geçmişin izleri

452 67 74
                                    

༺♡༻

༺♡༻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


༺♡༻

''Taşıdığın o iğrenç cadı kanına rağmen sana katlanabiliyoruz ve hala tek istediğin sevgi mi? Bence sana şu ana kadar bir şey yapmadığımıza şükretmen gerekiyor.''

Jimin ihtişamlığını koruyan köşkün demir parmaklıklarına bakarken, geçmişten gelen o ses tüm zihnini dolduruyordu. Bu demir korkulukların önünde ilk defa Jeongguk, Jimin'e karşı gerçekçi olmuştu. Ondan nefret ettiklerini tüm iliklerine kadar hissettirmişti. Üstelik bunu hissettirmeyi tek bir cümleyle bitirmemişti. Her seferinde kendisini daha da berbat hissedeceği o kelimeleri döküvermişti.

''Baban gibi, ölü bedeninin bile bulunamamasını istemiyorsan sessiz ol ve verdiğin karara uy. Burası bir drama filmi değil. Herkes seni sevmek zorunda değil ve biz tüm düşmanlığa rağmen alevlenmeye hazır iki aşık değiliz. Çıkar amaçlı buradasın, kendini çok fazla önemli görme.''

Jimin, Sujin'in elini yavaşça sıktı. Burası bir drama filmi değil, demişti Jeongguk fakat tam da şu anda onun bir kopyası olan oğlunun elini tutmuş, Jeongguk ile yüzleşmeye gelmişti. Bundan ala bir drama filmi olamazdı! Jeongguk elbette tekrar yanılmıştı, o her zaman yanılacaktı. Jimin onun zehir dolu kelimelerini teker teker yedirmek istiyordu.

''Hazır mısın?'' Yoongi havaya dağılan o huzursuzluğun kokusunu en iyi alan kişiydi. Jimin'in aklından geçen şeyleri asla tahmin edemezdi ama şu an ne durumda olduğunu az çok anlayabilirdi.

Jimin irkildi. Bakışlarını demir korkuluklardan çekip, elini sıkı sıkıya tuttuğu oğluna çevirdi. Sujin, meraklı ve çekingen gözlerle zaten kendisine bakıyordu. Jimin gülümsemeye çalışırken, oğlunu buraya getirmenin herhangi bir mantıklı yanını düşünmeyi denedi. Fakat bulamadı. Aslında en mantıklı olan şeyi yapmışken, kendi açısından bunu destekleyecek hiçbir şeye sahip değildi.

''Baba,'' Sujin bir an olsun gözlerini babasından ayırmadı, ''burası neresi?''

''Ailen,'' Jimin duraksadı, ''burası senin ailenin yaşadığı yer.''

Sujin heyecanlandı. ''Senin evine mi geldik? Büyük teyzeyi görecek miyim?''

Jimin donakaldı. Sujin'in, teyzesini hatırlamasına şaşırmıştı. Cadılarla ilgili hikayeler anlatırken çok sevdiği teyzesinden her seferinden bahsetmişti Jimin, özellikle oğlunun aklında kalacağını düşünmeden anlatıp durmuştu. Sujin'in oldukça zeki olduğunu biliyordu, evet ama ailen dediğinde, kendisinin tek ailesi olan teyzesini öne süreceğini pek düşünmemişti.

''Hayır,'' dedi Jimin, ağlamak üzereydi. ''Sana diğer babanı anlatmıştım, hatırlıyor musun? Burası onun ve ailesinin evi.''

Sujin sessizce kafasını salladı ve önüne döndü. Babasına bakarken boynu ağrımıştı!

you don't need to run | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin