Want So Bad ~ MİNSUNG

Habersiz

selamo

hadee baslayakk
___________________________________________

MİNHONUN GÖZÜNDEN

"Şşt Minho" gözlerimi yavaşça açtım

"Minhoo!" yine ismimi duyunca yattığım yerden hızlıca oturma pozisyonuna geçtim.

Jisung, kapımı çalarak bağırıyordu. Ama tabii ki de fısıldayarak bağırıyordu. Ayağa kalkıp kilerin kapısını açtığımda Jisung'un yumruğu havada kalmıştı.

"Heh sonunda GÜNAYDIIN" dedi

"Niye hala fısıldıyon"

"Alışkanlık olmuş. Annemin eve gittiğini haber vericektim." ona bakmaya devam edince konuştu.

"Yani şimdi birlikte benim arkadaşlarımın yanına gidiyoruz. O adamı bulucaz" dedi bana güven verici yüz ifadesiyle bakarak.

"Şimdi mi?"

"Evett"

Jisung bunu söyleyince kapının önünden geçmem için yer verdi. Salona çıkınca Jisung çantasını sırtına alarak konuştu.

"Çantamsız hiçbir yere gidemem" dedi açıklama yapmak istercesine.

"Benim götürmem gereken bir şey var mı?"

"Hayır, sadece gel yeterli" diyip gülümsedi. Onu onaylar bir şekilde kafa sallayarak evin kapısından dışarıya çıktım.

Acaba çizeri kolay bir şekilde mi bulucaz. Aslında her ne kadar çizeri bulmam gerekse ve istesemde... Jisung ile daha fazla vakit geçirmek istiyorum. Ama en az bir ayım var. Yoksa Jisung'a söyleyemediğim şey gerçekleşerek yok olucam.

Bunu da istemiyorum. Ama eğer çizeri bulup yerine düzgün bir çizer getirirsek ben buraya bir daha asla gelmicem. Daha Jisung ile karşılaşalı bir gün oldu sadece. Buna rağmen hani içinizde birine karşı anlamsız bir sempati olur ya, ondan işte.

Ben bunları düşünürken çoktan gelmemiz gereken yere gelmiştik.

"Burası Seungmin ve Bangchan'nın evi. Seungmin ile Bangchan birlikte yaşıyor, sevgililer. Felix, Hyunjin, Changbin ve Jeongin ise ayrı evlerde. Biz genelde hep Seungmin ve Bangchan'nın evinde buluşuruz" dedi açıklama yaparken.

Onu onaylayıp anladığımı belirtmek için kafamı salladım. Kapıyı çalıp içeri girdiğimizde kahverengi hafif uzun saçlı olan biri kapıyı açtı. Jisungun kulağıma fısıldamasıyla o kişinin Seungmin olduğunu anladım.

"Oo hoşgeldin Jis. Kim?" son kelimesini söylerken bir bana bir de Jisung'a baktı.

"Ben, ani-" tam anime dünyasının en iyi animesi olan üstün Lee Know um diyecektim ama Jisung sözümü kesti.

"Lee Know. İsmi Lee Know. Diğerleride gelince tam olarak kim olduğunu öğrenirsiniz zaten" Jisung bunu söyleyince Seungmin onaylar bir şekilde kafasını salladı.

Jisung ile Seungminin kısa bir bakışmasının ardından Jisung konuştu.

"Niye kapıda bekletiyon be içeri alsana"

"Unutmuşum, hadi girin" dedi.

İçeri girdikten sonra tanımadığım birini gördüm.

"Hoşgeldin Jiss, o kim?" dedi.

"Diğerleride gelsin öğrenirsin"

"Tamam. Ya Jisung ya"

"Efendim Chan hyung"

"Hani şu anime var ya önerdiğin. Gittim orjinal sitesinden Want So Bad final bölümü diye arattım. Yok. Bölüm mölüm yok. Dün yayınlanması gerekmiyor muydu? Biliyor musun neden olduğunu"