Kalbinin göğüs kafesini terk etmesine izin verme, o giderse senden başka ne kalır ki?
duyduklarım sanki kafamın içinde bir sarsıntıya neden oluyordu. ellerim titriyordu. ona bu kadar bağlanmış iken öğrendiğim gerçekler canımı yakıyordu.
boğazımdan aşağı akan soluklar nefes değil de kordan alevlerdi sanki. biraz sonra kapı yavaşça açıldığında bana bakan biranın yüzü ile karşılaştım.
"evren iyi misin "bende bir şey olduğunu anladığında yanıma gelip kolumu tutarken ona bakıyordum. gözyaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu.
"evren "diyen telaşlı sesi canımı daha çok yaktı. ondan bir kaç adım uzaklaştım. bana yalan söylemişti. beni kandırmıştı.
"neden söylemedin "diye konuştum fakat kelimeler dudaklarımdan o kadar kuru ve titrek çıkmıştı ki boğazım acıyordu.
"evren ben..."gözlerime öylece bakarken gerçekleri öğrendiğimi anlamıştı. bulunduğumuz koridor boştu sadece ikimiz tek vardık.
"öldüğün zaman mı öğrenecektim ben "diye sesimi yükselttim. kalbim acıyordu. içimde bir sarsıntı bütün dengemi yerle bir etmişti.
"evren sakin ol bilmediğin şeyler var "diye konuştu bana yaklaştığında bir kaç adım geriye gittim.
"neyi bilmiyorum az önce kulaklarım ile duydum biran "dedim insan iki kez aynı duyguyu yaşayabilir miydi?
sevdiğini kaybetme korkusu yoksa benim kaderim de mi vardı.
"evren yapma böyle bak anlatacağım her şeyi "dediğinde birden güldüm. hem de kahkaha atarak güldüm.
"neyi anlatacaksın biran neyi "diye canhıraş ile bağırırken gözyaşlarım yüzümde sicin ediyordu.
"bir kaç ay içerisinde nasıl öleceğini mi "dediğimde gözlerime endişe ile bakıyordu. işaret parmağımı şakağıma dokundurdum.
"burası artık almıyor....ben "dedim. gözyaşlarımı elimin tersi ile silerken canım neden bu kadar yanıyordu her seferinde. kolumu tutup kendisine ektiğinde ona sığındım. beni sarıp sarmaladı.
onun göğsünde ağladım. hıçkırıklarım hastane koridoruna çarparken onun kucağına hüngür hüngür ağlıyordum.
insanın canı bu kadar denli yakacak duygular neden bize verildi ki. bu bir zulüm değil de neydi peki.
ağlayışlarım iç çekişlere dönüştüğünde beni tuvalete götürüp yüzümü yıkadı. hastaneden ayrılarak arabaya bindiğimizde ikimizde konuşmadık. arabayı konağa doğru sürüyordu.
bundan bir kaç hafta önce evliliğimizin beşinci aynı kutlamak için dışarı baş başa yemeğe çıkarken başı dönmüştü. o zaman arabanın içindeydik şükür ki kaza yapmamıştık hastaneye gidelim dediğimde bana sadece yorgun olduğunu söylemişti. bu sabahta aynı şekilde merdivenlerin başında başı dönmüştü bu sefer onun bahane üretmesine izin vermeden hastaneye gelmiştik.
doktor ile tek başına görüşeceğini söylediğinde içimde bir şeylerin ters gittiğini hissetmiştim. kapıyı yavaşça aralık bıraktığımda doktor ile konuşmasına şahit olmuştum.
biranın beyninde bir tümör vardı. hem de en hasas yerdeydi. ölme riski çok yüksekti eğer alamazlarsa da o tümör bir kaç içinde onu öldürecekti. yani değneğin iki ucu da tehlikeliydi.
onu kaybetmek istemiyorum bu kadar ona bağlanmışken onu kaybetmek istemiyordum. bu acıya dayanamazdım.
insanın sevdiğinin aşık olduğu adamın ölmesine nasıl dayanır ki aklı dayanırsa yürek dayanır mıydı ki.
konağa geldiğimizde arabadan inerek konağa girdiğimizde elimi tutuyordu. merdivenlerden yukarı çıktığımızda durgundum.
odamıza girdik. yatağa geçip oturduğumuzda ikimizde konuşmuyorduk.
"doktorun söylediğine göre bu yaşadığım nöbetler aslında buna bağlıymış tümör kendini çok iyi bir yere gizlediği için bunun nedenini onlar da fark edememişler"dediğinde ona baktım.
"fark ettiklerinde ise iş işten çoktan geçmişti. bu hayatta hiç bir beklentim yoktu ne ölüm korkutuyordu de beni ne de başka bir şey "dedi "ta ki seni görene kadar evren ben seni kaybetmekten çok korkuyorum seni bırakmaktan çok korkuyorum "dediğinde dudaklarım titredi. gözlerimden bir kaç damla yaş yanağıma süzüldü.
"biran "dediğimde sesim titriyordu beni kendisine çekip sarıldığında ona sımsıkı sarıldım. onu sanki hiç kaybetmeyecekmiş gibi sımsıkı sarıldım.
************************************************************************************
PERTİM ÇIKTI ARTIK YAW YETO ARTIK ŞU YKS BİTSİN YAV GERÇEKTEN BIKTIM. NEYSE EN AZINDAN BURASI VARDA BİRAZ KEYFİM GELİYOR BURADA. BÖLÜM HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZİ BELİRTİN LÜTFEN BİRAZ YORUM OKUYAYIM HA. EN KRTİK BÖLÜMDÜ DÜŞÜNÜYORDUM NASIL YAZARIM BU BÖLÜMÜ DİYE. BÖYLE BİR ŞEY ÇIKTI. HADİ YORUMLARA.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL - BXB(TUTSAK AŞKLAR SERİSİ-2)
Novela JuvenilTAMAMLANDI. Abisin in aşiret kızını kaçırması ile Berdel olarak evlendirilen evren ve Biran ağa ın evlilikleri, içinde bulundukları durum nasıl bir Hal alacaktır. Evren kitap okumayı ve yazarlık kariyeri peşinde bir genç iken Biran öfke problemleri...