yedinci ev - utanıyorum halimden
-
Çayımdan bir yudum daha alıp başımın ağrısını boş vermeye çalıştım. Eşyalarımı çantama koyup yanımdaki boş yerden kaskımı aldım. Prensesime mesaj atmak için telefonumu çıkarttığımda tanımadığım numaradan gelen mesajlara tıkladım.
0532**: Niye kafana vuruyorsun kızım?
0532**: Salak ya, ne kadar tatlı olduğunun farkında da değil.
0532**: Sudem'e niye kötü kötü bakıyordun anlamadım🤨 (10.28)
Doğa yazıyor...
Doğa: Sudem kim? (13.35)
Ona mesaj attıktan sonra Nisa ile olan sohbetime girdim.
Doğa: Mavişş.
Doğa: Başım ağrıyor derse girmeyeceğim. Ders bitince arka bahçedeki banka gelsene.
Bilinmeyen numara tekrar yazdığında telefonu kapatıp oturabileceğim boş yer aradım. Rahatlıkla bir yere kurulduğumda kulaklığımı takıp rastgele bir şarkı açtım. Telefonum tekrar titreyince mesaja tıkladım.
0532**: Günde kaç kişiye kötü kötü bakıyorsun minik kırmızı? (13.36)
0532**: Hey! (13.38)
Doğa: Minik kırmızı? (13.38)
0532**: Evet, minik kırmızı. Beğenemedin mi?
Doğa: Beğenemedim.
Doğa: 1.70 boyum var, benim nerem minik??
0532**: Benim yanımda minicik kalıyorsun.
0532**: Şimdi tekrar yan yana geldiğimizi düşünüp aptal gibi sırıtacağım sanırım.
Doğa: Etrafımda aptal gibi sırıtan birilerini mi aramam gerekiyor şu an?
Doğa: Ayrıca senin boyun kaç da minicik kalıyorum ben senin yanında?
0532**: 1.93
Doğa: Evet, evleniriz.
0532**: Nw,
0532**: Eblenşr miuix geröektrn?
Doğa: Hayır, şaka yapmıştım. (13.42)
Görüldü (13.42)
Görüldü atınca telefonumu kapatıp çalan şarkılara anlam yüklemeye başladım. Bildirim sesi gelince kimden olduğunu tahmin edip telefonu açtım.
0532**: Ben şey yapayım. (13.50)
0532**: Evet, en iyisi şey yapayım.
0532**: Görüşürüz o zaman.
Görüldü (13.51)
Kaşlarımı çatıp telefona baktım. Ne olmuştu şimdi? Ebenin şeyi oldu gerizekalı. Ne olmuş olabilir sence? diyen iç sesimle kaşlarımı daha çok çatıp düşündüm. Galiba biraz haklıydı iç sesim. Ben her zaman haklıyım. Oflayıp çantamdan ağrı kesici çıkarttım. Ağrısını unutmuştum ama şimdi daha da artmış gibiydi.
Yanıma doğru gelen mavişi görünce yerimde biraz doğruldum. Asık suratımı görünce "Ne oldu?" diye sordu. Nasıl anlatacağımı bilemediğim için telefonumu ona uzattım. Şifremi girdiğinde mesaj ekranındaydı zaten.
"Yukarıda da var."
"Doğa inanmıyorum sana. Neden söylemedin?"
"Gerekli görmedim aslında ama şimdi biraz kırılmış gibi. Sence bir şey söylemeli miyim?"
Sona doğru kısılan sesime ben de anlam veremedim. Aslında abartılacak bir şey değildi belki ama beni saf bir şekilde seven birinin kalbini kırmak istemezdim. Başımı Nisa'nın dizine koyduğumda gözlerimi yavaşça kapattım.
-
Yazarken bir tık abarttığımı düşündüm ama emin olamadım. Pek içime sinmedi açıkçası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
minik kırmızı'm | yarı texting
Chick-LitDoğa: 1 yıldır beni izliyorsun ve etrafımda hep insanları görüyorsun. Doğa: Bu seni rahatsız etmiyor mu? Doğa: Neden onlar gibi karşıma çıkmıyorsun? 0532**: Dedim ya, beni sev istiyorum. 0532**: Dış görünüşümü değil. Doğa: Seni görsem kesin aşık...