selamooo
nasilsinizz
hadi baslayalimm
___________________________________________JİSUNGUN GÖZÜNDEN
Uyanıdığımda başımda dikilen anime kılıklıyı gördüm. Aslında çok yakışıklıydı ama neyse.
"AAA"
"Yeter çığlık atma artık"
"A-ama sen nasıl.."
O nasıl animeydi? Nasıl gerçek olabilir.
"Hala inanasım gelmiyo. Şimdi, bir, animeler gerçek değil. İki, animelerin bir çizeri var ve çizdiği animenin gerçek olması çok saç-"
"Bir dakika"
Ona kaşlarımı kaldırarak baktım. Of hala aklım almıyor. İnanmalıyım diye hissediyorum ama ya inanmamam gerekiyorsa, ya rezil olursam. Hiç güvenemiyorum şuan.
"Sen, benim olduğum animenin çizerinin kim olduğunu biliyor musun?"
"E yani, internette aratırsan çıkar"
"Beni onun yanına götür. Acilen onu bulmalıyım."
"Evini nereden biliyim ben?"
"İnternette çıkar dedin ama"
"İnternette sadece ismi, soyismi, yaşı, boyu, nerede yaşadığı, nerede doğdu gibi şeyler çıkar. Ev adresi veya telefon numarası çıkmaz."
"Off onu bulmam gerekiyor"
Bir dakika ya. Ben neden buna soru sormuyorum. Madem gelmiş buraya ben animeyim diyor anlatsın bakalım.
"Neyse dur. Anlat hadi neden buraya geldin, neden onu bulmak istiyorsun. Madem gerçek animesin, anlat."
O yere oturup bağdaş kurunca bende aynısını yaptım. Nefes alıp konuşmaya başladı.
"En başından anlatıyım. Anime dünyası var. Sizler animeleri sadece çizimden ibaret sanıyorsunuz ama değil. Herhangi bir anime bittikten sonra o animenin çizgi karakterleri 'Yaşlı animeler ülkesi''ne gidiyor. Daha bitmemiş olanlar 'Çocuk animeler' ülkesinde, yeni çıkacak olanlar 'bebek anime' ülkesinde yaşıyor."
Bunları o kadar akıcı anlatmıştı ki şuan yalan olmadığına emin oldum. Sonra devam etti.
"Yani anime dünyası üç ülkeden oluşuyor. Ayrıca animelerde o çizerlerin çizdiği şeyleri biz resmen yaşıyoruz. Bizim hayatımız onların elinde oluyor. Hiç kimse çizerlerin çizdiği şeylere karşı çıkamıyor. Bu arada anime ülkesinin de bir kralı var, tam da karşında duruyor"
Onu kınayarak, gözlerimi kısarak baktım. Hah bide övüyor kendini.
"Ama buraya gelmemin asıl nedeni benim animemin çizerinden intikam almak. Biliyorsundur. Animede, ben daha çocukken ailemi gözlerimin önünde öldürmüştü. Ailemin gözümün önünde ölmesi kadar korkunç ve üzücü bir şey yaşamadım hayatımda. O andan beri çizerden nefret ediyorum, içimde ona karşı bir kin besliyorum. O, insanlar için güzel bir anime bölümü çizerken, herkes bunu 'aa' diye izlerken ben orada cehennemi yaşıyordum."
Bunları anlatırken resmen gözlerindeki öfkeyi gördüm. Cidden gerçek olduğunu düşünmeye başladım. Ama olay daha da garipleşiyordu.
"Peki buraya nasıl geldin?" diye sordum merakla.
Arkasındaki duvara yaslandı ve gülümsedi.
"Karşı koydum. Sonuçta dediğim gibi animelerin güçleri vardır ve ben en iyileriyim. Ayrıca çizerlere karşı koymak tahmin edemeyeceğin kadar zor ve tehlikeli. Bu yüzden kimse bunu yapmaya cesaret edemez. Ama yine de, imkansız değil. Bende yaptım. İlk önce oradakilerle konuştum. Onlara bunu anlatınca deli olduğumu falan düşündüler galiba. Ama eğer çizeri öldürürsem ve yerine daha iyi biri gelirse her şey daha iyi olur. Bunu anladıklarında mantıklı buldular. Fakat o yolculuğu yapacak yeri bulmak ve yapmak çok zordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Want So Bad ~ MİNSUNG
RandomHan Jisung anime bağımlısı biriydi. Animeler ondan sorulurdu. Aynı zamanda da bir psikologtu. En sevdiği anime romantik bir konusu olan 'Want So Bad' animesiydi. Güncel bir anime olduğu için daha son bölümü yayınlanmamıştı. Ayrıca, başrol erkek ile...