Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
normalde bole sikko bi uyarı yapmam ama hamilelik erkeklern bebek dogurmasi hakkinda konusmalar var rahatsiz olursaniz okumayn ya da okuyun amk mpreg yazio kocaman bunlari bilerek gelin
♡
Bir hafta kadar sonra, Jimin hayatın olağan ritmine kendini bırakmış ve yeni hayatındaki işleri rayına yavaş yavaş oturtmaya başlamıştı. Yeni yuvasına alışmış gibiydi ve eskisi kadar hırçınlık yapmayıp sadece ona diretileni uygulamakta son derece kararlıydı. Sonuçta artık burada tek değildi. Yoongi ve Taehyung her zaman onunlaydı ve ikisi de ne olursa olsun yardım etmeye meyilli insanlardı. Bu elbette Jimin'in alışma sürecini hızlandıran en etkili olaydı. Ayrıca, Jeongguk burada, yanlarında değildi bu yüzden bir haftadır düzgünce yemek yiyor, her an arkasında belirecek biri olmadığı için rahatça etrafı keşfediyordu.
Şimdilik her şey yolunda gidiyor gibiydi. Jeongguk gelene kadar bir şey yapamayacağı için her sabah Yoongi'nin küçük kızına bakıyor, gerektiğinde ise Yoongiyle birlikte çalışmaya gidiyordu. Fakat genellikle günleri küçük bir hastane odasında pinekleyerek geçiyordu. Aslında ne kadar kabullenmek istemese de Yoongi'nin peşinden bir dakika olsun ayrılmama sebebi, burada kimsenin Jimin'i sevmiyor olmasıydı. Herkesin o korkunç ve itici bakışlarına maruz kalıyor, bu da yetmezmiş gibi arkasından konuşmalarına şahit oluyordu. Herkes Jimin'in bir tehlike olduğunu, ona gerek olmadığını düşünüyordu. Bu konuda Jimin'de onlara katılıyordu. Kendisini böyle bir olayın içinde nasıl bulduğunu hala kavrayamamakla birlikte neden bu kadar çabuk kabullendiğini de anlayamıyordu. Jimin bir melezdi. Bu kadardı. Yardım edecek kadar güçlü değildi ama bir şekilde Jeongguk'a karşı ikna olmuştu. Aslında, bu babasının yediği bokları düzeltmek ve bu düşmancıl davranışa bir son vermek için bir adım olabilirdi.
''Ee, hemşire gibi bir şey misin yani?'' diye sordu Jimin dirsekleriyle masaya dayanırken. Aynı zamanda sıkıntıyla oflayıp etrafı incelmeye devam ediyordu.
''Bilmem olabilir, sadece doğan yavruları temizleyip kontrol eden kısımdayım,'' dedi Yoongi, gözlerini devirdi. ''Bilirsin, genelde omegalar yuvalarında yavrularını doğurur sonra onları kontrol etmek için biz alırız. Bu görevi hemşirelik olarak adlandırmalı mıyım emin olamadım.''
''Ne?'' diye sordu Jimin şaşkın şaşkın Yoongiye bakarak. Ayrıca ne kadar ilkel olduğunu düşünmeden de edememişti. ''Kendi kendilerine mi doğum yapıyorlar?''
''Jiyoo'da öyle doğdu,'' dedi. ''Yanımda sadece Taehyung vardı. Kimseyi yanıma yaklaştırmak bile istemezdim. Özellikle, temizlemek ve sağlığını kontrol etmek isteyenler yanıma yaklaştığında hırlayıp dururdum.''
''Vay be,'' diyebildi Jimin. ''Zor olmalı.''
Yoongi güldü. ''Jiyoo için değerdi. Ona ilk hamile kaldığımı anladığımda en mutlu anımın bu olduğunu düşünürdüm. Daha sonra, Jiyoo doğduğunda aslında en mutlu ve özel anımın doğumu olduğunu anladım. Paha biçilemez bir histi.''
