Kızımız Yazılımcıdır. Patronu ona önemli bir iş verir. Bilgisayarının başına geçtiğinde e-mail gelir. Merak eder ve açar. Kendi fotoğrafını görür ve şok geçirir. Ona e-maili atan kişi Ran ve Rindou Haitani'dir.
Kenardan sıvışmaya çalıştım. Onlara gözükmemem lazımdı. Artık onlara karşı bir şey hissetmiyordum. O kızı görene kadar (ne kızmış bee). Yiyecek bir şeyler almaya başladım tam kasaya adım atıcakken, (Ran) ah~bizim kediciğimiz de buradaymış. Umursamayarak kasaya gittim ve ödememi yaptım. (Rindou)*kıkırdayarak* bizi umursamıyor. Sabır dilercesine bir nefes verdim. Marketten çıktım. Hızlı adımlarla eve doğru gitmeye başladım. Anlaşılan bana rahat yoktu. Eve vardığımda çok rahatladım. Yemeği yedim ve film izlemeye başladım. Çok uzun süredir film izleyemiyordum. Filmi tam açtığım sırada odamın camı kırıldı. Kağıtla sarılmış bir taş. Şok içindeydim. Elbette kimin yaptığını tahmin edebiliyordum. Yavaşça taşı aldım ve kağıdı okudum. (Kağıtta yazan şey) Gözümüz senden başka kimseyi görmüyor. Bunlar benimle dalga mı geçiriyorlardı? Yarın Eski patronumla görüşecektim(Ren yani). Camı nasıl çözecektim bilmiyorum. Camcıyı çağırdım. Yeni camı taktı. Neden böyle bir şey yapmışlardı ki? (Allah Allah acaba neden aaa neden acaba). Erkenden yattım. Erkenden uyandım. Üstüme,
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Böyle bir şey giymiştim. Hemen evden çıktım. Kapıda bir not vardı. Notta,
~Göğüslerin çok güzel~ Hemen etrafıma bakındım. Ama kimse yoktu. Umursamayarak yoluma devam ettim. Hemen şirkete varmak istiyordum. Yirmi dakika sonra şirkete varmıştım. İlk gördüğüm kişi Ren oldu. Bana gülümsedi. (Ren) hoş geldin prenses. Bana çok yakındı. Nefesini tenimde hissedebiliyordum. Uzaklaşma gereği duyduğum için hafif kendimi geri attım. (Yuimi) h-h-hoş buldum. Dedim gülümseyerek. Belimden tutarak beni odasına götürdü. Beni en şaşırtan belimden tutmasıydı. Bölmüştü patrona neden böyle davranıyordu?(bu bizim kız mal valla mal). Odasına girdik ve kapıyı kapatıp kitledi.(hassiktir) bana daha da fazla yaklaştı. Burnu benim burnuma değiyordu. (Yuimi) b-b-ben bunu yapamam. (Ren) yaparsın. Dedi çapkın bir sırıtışla. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Küt küt atıyordu. (Ren) kalbin ne kadar hızlı atıyor. Eminim ki ben seni öpüncede atacak. Dedi. Adımlarımı geriledim. Ama duvara çarpmıştım ve ondan kaçış yoktu. Tanıdığım patron gitmiş yerine bambaşka bir patron gelmişti. Yanıma yaklaştı. Belimden tutup beni dudaklarına bastırdı. Tutkuyla öpüyordu,açmış gibi öpüyordu. Nefessiz kalmaya başladım. Vurmaya çalıştım ama yaramadı. Ağzımdan küçük bir inilti çıktı. Gözleri benimle buluştu. Gözleriyle gülüyordu. Eli gömleğimin düğmelerine gitti. Ne kadar engel olsamda teker teker düğmelerimi açtı. Artık göğüslerim görünecek bir hâle gelmişti. Kapatmaya çalışıyordum ama Ren engel oluyordu. Göğüslerimi öpmeye başladı. Tam o sırada çok güzel bir şey oldu kapı tıklandı. (Ren) aghh şaka mı bu! Hemen gömleğimin düğmelerini geçirdim. Ren'de kapıyı açtı. (Ren) NE VAR!!!!! (?) patron iyi misin biraz sinirli gibisin? (Ren) ne söyliceksen hızlı söyle önemli bir işim var. (?) tamam o zaman sonra söylerim. Deyip gitti ve Ren'de kapıyı kapatıp yeniden kitledi. (Ren) nerde kalmıştık? Evet en son senin o güzel göğüslerini öpüyordum. (Yuimi) bence öpmüyordun. Deyip işi geçiştirmeye çalıştım. (Ren) *kıkırdayarak* benden öyle kolay kaçış olmaz. (Yuimi) hem senin sevgilin yok muydu? (Ren) yoktu Yuimi şu bahaneleri bir kenara bıraksak çok güzel olucak. (Yuimi) ah~ bence bu bahanelerle daha güzel oluyor. Ren bana dik dik bakmaya başladı. Yanıma yaklaştı ve beni çalışma masasına oturttu.
