selamoo
umarim iyisinizdir
bölümü okuyunca da umarim iyi olursunuzbaslayak hadiie
____________________________________MİNHONUN GÖZÜNDEN
Neden bu kadar kolay olmuştu?
"Bu kadar kolay olmamalıydı"
Çizer dediğim şeyle sırıtmış ve konuşmuştu.
"Ben aptal değilim Lee Know. Her şeyin bir sebebi olmalı değil mi?" dedi kaşlarını kaldırarak.
"Ne sebebi? Neyin sebebi? Aklımla oynamayı kes!"
Çizer ayağa kalkıp etrafındakileri sert bir bakışla kontrol etti. Bir anlık gözüm karardı. Gözümü açtığımda Jisunglar dehşet içinde etrafa bakıyorlardı. Ne oluyor?
Çizer alnını kaşıdıktan sonra konuştu.
"Evet artık onlara karşı görünmez olduğumuza göre halledebiliriz bu olayı dimi?"
Onu her şey için pişman edicem. Şuana kadar yaptıkları için. O acıları çektirdiği için. Sadece bana değil, sevdiklerime de o acıları yaşattığı için. AİLEMİN ÖLÜMÜNDEN KENDİMİ SUÇLADIĞIM İÇİN! Her şey için, pişman edicem.
"Sebep?"
"Sebep. Her şeyin sebebini soruyorsun ha. Sebepleri kenara bırakalım, beni pişman etmek istiyorsun dimi?" üstüme doğru yürüyerek konuşmaya devam etti.
"Farkında değil misin Lee Know? Seni ben yarattım ve seni silebilirim. Normalde silemem diye düşünüyordum. Sonuçta en ünlü animenin en çok sevilen ve ünlü karakteri olmazsa ünlülüğümü kaybederim. Ama bir düşündümde aslında seni silersem daha çok ünlenebilirim. Nasıl mı?" sanki ben sormuşum gibi bana baktı ve sinir bozucu vurgulamalarıyla konuşmaya devam etti.
"Hani sen bana karşı gelip o kızla olmuyordun ya, aslında sen bir ruhsun o kız ise bir şizofren. Bu yüzden kavuşamıyorsunuz gibi yapıcam. Yeni karakter çizerim o da kızın psikolojisini düzeltir, böylece aşkları başlar. Kızın geçmişine de bazı kötü olaylar eklerim hallolur bu iş" dedi ve sinir bozucu bir şekilde kıkırdadı.
Hala üstüme gelmeye devam ediyordu. Ayaklarım aniden titremeye başladı. Ayakta durmakta zorlanırken etrafımdaki sesler yankılanmaya başladı. Ellerimle kulaklarımı kapatarak geri geri yürüyordum. En son duvara sıkıştığımda yere çömeldim. Vücuduma baktığımda sanki şeffaflaşıyordum. Evet siliniyordum.
"Farkında değil misin Lee Know, yavaş yavaş siliniyorsun. Sırf senin siliniş anını görmek için 'yavaş sil' moduna tıklamak zorunda kaldım." dedi.
Her şeyi ödetmeden böyle yok olamam.
Gücümü toplamaya çalışıyorum ama olmuyor. Beynimdeki sesler çoğaldıkça konsantre olamıyorum. Gücümü sadece belli bir raddeye kadar toplayabiliyorum ama bu yetmiyor. Sesini zar zor duyabildiğim çizer konuşmaya devam etti.
"Aileni öldürdüğün gibi beni öldürmek istiyordun dimi"
Zorlanarak sinirle konuştum.
"B..ben öldür..m.edim" kekeleyerek değil de kesik kesik konuşuyordum.
"Hahah sen öldürmedin mi? Güldürme beni. Sen bana karşı gelebildin şuana kadar, yine karşı gelseydin ya, öldürmeseydin aileni. Ailen de onları senin öldürdüğünü gördü. Onlar da katilin sen olduğunu biliyor. Ailenin katili sensin."
Gözlerim doluydu. Ellerime baktım. Şeffaflaşmış vücudum titriyordu. Ondan intikam almadan ölmek istemiyorum. Ama ailemi ben öldürmedim o yaptırttı, o öldürdürttü. O yaptı. O yaptı ben yapmadım ben ailemi öldürmedim ben ailemi öldürmedim ben ailemi öldürmedim.
