm.

Hinata-"Size bir şey söylemem lazım."

Kenma-"Kötü bir şey değildir umarım."

Hinata-"Değil değil. Merak etme."

Kuroo-"Kenma'yı boşver de söyle Hinata."

Hinata-"Öhmmm öhmm... Ben hamileyim biliyosunuz."

Kageyama-"Hinata bence uzatmadan söyle herkes gerildi."

Hinata-"Tamam ya azıcık heyecan yapmak istedim. Bizim ikizlerimiz olucakmış."

Herkes bunu duyunca biraz telaşlandı.

Oikawa-"Hamileliğin zaten biraz zor değil mi? İkizler de seni zorlamaz umarım."

Kageyama-"Resesif olmasına rağmen ikizlerimizin olmasının bir mucize olduğunu söyledi doktor. Ayrıca genelde düşük yapan resesiflerin hamile kalma olasılığı düşükken ikizlerimiz oldu. Ama ikimizde bir sıkıntı olmaması için her şeyi yapıcaz. Ayrıca biri kız biri erkek."

Bokuto-"Bizim üçüzlerden birine Oikawa'ların kızını Yasu'yu,  diğerine de sizin kızı alıcaz gibi."

Herkes gülmeye başladı. Ortam tıpkı lisedeki gibi eğlenceliydi. Oikawa kızını kimseye vermemden bahsederken, İwaizumi olur diyordu. Oikawa'nın hayallerinin suya düşüp, İwaizumi'ye olmaz o benim biricik kızım yalvarışları bitmiyordu. 

Kenma-"Kuroo da kalkmış geçen bir çocuk daha yapalım diye tutturdu."

Hinata-"Hayır dedin dimi?"

Kenma-"Tabiki de hayır dedim."

Akashi-"Kuroo'yu tanıyorsam o seni ikna eder bir kaç güne."

Kageyama-" Enkai'ye bir kız kardeş yakışır aslında. Hem Bokuto'ların üçüncüye de alıcak bir kız olmuş olur."

Kuroo-"Duy Kenma duy. Diyorum oğlumuza bir kız kardeş lazım diye ama-"

Kenma-"Cinsiyeti ayarlayamıyoruz canım benim. Erkek olursa nolucak?"

Masa da bir sessizlik olup herkes birbirine baktı. Bokuto alaycı bir şekilde;

Bokuto-"Yoksa erkek erkeğe ilişkisine karşı mısın ?"

Bütün masa tekrardan gülmeye başladık. Uzun sohbet ve yemeğin ardından salonda oturup bir şeyler içtik. Vakit o kadar hızlı geçti ki çoktan gece arısı olmuştu. Herkes yavaştan kalkmaya başladı. Giderken tekrardan tebrik ettiler ve dikkatli olmamı söylediler. 

Kenma-"Bir şey lazım olursa veya yardıma ihtiyacın olursa beni ara."

Hinata-"Teşekkürler, ararım. Dikkatli gidin ve Enkai'yi benim yerime öpün."

Herkes gittikten sonra birlikte etrafı topladık ve salona geçtik.

Kageyama-"Mısır patlatmamı ister misin? Bir film izleriz yorgun değilsen."

Hinata-"Hemen battaniyeleri getirip film seçiyorum. Mısırın yanında sıcak çikolata da alabilir miyim acaba~"

Kageyama-"Hemen yapıyorum."

Cidden uzun zaman sonra böyle eğlenceli vakit geçirmek çok iyi geldi. 

"Filmi seçtin mi?"

"Evet. Bir türk filmi Unutursam Fısılda. Onu izleyelim."

( bayılıyorum bu filme ve izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim.)

"Hemen açıyorum."

Koluna girip başımı omzuna koydum ve filmi izleyeme başladık. Huzur ve mutluluk doluydum..