Want So Bad ~ MİNSUNG

Kolay

selamooo

normalde cuma günü atıcaktım ama Atatürk'ün ölüm yıldönümü oldugu icin vazgectim♾

hadi baslayakk
_________________________________________

ÇİZER

Şuana kadar hep bana karşı geldi. Ama unuttuğu bir şey var, o benim eserim. Onu ben yarattım. Onu silersem ne yapabilir ki?

Bu dünyada olduğunu anlamam çokta zor değil. Ama nerede acaba. Büyük ihtimalle nerede olduğunu bulmak zor olmayacak, çünkü bir Koreli olarak, Japonca çizdiğim, yaptığım, animeleştirdiğim, Kore'deki en ünlü anime olan Want So Bad. Ve o animenin başrolüne benzeyen birini görürseler haberlere çıkar zaten.

Sadece sabretmem lazım. Sadece biraz sabır. Sabır...

Acaba onun çizimlerini silip hepten mi kurtulsam? Ama o zaman anime devam etmez ve İTİBARIM MAHVOLUR!

Eğer her şey planıma göre işlerse...

_________________________________________

JİSUNGUN GÖZÜNDEN

"Ay hadi Felix artık"

"Ya tamam bekle çook az kaldı"

Felix uzun bir süredir çizerin telefon numarasını arıyor. Fakat anlamadığım bir sebepten dolayı bir veya iki gün yerine bir kaç saatte bulabileceğini söyledi.

"Eveet" mırıldanarak söylemişti Felix.

Kısa bir sessizlik oldu.

"BULDUM" sessizliği Felix'in bağırması böldü. Ani bir korkuyla yerimden sıçradım. Lee Know konuştu.

"Çok iyi o zaman. Hadi, konumunu da bul."

Felix 'hallederiz' tavrıyla konuştu "Orası kolay, telefon numarasından bir şeyler yapar bulurum." dedi.

Yine ve yine arada bir saat geçti. Ve yine aynı ses. Bu sefer korkmadım, alkış alayım..

"BULDUUM" dedi Felix, ve devam etti
konuşmaya

"Hadi buldum ben bunları. Şimdi ne yapıcaz?"

"Şimdi ilk önce adamı bi arayalım tamam mı?" dedim diğerlerinin onayını almak için onlara bakarken. Sonra devam ettim.

"Sonra da işte konuşuruz böyle böyle deriz, birde evine gideriz. Gerisi Lee Know'un zaten." dedim ve sustum.

"Hadi arayın şunu" dedi Lee Know.

Lee Know'un bunu demesiyle Felix 'ara' tuşuna bastı. Telefon ilk başta dıtdıtladı daha sonra açıldı.

"Alo?"

"Alo merhaba, Kang Bin Yon ile mi görüşüyorum?"

"Evet, kimsiniz?"

"Tanıdın mı sesimi" diyerek araya girdi Lee Know. Telefondaki adam bir anlık sessiz kaldı ve konuştu.

"Lee Know sen misin?" dedi endişeli ve sessiz bir şekilde.

"Evet. Seni bulacağımı biliyorsun değil mi?" dedi Lee Know, adamın onu göremeyeceğeni bilse bile sırıtarak.

"Bulmayı dene bakalım. Unutma ki seni ben çizdim, seni ben de silebilirim. Her ne kadar bana karşı koyabilsende, 'sil' işaretine bastığım anda yok olursun. Ayrıca beni bir aydan kısa sürede bulabileceğine inanıyor musun cidden hahah!"

"Unutma burası anime dünyası değil çizer. Burası normal dünya. Anime dünyasından bakıldığında sen ne kadar olağanüstü güçlü  biri gibi olsanda, insan dünyasında bir önemin yok. İnsan dünyasında sen sadece normal birisin ama ben değilim.."