İlk Maç

154 9 32
                                    

-Barış artık olduğun yerde volta atmayı kesip yatar misin?

Sasha yattığı yataktan uykulu sesiyle bana seslendiğinde ani bir şekilde durup ona döndüm.

+Sasha heyecanlıyım diyorum yerimde duramıyorum diyorum neden anlamıyorsun?

-Ya anladık heyecanlısın ama uyusanmı artık sabah ölü gibi dolaşıcaksın sonra. Hem siz otobüste ne konuştunuz ne yaptınız da sen bu haldesin.

+Sasha adam benden maça gelmemizi istedi.

-Biz... ikimiz mi gidecekmişiz?

+Evet önden yer ayarlayacağını falan söyledi ısrar etti.AYRICA OTOBÜSTEN INERKEN ÇANTAMI TAŞIDI İNANABILIYOR MUSUN?

-LAN CIDDI MISIN? Bana niye bu zamana kadar anlatmadın?

+Vakit olmadı otele gelmeyi bekledim.

-Tamam neyse sen şimdi yatıp dinleniyorsun ve maça hazırlanıyorsun tamam mı?

+Offf tamam hadi iyi geceler.

-----------------------------☆-----------------------------

Tribünler yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Sashayala firatin söylediği koltuklara oturup beklemeye başladık. Heyecandan bacaklarım titriyordu. Onu basketbol oynarken ilk defa görecektim.

+Eee ne zaman başlayacak bu?

-Barış çok sabirsizsin. Başlar birazdan.

Sashayla aramızda geçen bu kısa konuşmadan birkaç dakika sonra iki takımda yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı. Firatı gördüğümde kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyordum. Mükemmeldi. Çıktığı andan itibaren dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştı. Beyaz şortu ve yarım kol tshirtü, tshirtün altından belli olan kasları, gözleri, elleri her yeriyle beni ve etrafındaki herkesi büyülemeyi başariyordu. Tüm oyuncular çıkıp maça hazır olduğunda 1. Periyot başladı.

Ben sadece fıratı izliyordum. Kesinlikle çok iyi basketbol oynuyordu. Sashanın imalı bakışlarını farkettiğimde sordum.

+Baby bana niye öyle bakıyorsun?

-Barış asıl sen niye öyle bakıyorsun adama yiyecek gibi. Sen Barış yesarisin. Kız evi naz evidir. Yüz verme biraz.

+OFF sasha saçmalık yin-

Kafama gelen basketbol topuyla lafım bölünmüştü. Sırbistan oyuncularından birinin attığı top kafama çarpmıştı. Tüm gözler benim üzerimdeyken acısa da pek belli etmemeye çalışıyordum. Uzaktan firatin bana doğru geldiğini gördüm.

-İyi misin?

+İyiyim bir şeyim yok.

-Bilerek yaptı.

+Efendim?

-Topu bilerek sana attı.

+Neden öyle birşey yapsın ki.

-Dengesiz işte. Neyse acıdı mı?

+Biraz.

- Maçtan sonra gelicem yanınıza. Gitmem lazım.

Tekrardan sahaya döndüğünde sashanın bana ve fırata bakıp sırıttığını farkettim.

-Gelecekmiş yanına ay pardon yanimiza.

+off sasha yüzüm acıya zaten uğraşamam şuan.

-LAN NİYE ACIYO DEMEDIN O ZAMAN.
Belki öperdi.

+ya sasha bir git ya.

Sasha kahkalar atarken ben tekrar maça döndüm. 1. Periyot bitmiş 2. Periyot başlamıştı. Hakem hava atışını yaptı. Topu bizim takım almıştı. Avantaj bizdeydi. Top rakip takım yarı sahasındaki firata ulaştığında tek bir smaçla pozisyonu kapatmıştı. Ben ise yine hayran hayran ona bakıyordum. Saçlarıda terlediğinden ıslanmıştı. Fazlasıyla kusursuz görünüyordu. Ben hep böyle mi kalacaktım. Hep platonik mi olacaktım. Tabi ki öyle olacaktı. Kendimden asla aşkımı itiraf etme gibi bir cesaret beklemiyordum. Yapamazdım. Hiç bir zamanda yapmamıştım zaten. O yüzden hiçbir ilişkim düzgün yürümedi.

