değişmeye başlayan şeyler

663 76 57
                                    

❆  *  ❆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❆  *  ❆

''Ne sikim yaptım dedin?'' Jeongguk hiddetle bağırdı.

Taehyung gözlerini kısmış karşısında sinirden delirmiş bir şekilde etrafı dağıtan Jeongguk'a baktı. Gerçekten abartıyordu ve Taehyung artık bu geri zekalıya bebek bakıcılığı yapmaktan oldukça sıkılmıştı. Oturduğu koltuğa daha da yayıldı en azından sakinleşene kadar biraz keyif yapardı.

''Jimin'in bir kurtla olması seni rahatsız etmemeli,'' dedi Taehyung. ''Onu kurt yapmak için uğraşmıyor muydunuz? İstediğin oluyor.''

''Şaka,'' diye inledi Jeongguk. ''Şaka yapıyorsun.''

Jeongguk sonunda durduğunda, uzun bir süre birbirlerinin gözlerine baktılar.

''Ya hamile kalırsa?'' dedi Jeongguk birdenbire. ''Benden habersiz nasıl böyle bir işe kalkışırsınız!''

''Pekala,'' dedi ve iç geçirdi Taehyung, tane tane anlatacaktı. ''Bize inanmıyor olabilirsin ama hamile kalmaması için her türlü önlemi aldık. Az önce Yoongi ona çay götürdü, dün gece ise birlikte olduğu alfayla konuştuk. Böyle bir riske kendisininde girmek istemediğini söyledi. Her şey yolunda Jeongguk, sakin ol.''

Jeongguk bir parmağını sinirle havaya kaldırdı. ''Eğer ona bir şey olursa hepinizi öldürürüm. Duydun mu?''

Taehyung'un yüzündeki gülümseme yavaşça söndü. ''Ona bir şey olursa mı? Ne dediğinin farkında mısın?''

Jeongguk öfkeyle solumaya devam etti. Sinirden titreyen eliyle zaten dağınık olan saçlarını daha da dağıttı. ''Evet farkındayım. Asıl siz ne bok yediğinizin farkında mısınız?''

Taehyung oturduğu koltuktan hiddetle kalktı. Ne saçmalıyordu? Jimin burada kalsaydı bile yine bir alfa kurtla birlikte olacaktı. Jeongguk bizzat bunu söylemişti. Ha kendileri ayarlamıştı, ha Jeongguk. Bunda neyin problem olduğunu anlayamıyordu. İçten içe sorgularken şüpheli bakışlarını, delirmiş bir şekilde tekrar sağa sola giden ve kendi kendine mırıldanan Jeongguk'a çevirdi. Taehyung bu konu hakkında hiç iyi şeyler hissetmiyordu. Sanki kaçınılmaz bir sona adım atıyor gibiydiler.

Aslında bu his yeni ortaya çıkmıyordu. Jimin'in, Jeongguk'a aşık olduğunu düşünmesi bu hislerinin başladığı ilk andı. Korkmuştu. Hem de çok. Eğer bu aşkına karşılık gelirse yaşanacak şeylerden korkmuştu. Fakat daha sonra Jeongguk'un tavrı biraz da olsun rahatlamasını sağlamıştı. Jimin onun umurunda değildi. Ya da Taehyung yanılmıştı. Pek ala umurundaydı.

''Jeongguk,'' diye mırıldandı Taehyung. ''Yoksa sen Jimin-''

Jeongguk bir anda durdu. Boş bakışlarını Taehyung'a çevirdi. O cümlenin devamında ne geleceğini biliyordu. Büyükbabası gibi devam edecekti. Yoksa ona karşı bir şeyler mi hissediyorsun, diyecekti. Belki de kınayan bakışlarının esiri olacaktı ya da ona kızacaktı. Belki burnuna bir yumruk yiyecekti. Ona nasıl bir şeyler hissedersin, diye bağırırken onu hırpalayacaktı.

you don't need to run | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin