❆ * ❆
medyadaki muzikle dinlemenizi oneririmm
medya gorunmuyorsa sarki;;sufjan stevens - fourth of july
❆ * ❆
'Evet, hamileyim.'
'Hayır, bilmiyorum sadece bir tahmin? Sanırım hamileyim ama emin değilim.'
'Yanlış duydunuz! Yok öyle bir şey!'
Jimin'in o an zihnine üşüşen cümleler bunlardı. Üst üste yutkunurken, düşündüğü şeyleri nasıl söyleyeceğini bulmaya çalışıyordu fakat öylece put gibi donakalmış ikili, sorgulayıcı bakışlarını kendilerine dikmişken ağzını açacak cesareti bulamıyordu. İlk defa ne söyleyeceğini, ne yapacağını bilemiyordu. Bu çaresizlik artık kendisini her şekilde gösteriyordu.
Jimin en sonunda gözlerini yere indirdi ve çaresizce ağlamaya devam etti. Ağladıkça üzerinde gezinen gözlerin ağırlığını daha da hissetti.
''Hayır!'' Diye atıldı Yoongi, ''Dilim sürçtü. Nasıl hamile kalabilirim diyecektim. Yani, hamile olan benim. Yanlış anlamayın, ben Taehyung'dan hamile kaldım da.''
Yoongi konuştukça saçmaladığını elbette biliyordu hatta yanında aralıksız ağlayan Jimin yüzünden inandırıcılığının gittikçe düştüğünü de anlayabiliyordu ama başka yapacağı bir şey yoktu. Belki de bir anlık bu durumu kurtarabilirdi de peki ya sonrası ne olurdu? Yoongi ofladı. Lanet, lanet, lanet.
''Yoongi,'' dedi Taehyung. Sesi oldukça sertti. ''Neler oluyor?''
Yoongi önce yanında ağlayan Jimin'e sonra onu boş gözlerle izleyen Jeongguk'a en sonunda ise eşine baktı. Pekala, artık kaçacak bir yerleri ya da yalanları yok gibiydi.
''Jimin hamile,'' diye mırıldandı Yoongi.
Jeongguk gürültülü bir nefes aldı. Fakat hiçbir şey söylemedi. Bakışlarını ağlayan Jimin'in üzerinden bir saniye bile ayırmadı.
''Sana demiştim!'' Taehyung öfkeyle bağırdı. ''Onu kızgınlığında başka bir kurdun yanına öylesine bırakmamalıydın! Biliyordun neler olacağını Yoongi! Sence bu duyulduktan sonra o beyinsiz kurdu yaşatırlar mı sanıyorsun? Bir cadıyla ilişkiye girdi üstelik hamile bıraktı. Bu olay sadece bizim aramızda kalma-''
Yoongi Taehyung'un sözünü kesti. ''Babası Jeongguk.''
''Ne?'' Jeongguk şaşkın bir nida bırakır bırakmaz Jimin kafasını kaldırdı. Şişmiş gözleriyle Jeongguk'a baktı.
Jimin onun yüzünde pek çok şey görmeyi bekliyordu. Bu belki bir mutluluk ifadesiydi, belki bir şaşkınlık, belki öfke belki de nefret... Ama Jimin bunları göremedi. Tek gördüğü önceden parlayan irislerindeki donukluktu. Tüm bedenindeki kanı çekecek kadar soğuk hissettiriyordu. Güzel suratında hiçbir ifade yoktu. Jimin'in kesilen ağlaması tekrar başladı. Gözyaşları birer birer döküldü. Bebek ölecekti. Jimin o bakışlardan bunu anlamıştı.
''Korunmadınız mı?'' Taehyung tekrar bağırdı. Ardından öfkeyle Jeongguk'a döndü. ''Korunmadın mı? Hadi o bir cadı bu işleri pek bilmiyor ama sen? Jeongguk ne yaptın sen amına koyayım!''
Jeongguk soğuk bakışlarını Taehyung'a çevirdi. ''Hatırlamıyorum. Kızgınlıktaydım, ne yaptım bilmiyorum.''
Taehyung sinirle güldü. ''Nasıl olabilir bu lan?''
''Hiç böyle aklımı kaybetmemiştim,'' diye devam etti Jeongguk. ''İlk defa böyle bir hata yaptım.''
Hata.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you don't need to run | jikook
Fanfiction━ ❝Kaçtığım ve ihtiyaç duyduğum kişi sensin❞ ━ witch×omega!jimin - delta!jeongguk