Ellerimle kafama vuruyordum. Yok olmam daha iyi galiba. Belkide katilimdir, belki de benim suçluyumdur. Kendimi asla affetmiycem, intikam alamadım..
"Lee Knoow nereye gittiniz hadi artıık!" Jisung tatlı ve endişeli bir sesle söylemişti. Gülümsemiştim
"Geri tuşuna bas Jisung" onun duymayacağını bilsemde sessizce söylemiştim bunu.
Bir şeyler yapmalıydm. Jisungun sesi bana bu kadar yaşama isteği getirmişti. Onun sesi sakinleştirdi beni sanki.
Çizer benim silinmemi beklerken koltukta oturuyordu. Sıkılmış olacakki gözleri kapalıydı. Yanımdaki komidinde kağıt ile kalem vardı. Hareket edecek gücüm bile yoktu ama deneyecektim. O kadar zordu ki kolumu kaldırırken bağırıyordum ama sesimde gitmişti.
Kolumu kaldırıp kağıt ile kalemi aynanda düşürdüm önüme.
"AAAAA"
"AA" Jisung ve Hyunjin çığlık atmıştı.
Onların çığlıklarına çizer kalkıp tam yanıma gelirken kağıda kötü bir şekilde olsa da yazdım.
'geri tuşuna bas"
Jisunglar bu kağıdı eline alıp okuduğu anda çizer onlardan kağıdı aniden çekti.
"AAAAA!" yine çığlık attılar.
"Hah bu mu işe yarayacak, onlar o kadar zeki değiller" dedi.
Bir şeyi unuttum galiba, onlar odanın yerini bilmiyor. Herhalde sona geldim. En azından denedim. Sonunda ayaklarım tamamen görünmez olmaya başladı, artık şeffaf bile değillerdi. Gözlerimi kapatıp yok olmayı bekledim. Kendimden nefret ederken tek duyduğum şey çizerin gülüşüydü..
Gözüm kapalıyken aniden bir beyaz ışık çarptı gözüme. Garip hissetmeye başladım aniden. İçime bir şey giriyormuş gibi. Sanırım yok oldum.
Ama lan, bir dakika.
Gözümü açtığımda çizer dehşete düşmüş gibi bakıyordu.
"LEE KNOW!" Jisung bağırdı. Görünmezlik kalkanı geçti sanırım. Evet yaptılar geri getirdiler beni!
Şeffaf vücuduma baktığımda normale döndüğünü fark ettim. Normale dönmem bir kaç saniyemi almıştı. Çizer o sırada kaçmak için camın önüne koşmuştu.
"DUR!"
Gözlerimi hafif kapatarak gücümü kullandım. O, tam camdan atladığında mor bir şimşek ona çarptı. Onun herhangi bir yerinde mor bir iz bıraktı. Her ne kadar şimdi kaçmış olsa da onu illa bulucaktım.
Tüm yaşadıklarımın yorgunluğu ve ağrısıyla gözlerim karardı. Ve bayıldım.
JİSUNGUN GÖZÜNDEN
Bayılmıştı, acaba bizim görmediğimiz zaman ne yaşadı.
Onun öldüğünü, yok olduğunu düşünmek bile istemiyorum.
Belki de gerçeği ona söylemeliyim..
_____________________________________bittieee
nasildi bölümmm
bisey dicem de ben sizin yorumunuza cevap vermek icin bir harf yaziyorum ama ikinci harfi yazamıyorum, sile basıyorum silinmiyo. Nası düzelticeem. Eğer düzelmezsem yorumlarınıza emojiyle cevap verirsem garipsemeyinn😔
soruu-
1-) Sizce Jisungun bahsettiği gerçek ne?
2-) Sizce Çizer ile bizimkiler bir daha karşılaşacaklar mı? Nasıl karşılaşacaklar sizce?
sizi seviyom babaayy💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Want So Bad ~ MİNSUNG
RandomHan Jisung anime bağımlısı biriydi. Animeler ondan sorulurdu. Aynı zamanda da bir psikologtu. En sevdiği anime romantik bir konusu olan 'Want So Bad' animesiydi. Güncel bir anime olduğu için daha son bölümü yayınlanmamıştı. Ayrıca, başrol erkek ile...