2. Periyot bitmişti. Şuan 2-0 skorla biz öndeydik. Kısa bir ara verilmişti. Birazdan 3. Periyottan devam edilecekti. Telefonumu çıkarıp biraz oyalandim. Oyuncular soyunma odalarına girmişti. Sahanın içinde ponpon kızlar ve takım maskotları oynarken ben telefonumla oyalayıp sashanin lavaboda gelmesini bekliyordum. Kafam az da olsa hala acıyordu. Fırat topun bilerek atıldığını söylemişti. Zaten maç boyu bana topu atan esmer oyuncuya dik dik bakmıştı. 

Ara bitmiş 3. Periyot başlamıştı. Fırat birinci basketini atarak oyunu şahlandirmiş takımının ilk sayısını almıştı. Topu tam tekrar kapacakken tam kaş hizasına yediği dirsekle kendini yerde buldu. Yine aynı oyuncu. Bana Topu atan esmer Sırbistan oyuncusu. Fırat kafasını kaldırdığında kaşının kanadiğini gördüm. Ayrıca akan kan maviliklere görmemi engelliyordu.

Fırat kafasını kaldırdığında onu düsürenin aynı oyuncu olduğunu ve pişkin pişkin sırıttığını görünce ayağa kalkması ve rakip oyuncunun yüzüne yumruğunu geçirmesi bir oldu. Ben ve sasha ise ayaklanmış tribünden yaşananları an ve an izliyorduk. Firatin boşluğa salladığı tekme oyuncuyu tekrar düşünürken kavgayı zar zor ayırdılar. Kavgayı ayırırken fırata gelen yumruklardan bir tanesi yanağını sıyırmış ve onda tekrar bir iz bırakmıştı.

Fırat teknik direktörü tarafından yedek kulubesine getirilmişti. Onun yerine başka bir takım arkadaşı girmişti. Yedek kulübesinde yaşanan gerginlikten teknik direktör maçtan sonra konuşarak diyerek kurtulmuştu. Fırat ise yüzündeki yaralarla oturuyordu. Sanırım pansuman yapılmasını istememişti. Çünkü şuana kadar o yaraların temizlenmesi gerekirdi. 3. Ve 4. Periyotları kaybetmiştik. Skor 2-2 idi. Beraberlik yüzünden son bir periyot oynayacaktı ve kazanan öyle belirlenecekti.

Fırat oturup maçı sessiz sessiz izliyordu. Sınırlı gibiydi ama belli edemiyordu. Takımın motivasyonuda düşmüştü baya gerilemiştik. Periyodun son dakikaları iyice umut tükenmişti. Karşı takım büyük bir farkla yenıyordu.
Maç bitti ve kaybettik. Fıratın oturduğu koltuktan kırgın ve sinirli hallerini görüyordum. Takım oyuncuları teker teker içeri girdi. Bizi ise tekrardan otobüse yönlendirmişlerdi. Biz otobüse girdik birkaç dakika sonra ise oyuncular geldi. Yanım boştu Fırat gelmemişti. Diğer koltuktaki takım arkadaşlarına sordum.

+Fırat nerede?

-Koç onunla konuşacağını söyledi. Azarlaniyordur büyük ihtimalle. Gelir birazdan.

Neden azarlanacaktı ki? Onun bir suçu yoktu sonuçta. Suç Sırbistan'lı rakip oyuncunundu. Çok geçmeden fıratta otobüse girdi. Aşırı sinirliydim ve bu her halinden belli oluyordu. Sınırlı hali daha bir çekiciydi ama ee evet konu şuan bu değil.

Ne olduğunu sormak için bileğini tutan arkadaşından kolunu sert bir şekilde iterek kurtuldu ve kendi koltuğuna yani benim yanıma geldi. Çantasını sert bir şekilde otobüsün üstte çantaları koyduğumuz yere fırlatıp koltuğa oturdu. Otobüs hareket ettiğinde benim ona baktığımı fark etti.

-Boşver sen beni. Hep böyle olur zaten.

Kulaklığını cebinden çıkarıp kulağına taktı. Telefonuna bağlayıp sesini duyamayacagim bir müzik açtı. Geriye yaslanıp sakinleşmeye çalıştı ve gözlerini yumdu.

AŞK-FIRBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin