Bir Kavanoz Hayaller

8. Bölüm ( Aras mantı mı bükücek ??? )

Sarp yanımıza geldiğinde ellerini cebine koyup gözlerini bana dikti. Allah'ım bu ne tatlılık ya ! Miray ne diyorsun sen kendine gel !! senin artık bir sevgilin var ve hatırlatırım ki bu çocuğun yaptıklarından sonra onu affetmemek için kendine söz verdin !!

İç sesimi onaylayarak kaşlarımı çattım.

- Neden geldin ?

Aykutun sesiyle bende dahil herkes Arasa baktı

- Nedeni belli değil mi ?

- Öyleyse geldiğin gibi gidebilirsin

- sebep ?

- onun seninle konuşacağını mı sanıyorsun ?

Hey bende burdayım dimi ?

- sanmıyorum. zaten konuşacak

- Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ?

Artık benimde burda olduğumu hatırlatmak için yalancıktan öksürdüm. İkiside bana döndüğünde ayağa kalktım.

- Ne konuşacaksın Sarp ?

- Burda olmaz. başka bir yere gidelim.

Başımı önce yanımda oturan masala çevirdim iki kaşınıda havaya kaldırarak " gitme " diyordu. Eylüle döndüğümde ise " sen bilirsin " babında omuz silkti. Görkeme dönmem gerekmediğini düşündüm çünkü zaten başını masadan kaldırmıyordu. Aykutun da gitmemi istemediğini bildiğim için kendi kendime durum değerlendirmesi yaptım.

git diyen sayısı=0

gitme siyen sayısı=2

sana kalmış diyen sayısı = 1

Bu durumda gitme diyenler galip gelmiş oluyor dimi ? ve bende arkadaşlarıma daha doğrusu kardeşlerime güvenerek gitmeyeceğim.

- Gelmeyeceğim.

- Ne ?

- Duydun işte gelmeyeceğim.

Tıslayarak ellerini saçlarının arasından geçirdi ve yuvarlak masanın etrafında dolanarak yanıma geldi. Kulağıma eğildiğinde Aykutun Sarpa ölümcül bakışlar attığını farkettim.

- Olay çıkmasını istemiyorsan yürü miray...

Fısıldayarak söylediği bu cümleye karşın yutkundum. Gerçekten olay çıkması an meselesiydi ve bunun benim yüzümden olacağını bilmek çok rahatsız ediciydi.

Perçemimi kulağımın arkasına alarak masadakilere döndüm.

- Ben birazdan gelirim.

- Miray...

- Aykut birazdan gelirim .

Arkama döner dönmez Sarpı beklemeden hızlı adımlarla yürümeye başladım o ise bana yetişmek için çaba sarfedeceğine ağır adımlarla ilerliyordu. Sonunda dayanamayarak arkamı döndüm ve sarpı beklemeye koyuldum. Arkamı döner dönmez Arası görünce çaprazlama bağladığım kolumu açarak Arasa gelmemesi için kaş göz işareti yaptım.

- Yürüsene.

Sarp bana seslenirken ben hala Arasa " gelme " babında hareketler yapıyordum.

- Kime bakıyorsun sen ?

Sarp tam arkasını dönecekken omzundan tutarak durdurdum ve yürümesi için çekiştirdim.

- Hadi yürü benim acelem var .

- Ne acelesi ?

Malsın Miray tam anlamıyla malsın doğru düzgün bir bahane uydursan ne olur acaba ? düşünmeye başlamışken aklıma Okay geldi.