1.BÖLÜM

164 11 0
                                    


ÖLÜ RUHLAR DÖNGÜSÜ

1.BÖLÜM

"💎"

Yıllar öncesinde, beş ırk tüm evreninin yaratıcısı olan Işık Tanrı'sıyla büyük bir savaşa girmişlerdi. Fakat beş ırkın yanında bulunmak istemeyen diğer ırklar, Işık Tanrı'sının yanında yer alarak, bu savaşı sonsuza kadar kaybetmelerine neden olmuştu. Savaşın galibi olan Işık Tanrı'sı onları sonsuza kadar, Araf'ta; cehennem ve cennetin ortasında yalnız bırakarak, kaderlerini yaşaması için yalnız bırakmıştı.

Aç, susuz ve bir o kadar yalnız kalan bu ırk, bu iki yerin ortasında sıkışıp kalarak, acı ile yüzleşmişlerdi. Atalarının, Işık Tanrı'sına karşı yaptığı bu savaşta acı çeken sadece çocuklar olmuştu. Çünkü Işık Tanrı'sı söz vermişti yanında savaşan herkese. Acı onları yok edene kadar onlara insaf yoktu. Yok olana kadar devam edecekti Araf'ta kalmaları.

Beş ırk başka birine köle olmaktansa, sonsuza kadar acı çekemeye razıydılar. İşte bu yüzden beş ırktan sadece dördü, Araf'ı daha yaşanabilir bir yere döndürmek için birleşmişlerdi. Yer altının Sürüngenleri Titanlar, Orman'ın Sonsuz Koruyucu Perileri, Deniz Suyuna Hakim Siren'ler ve Ateşin Evlatları İblis'ler. Bu ırklardan ayrılıp, Işık Tanrısı bir gün onları affedeceğine inandığı, ve kendilerine Tarafsız diye adlandırmayı seçen ırktı.

Kimseye diz çökmemek, hiçbir yaratıcının emrinin altına girmeyecek kadar gururlu ve intikam alacak kadar kindarlardı. Ama bilmedikleri bir şey vardı ki, asıl düşmanları kendileriydi. Tüm yaşayan ırkların bildiği bu beş ırk, kötülüğü kendilerine elbise diye dikip, üzerlerine giymişlerdi. O gün dört ırk, Cehennem Tepesi'nde buluşmak için yuvalarından ayrılarak, tepeye gitmişlerdi. Hepsi kendi özelliklerini yansıtacak taşları oluşturup, tüm hayatı onları verecek bir enerjiye dönüştürmüşlerdi.

Dört taşı yarattıktan sonra, hepsi taşlarını alarak kendilerinin ait oldukları yere dönmeden, yarattıkları taşlara yemin ettiler. Her ırk kendi taşını koruyup kollayacak, diğer ırktan hiçbiri taşı almak için düşmanca girişimde bulunmayacaktı. Bu yemine sonsuza kadar sadık kalacaklarına söz vererek, Cehennem Tepesi'nden uzaklaşmışlardı.

Ta ki tüm evrenin gerçek düşmanı olan aşkın, bütün ırkları mahvedecek kadar büyük etkisi altına girene kadar...

💎💎💎💎



"Karina North"


Saat 23.30 ve dışarda şiddetli yağmur yağıyordu. Gök yüzünde çakan şimşek sokakları net görebileceğimiz şekilde aydınlatıyordu. Yağmurları hiç mi hiç sevmezdim. İçimde anlayamadığım duygulara yer veriyordu, sanki bana yaşamadığım fakat onları hissedecek kadar büyük anılar bırakmış gibiydiler. Bu hissi hiçbir zaman açıklayamıyordum. Bu yüzden yağmurlu havaları sevemiyordum.

Ailemle birlikte akşam yemeğimi yedikten sonra, odama çıkmıştım. En sevdiğim müzikleri dışarıya çıkmayacak kadar sesini açarak, tabletten bir şeyler bakmak için yatağa uzanmıştım. Birkaç gün sonra doğum günüm vardı. Artık yirmi dört yaşında olacaktım. Yaşlanmak kadar kötü bir şey yoktu herhalde. Ama büyümekte istiyordum artık. Ailemin baskısı olmadan yaşamak ya da kendi sorumluluğumu almak istiyordum. Çünkü yıllardır baskı altında yaşadığım bir hayatım olmuştu.

Özellikle annemin yıllardır, baskısı üzerimdeydi. Bu yüzden okulu farklı şehirde değil de, yaşadığımız şehirde okumam için zorlamıştı. Bu da yetmezmiş gibi okul çıkışı arabayla alıp eve getiriyordu. Tüm arkadaşlarımı tanır, tanışmak için de zorlardı.

ÖLÜ RUHLAR DÖNGÜSÜ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin