❆ * ❆
iyi ya da kotu yorumlarınızı bekliyorum asklar 🫶🏻
❆ * ❆Gökyüzü diğer günlerin aksine daha da karanlıktı.
Kar tüm hiddetiyle yağmaya devam ediyordu. Sonu gelmeyen beyaz taneler her yerde büyük bir kalıntı oluşturuyordu. Günler önceki katliamdan hayatta kalan kurtlardan bazıları yağan kara rağmen etrafı temizleyip yolları açmaya çalışıyorlar, diğerleri ise cadıların yıktığı evleri ve bıraktıkları pislikleri kaldırıyorlardı.
Jimin bakışlarını kurtlardan çekip karanlık gökyüzüne çevirdi. Durumlar hiç iyi değildi. İçindeki boşluk hissi gittikçe büyüyordu ve açık konuşmak gerekirse çok kötü hissediyordu. Yaşanan her şeyin suçlusunu kendisi olarak görmekten vazgeçemiyordu. O gün Yoongi'ye gidelim demeseydi arkadaşını hedef almazlardı, Jeongguk ile yakınlaşmasaydı sadece bir köle gibi sessizce yaşayıp gitseydi belki de cadıları bu kadar öfkelendirmezdi. Lanetinin peşini bıraktığını düşünmekle büyük bir hata yapmıştı. Hatta burada güvende olduğunu düşünmesi ise diğer büyük hatasıydı. Verdiği hatta vereceği zararları bilecek kadar yaşamış, görmüştü. Hata yapmıştı ve bunlar düzelmeyecek ölçüde büyüktü.
Jimin derin bir nefes aldı, bir elinin parmaklarını önünde durduğu cama yasladı ve gözlerini usulca kapattı. Diğer eliyle karnını sıkı sıkıya tutuyordu. Sadece mutlu olmak istiyorum anne, yardım et. Dudakları yavaşça kıpırdanıyordu ve hiç yapmayacağı şeyi yapıyor annesinden yardım diliyordu. Yaşadığını biliyorum, bize yardım etmelisin. Lütfen. Gözlerini açtı. Gökyüzünde parıldayan tek yıldıza acıyla baktı. Bu enkazın altından Jimin tek başına çıkamazdı. Yardıma ihtiyacı vardı ve bu yardım için gerekirse tüm gururunu ve özsaygısını kaybedebilirdi.
''Jimin?''
Jimin duyduğu sesle hızla arkasına döndü. Yoongi uyanmış, sırtını yasladığı yataktan anlamsızca Jimin'e bakıyordu. O kadar dalmıştı ki, arkadaşının uyandığını bile duymamıştı. Jimin hızlıca yatağına yanına gitti ve günlerdir bir saniye olsun ayrılmadığı tekli koltuğuna oturdu. Bu koltuğu alt katlardaki odalardan birinde bulmuş, Yoongi'den ayrı kalmamak için, getirmiş ve yatağın yanı başına koymuştu. Hem kendisi rahatsız olmayacaktı hem de Yoongi'ye yakın olmuş olacaktı.
''Ah,'' diye iç çekti Jimin, ''Özür dilerim, dalmışım. Seni duyamadım, bir şey mi istiyordun?''
Yoongi gülümsedi. Günlerdir Jimin'in kendisini ne kadar harap ettiğine şahit oluyordu ve bu duruma artık üzülmeye başlamıştı. ''Hayır, iyiyim.''
''Emin misin?'' diye üsteledi Jimin. ''Böyle rahat mısın? Yastığını düzelteyim mi? Ya da terlediysen üstünü değiştirelim, ha? Hasta olma.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you don't need to run | jikook
Fanfic━ ❝Kaçtığım ve ihtiyaç duyduğum kişi sensin❞ ━ witch×omega!jimin - delta!jeongguk