KALBE GİDEN ACI

1.8K 82 4
                                    



"yani şimdi hiç bir çözümü yok mu "diyen mustafa ağaya baktık. biran yutkunarak başını iki yana salladı.

"bir ameliyat var ama onun da riski var masa da kalma olasılığı yüksek diyor "dediğinde ağlamamak için düşlerimi sıktım.

onun ölmesi benim nefesiz kalmam demekti. elimi onun avucuna bırakarak ona baktığımda bana döndü gözleri.

"biran "dediğimde bana bakıyordu. " belki de "dedim konuşamadım. başka çaresi var mıydı ki. gözlerime bakan amber gözlerine hüzün çöktüğünde camım acıyordu.

onu kaybetmek istemiyordum. onun yokluğuna dayanamazdım ki bende ölürdüm. yaşayamazdım.

"ya olmazsan "diyen mustafa ağaya baktı. biran. " doktorlar 3 ay yaşayacağımı söylediler "dediğinde yaşlı adamın gözlerinin dolduğunu gördü. başını yukarı kaldırarak derin bir nefes alıp tekrar bize baktı.

"annenden sonra seni nasıl kaybederim oğlum "dediğinde biranın gözlerini yavaşça babasından çekti.

"keşke o gün bende ölseydim "diye fısıldadığında kaşlarımı çatarak elini sıktım. bana baktı. dudaklarında bir tebessüm yeşerdi ama benim kalbim öldü.

"ölmeyeceksin "dedim ayağa kalkarak bana anlamayarak bakan adamın gözlerine bakarak "ölmeyeceksin çünkü bu ameliyatta gireceksin "dediğimde bana affalayarak baktı. biliyordum belki çok riskli ama girmese ölecekti. insan gözünün önünde sevdiğini ölmesine nasıl razı gelirdi.

eğer şayet öyle bir şey olsaydı o ilk hançeri kendi kalbime saplar yaşamıma son verirdim.

"evren "dediğinde sözünü kesen mustafa ağa birana bakıp "evren haklı oğlum ne kadar riskli olsa da böyle kurbanlık koyun gibi beklemek çok "o kelimeyi söylemedi mustafa ağa başını öne eğdiğinde biran derin bir nefes alarak biraz bekledi. gözleri önce beni sonra mustafa ağayı buldu.

"tamam doktora gidelim bakalım ne zaman olacağız "dediğinde ayağa kalktı. mustafa ağa ayağa kalkarak "beni habersiz bırakmayın "dediğinde "tamam "diyerek odadan çıkarak üstümüzü giyindikten sonra konaktan çıkarak arabaya bindik.

arabanın içinde süren sessizlik bir çığ gibi büyürken başımı koltuğa yaslamış biranı izliyordum.

onu kaybedemem bir daha olmazdı. gerekirse kendi canımdan vazgeçerdim ama ondan asla vazgeçmezdim.

ne ara bu adama bu kadar bağlandığımı bilmiyordum ama bende böyle biriydim. birini sevdiğimde sonuna kadar sever onun için her şeyimi feda ederdim. 

araba on dakika sonra hastanenin önünde durduğunda arabadan indik. yanıma gelen biran elimi tutarak birlikte içeri girdik.

"önce doktor ile ben konuşayım sonra seni içeri alayım olur mu "dediğinde gözlerine baktım. "başka yalan yok demi biran "dediğimde kaşlarını çattı. "evren ben sana yalan söylemedim."dediğinde "ama gerçeği de söylemedin "dedim.

sıkıntılı bir nefes verip "tamam başka sır yok "dediğinde tebessüm ettim.

doktorun odasının önüne geldiğimizde biran önce kapıyı çalarak içeri girdiğinde bank sandalyesine geçip oturdum beklemeye başladım.

"evren "duyduğum tanıdık ses ile başımı yana çevirdiğimde bana doğru gelen mervanı gördüğüm de ayağa kalktım.

"mervan ne yapıyorsun burada "dedim ona sarıldığımda sarılışıma karşılık vererek ayrıldık.

"unuttun galiba ben hastanede çalışıyorum hani doktorum ya "dediğinde ona bakıp gülümsedim.

"senin ne işin var burada "dediğinde sıkıntılı bir nefes verip olanları hepsini anlattıktan sonra bana üzgün gözler ile bakıp elimi sıktı.

"ah be evren çok üzüldüm. umarım sıkıntı olmaz elimden gelen bir şey olsaydı keşke ama psikolog ile ilgili bir durum olsaydı"dediğinde başımı salladım. mervan bu hastanede psikologtu.

biraz sonra kapı açıldı içerden biran çıktı bana ve mervana bakıp kaşlarını çattığında ayağa kalktık.

"merhaba "dedi mervan birana. biran başını salladı. "merhaba "dedi aynı şekilde. mervan bana dönerek "sonra konuşuruz bu arada geçmiş olsun biran kardeş umarım iyileşirsin "dedi. bizim yanımızdan uzaklaştığında birana baktım bana bakıyordu.

"mervan bu hastanede çalışıyor az önce karşılaştık durumunu anlattım "dediğimde başını sallayarak elimi tutu.

"içeri girelim mi "dediğinde başımı sallayarak içeri girdik.  yarım saat sonra hastaneden ayrıldığımızda gözümden bir damla yaş düştü.

arabaya binerek konağa doğru giderken camdan dışarı izliyordum. ameliyat gününü almıştık. ameliyat için yut dışında bir profesör gelecekmiş doktor bütün riskleri anlatmıştı.

boğazım düğümleniyordu ya kötü geçerse diye kalbim acıyordu. gözlerimi kapattım. dua etmekten başka şansım kalmamıştı.

onu kaybetmeye hazır değildim.


************************************************************************************

SONRAKİ BÖLÜM FİNAL MİLLET. AYN BUGÜN BEYNİM YERİNDE DEĞİLDİ VALA BEYNİM DURMUİ GİBİYDİ AHA BU SAATE YAYINLIYORUM YAZIYORUM ONUN İÇİN YORUM YAPMAZSANIZ GÖTTÜNÜZ ÇIKAR İNAŞALLLAH OH BEDUA MI ETTİM SIKIYSA YAZMAYIN LAN HADİ BAKALIM.

BERDEL - BXB(TUTSAK AŞKLAR SERİSİ-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin