12.(KAN GÖLÜ)

63 2 4
                                    

🩸kan kokusu🩸

bölüm şarkısı:Monster


Yedinci cinayet.

ZALİM KRALİÇE için bir kurban daha bitmişti. Kırık camları siyah eldiveni ile tutup yere attı. Cam sesi yankılandı.

Kanlar cama sıçramaştı. Havada karga sesleri geliyordu. ZALİM KRALİÇE dolunaya doğru baktı.

Duyduğu çığlıkla , kafasını ormana çevirdi.

Defne Ölmüştü. Ve bu dünyanın en acı cümlesiydi. Hâlâ etkisinden çıkamıyordum, çıkamıyorduk. Bunların hepsinin bir kabus olmasını diliyordum ama gerçekti , Ölüm bu hayatta gerçek olan tek şeydi.

Yediğim üçüncü serum. Yavaş yavaş kafam kendine geliyordu. Baş ucumda koltukta uyuya kalan Atakan'a baktım.

Siyah deri ceketi elimde , dağınık saçları yüzünü az çok kapatıyordu. Uyuya kalmıştı.

Zar zor doğruldum. Kolumda serum ile yavaşça ayağa kalktım. Yanımda duran dosyaya baktım. Yavaş bir şekilde elime aldım. İçinde Defne Koç yazıyordu.

Gözümden istemez bir şekilde bir damla yaş aktı.

Defne Koç'tan ;

Her şeyi zamana bıraktık.
Zamanımız var mı bilmeden.

Alp Kara, Pelin Yılmaz, Işık Akay, Atakan yıldırım, Emre (batu) şimşek ve güzel aileme benden bir not.

Ağlamaya başladım. Bu söz Defne'nin en sevdiği şair'in sözlerinden biriydi.

Defne bir aralar bu şiir olaylarına çok takmıştı. Lise son civarı hep Özdemir Asaf şiirleri okurdu. Yazmaya çalışırdı. Ve son zamanlarda hastasını kaybettikten sonra yine bişeyler yazmıştı. Bunu da bize yazmıştı.

Gözlerim dolmuştu. Ama anlamadığım bir şey vardı bu zarfı buraya kim koymuştu ?

Bir şeyler oluyordu.

"Korktuklarımız ve Kaçtıklarımız bir , Öldü sandıklarımız tek dostumuz, Aynaya bakma ! Çünkü onlar her yerde"

Birileri oyun oynuyordu. Defne Ölmüştü, o zaman bu zarf bu şiir buraya nasıl gelmişti ?

Aklıma çok kötü bir şey geliyordu. Ayağa kalktım. Serumu kolumdan çekerek , çizmelerimi giydim. Aklıma çok kötü bir şey gelmişti.

Birileri Defne hakkında bize oyun oynuyordu. Ya da farklı bir şeyler...

Kural bir kimseye inanma, güvenme !

Doktorların yanına doğru giderken kafamı çarpmamla duraksadım, Doktor Doruk Bey...

"üzgünüm , serumları çıkarmak zorunda kaldım." dedim. Gülümsedi. "Sorun değil, ama kontrollerini yapmam lazım, odana gitsen iyi olacak."

"Pekala" diyerek odama doğru yöneldim. Peşimden gelip.

"daha iyi misiniz Pelin hanım ?" dedi.

"değilim, Defne öldü-" dediğimde sözümü böldü. "Tamam daha fazla konuşmayalım, siz iyi olun yeter" dediğinde geri sorumun yanındaki yatağa oturdum. Atakan hâlâ uyuyordu.

Doruk gülüp "Pelin sen harikasın! Sonuçlar baya iyi. O kadar serumdan sonra" dedi.

Doruk koluma bir yara bandı yapıştırdı. "Buna gerek var mıydı ?" diye sordum. Bana bakıp "ne olur ne olmaz" diyerek çekildi.

KAN KOKUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin