BÖLÜM BAŞINA YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN CANOLAR HADİ BAKALIM.
bazen hiç duymaktan veya hissetmekten korktuğunuz şey işte orada ve o anı sizin canınızı acıtmak için bekliyordur.
korkularımız ve kaygılarımız bizim en büyük düşmanımızdır derdi bir yazar. onları yenilmeyin onlar ile savaşın ama ben galiba onlarla yenildim.
arabanın içinde sessizlik hakimiyetini sürdürürken konser alanından çıkmış arabaya binmiştik.
benden bir cevap bekliyordu ama buna ne hazır değilim ne de onunla yüzleşmeye.
neden böyle oldu hayat neden yarama parmak basıyordu. gözlerimi cam aynadan ayırmadan dışarı izliyordum.
sevgi en büyük pişmanlığımdı.
kalbim parçalara ayrılmış bir vazo gibiydi. ne kadar birleştirirsen birleştir izi kalmaz mıydı?
Senin gözlerin bana yaşam iken şimdi ölüm oluyordu. ben yavaş yavaş ölüyordum kurvas neden izin verdin benim ölmeme neden
ruhum bana zehir oluyor mutlu olamıyorum. olmuyor işte nefes alırken bile sanki öylesine yaşıyormuşum gibi.
hayattan tat alamıyorum sen gittin kurvas ve ben öldüm.
konağa geldiğimizde arabadan çabucak inerek konaktan içeri girdiğimde gözümden yaşlar geliyordu.
biran bana aşık olduğunu söylüyordu ama bilmiyordu ki, benim için aşk ölümdü. onu içimde öldüren mezarlık çiçekleri şimdi ruhumda dikilmiş bana ızdırap veriyordu.
odanın içine girdiğimde yatağa geçip uzanarak cenin pozisyonu aldım. gözyaşlarım yastığı ıslatıyordu.
neden ben mutlu olamıyorum, neden geçmiş zihnimden ruhumdan çıkmıyordu.
en büyük yaralar kalbe değil zihne atılan yaralardır. benim ruhumda uçurumlar değil ona veda edilen ölümler vardı.
kapı açıldığında yatağa yaklaşan adımların sesi vardı sonra yatağın diğer tarafı çöktüğünde gözlerim karşıdaki boy aynasından görüyordum onu.
boynundaki kravatını çıkarttığında bana baktı ve omuzlarını indirerek "ne yaşadığını belki bilmiyorum veya ne kadar acı çektiğini"dediğinde sesi ifadesizdi.
"sen aşktan korkuyordun ben ise sana aşık olmaktan "dediğinde gözlerimi kapattım.
"olmuyormuş ne kadar kaçarsam kaçayım olmuyormuş evren "dediğinde "sus "dedim dinlemek istemiyordum.
"ne kadar kaçabilirsin acılarından ne kadar devam edeceksin "dediğinde "sus "diye sesimi yükselttiğimde yataktan çıktığımda nefes alamıyordum.
"sana sus dedim " yataktan kalktığında bana bakıyordu. "çok mu canını acıttılar"dediğinde odadan çıkarak terasa gittiğimde onun ayak seslerini duyabiliyordum. taş trabzanlara geldiğimde derin bir nefes aldım.
yanımda duran bedenin varlığını hissettiğimde "neden bana aşık oldun neden ben"dediğimde gülümsediğini gördüm.
"ben bu dünyada en çok annemi severdim annem benim her şeyimdi. dostum sırdaşım kahramanım sonra o gitti ve ben yalnız kimsesiz kaldım. rüyalar başladı zihnim bana oyunlar oynamaya başladı"dediğinde ona baktım.
"seni ilk gördüğümde o gün ne kadar şaşırdığımı hatırlıyorsun demi "dediğinde başımı salladım.
"o gün sana o sözleri söylediğimde korkuyordum, sana aşık olmaktan korkuyordum senden uzak durmaya çalıştım geceleri konağa gelmedim ama senin suretin , kokun hepsi annem gibiydi. ve hep aklımdaydın kaçamadım senden evren "dediğinde "ben sana aşık olamam "dedim arkamı dönerek terastan çıkacaktım ki onun sesini duydum.
"neden "dediğinde durdum. "neden bu kadar aşık olmaktan korkuyorsun "dediğinde arkamı dönüp ona baktığımda rüzgardan dağılmış saçları kahverengi gözleri ile bana bakıyordu.
"ben..."dediğimde gözlerim doldu kalbim acıdı yüreğim kanadı.
"olamam çünkü o acıyı bir daha yaşarsam ölürüm "dediğimde gözümden bir damla yaş düştüğünde arkamı dönerek merdivenlerden aşağı indim. dudaklarımdan kaçan hıçkırık ile kendimi odaya kapattım.
..................................................................
BÖLÜM HAKKINDA YORUMLARINIZI ALAYIM KURGUYU UZATMAYI DÜŞÜNÜYORUM BAKALIM NELER OLACAK.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL - BXB(TUTSAK AŞKLAR SERİSİ-2)
Ficção AdolescenteTAMAMLANDI. Abisin in aşiret kızını kaçırması ile Berdel olarak evlendirilen evren ve Biran ağa ın evlilikleri, içinde bulundukları durum nasıl bir Hal alacaktır. Evren kitap okumayı ve yazarlık kariyeri peşinde bir genç iken Biran öfke problemleri...