Any

Suratına Yumruğu Geçirecektim

6 Çocuk 1 Kedi ve Ben

Lee_Minhoo:
Hyung neden aramalarımı açmıyor haberiniz var mı?

Seung_minie:
Rahatsızmış biraz
Evde dinleniyorum dedi ama kimse yok sanırım yanında

Lee_Minhoo:
Ben giderim
Zaten işim yok

Seung_minie:
Tamam

HanJi_sung:
Selam!

Lee_lixie:
Selam Ji

HanJi_sung:
Yongbokie
Bugün size geleyim mi?
Annemlerden izin alıp sizde kalırım
Annenlere sorsan ha?

Lee_lixie:
Annemler seve seve kabul ederler de yine bir sorayım
Bugün bir şeyler izler miyiz?

HanJi_sung:
Aslında
Neyse boşver

Lee_lixie:
Ne?
Ne oldu?

Lee_Minhoo:
Jisung
Kötü bir şey mi oldu?

HanJi_sung:
Yok ya
Sadece o an ne söyleyeceğimi unuttum da
Boşverin
Yongbok
İzleriz bu akşam

Lee_lixie:
Okey
Ben zulamı çıkarmaya gidiyorum
Görüşürüz

HanJi_sung:
Görüşürüz

Lee_Minhoo:
Görüşürüz

Minho

Chan'in evine doğru gidiyordum. Açıkcası biraz endişeliydim. Umarım çok kötü bir durdumda değildir.

Kapının önüne gelip zile bastım. Bir dakika boyunca bekledim. Açılmayınca tekrar bastım. Birkaç saniye sonra kapı açılırken Chan üstüme yığıldı.

"Minho."

"Chan? Ne oldu sana?"

Birkaç dakika içinde ikimizi de içeri sokarken Chan'i kapının yanındaki küçük kanepeye oturtmuştum. Başını duvarın tam kenarına yaslamıştı. Ayakkabılarımı çıkarıp ona yaklaştım. Chan gözünü aralayarak bana baktı. Gülümsedi.

"Ne oldu?"

"Çok güzelsin Minho. İnanılmaz bir güzellikte."

Aldığım koku ile Chan'e yaklaşıp onu kokladım.

"Chan sen sarhoşsun! İnanamıyorum kaç şişe içtin!"

"Kızma bana. Sen kızarsın diye fazla içmedim..."

Derin bir nefes aldım.

"Nereden buldun?"

"Buzdolabından aldım."

"Kaç şişe?"

Chan göz ucuyla bana baktı ardından kaçırdı hemen gözlerini. Cevap vermeyeceğini anladığımda sinirle salona adımladım. Masanın üzerindeki şişeleri görmemle derin bir nefes çektim.

"Fazla içmemişsin en azından."

Geri onun yanına gelirken yanına oturdum. Gözlerini zar zor açıyordu. Kıyafetleri sırılsıklam olmuştu ve sanırım kusmuştu da.

Onun haline baktıktan sonra ayağı kaldırmaya çalıştım. Odasına götürüp yatağının üstüne oturturdum.

"Minho."

"Hmm."

"Sen neden buraya geldin?"

Kıyafetlerini çıkarırken sorusunu yanıtladım.