3.BÖLÜM

125 9 0
                                    

ÖLÜ RUHLAR DÖNGÜSÜ

3.BÖLÜM

💎💎💎💎

Kullandığım arabanın direksiyonundan elimi kaldırarak, avuç içimi yakan taşın bıraktığı izi inceledim. Git gide daha çok acıyordu ve kızaran nokta daha çok genişliyordu. İş görüşmesine gitmeden önce, elimi soğuk suyun altında epey bekletmiştim ama bir faydasını göremeyince, hemen evden çıktım. İşe yetişmem lazımdı, yoksa ilk işe adım atma deneyimim mahvolabilirdi.

Şiddetli esen rüzgar, tüm arabaların gitmesini zorlaştırıyordu. Biraz daha devam ederse kasırga çıkma ihtimali çok yüksekti. Severek yaşadığım bu şehrin bu şekilde yok olmasını hiç istemezdim doğrusu. Kırmızı ışık yanınca, yavaşça arabaya durdurdum. İşe geç kalmamak için kolumdaki saate baktım. Dışardan gelen ses yüzünden kafamı saatten kaldırarak ön cama çevirdim bakışlarımı.

Kirli, tüyleri birbirine karışmış olan bir kuş, arabanın ön tamponuna konmuştu. Bakışları etrafı izlerken, kafasını ön cama çevirdi. Birkaç adım atarak cama biraz daha yaklaştı. İlk defa bu kadar siyah, büyük bir kuş görüyordum. Bir kuşa göre büyük sayılırdı doğrusu. Camdan sanki beni görüyormuşçasına dikkatle izlemeye devam ederken, elim ile ona kışt yaptım. Bu sefer bedenimi öne doğru uzatarak, camı bir iki kere tıklattım. Fakat hiçbir tepki vermedi, sadece kafasını biraz daha aşağıya eğerek bakmaya devam etti. "Seni salak kuş." Diyerek söylendim.

Bu şekilde gitmeyeceğini anladığım da, kornaya basmanın daha iyi fikir olacağını bildiğimden, direksiyonun ortasında yer alan düğmeye bastım ve dışardan korna sesi duyuldu. Fakat uçmak yerine, kafasını gökyüzüne kaldırdı. Arabanın üstüne pisleme gibi olasılık yüksekti ve ben bunu hiç istemiyordum.

Bu sefer kornaya arka arkaya bastım. Önümde duran aracın sahibi kapısını açtı. Tampona konan kuş hemen havalanarak uzaklaşmaya başladı. Benim korkum ise arabanın içinden çıkan kalıplı adam olmuştu. Bana doğru iki üç adım atarak, "Ne durmadan kornaya basıyorsun? Daha yeşil ışık yanmadı bile!"

Camı yarıya kadar indirip, bana öfkelenen adamı sakinleştirmek için yüzümde mahcup olduğumu belirten bir yüz ifadesiyle ona seslendim. "Kusuruma bakmayın, arabanın tamponuna bir kuş konmuştu da ona bastım kornayı." gülümseyerek konuşmuştum.

"Deli midir nedir ya? Kuş falan yok çocuk kandırıyor sanki." Arkasını dönerek aracına doğru ilerledi, bir taraftan da bana söyleniyordu. "İyi günler beyefendi." Derin bir nefes alarak, yarıya kadar açtığım camı geri kapattım. Yeşil ışık yandığında, adam arabasını hareket ettirip yoluna devam etti. Ben de çok beklemeden, arabayı sürmüştüm.

"Aptal kuş yüzünden az daha kavga çıkıyordu." Yanan elimin acısı ve bir de üstüne kavga çıksaydı, bu hayattan ümidimi kesmiş olacaktım resmen. Ben kendi kendime söylenirken, telefonumun zil sesi tüm arabanın içini doldurdu. Kulaklığımı kulağıma yerleştirirken ekranda arayan kişinin adına baktım. Arayan kişi, Gloria'ydı. Kendisi benim üniversiteden en iyi arkadaşımdı.

Onu çok bekletmeden hemen telefonunu cevapladım. "Hey naber şekerim?" sesi yine her zamanki gibi enerjik ve neşeli çıkıyordu. Ona ayak uydurmak bazen yorucu olsa da bundan keyif alıyordum. "İyidir tatlım senden naber?" onun gibi sesimin canlı çıkması için uğraşmıştım.

ÖLÜ RUHLAR DÖNGÜSÜ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin