MARDİN'DE SEHER YELİ

27. Bölüm

AleynaAlty34 profilimi tıklayarak beni takip ederek desteklerseniz çok sevinirim  bay

Adel kibirle karşısındaki adama bakıyordu . Mümtaz ağa sofraya oturduğundan beri gözlerini Adel'den almayıp aşağılayıcı bakışlar atıyordu. Atel karşısındaki adamın ne yapmak istediğini bekliyordu .

Mümtaz ağa ellerini önünde birleştirip"hayırlı işler uzatmaya gelmez erkenden düğün yapalım derim."dedi. Miran sakince elindeki çatalı ve bıçağı masaya bırakıp Mümtaz ağa'ya Keskin bakışlarını dikti." Geç mi erken mi ona ben karar veririm Mümtaz Ağa. Hazırlıklar başladı zaten bir ay sonra düğün olacak" dedi

Mümtaz Ağa alaylı bir şekilde sıratıp arkasına"Gelin hanımın da artık buralara alışması lazım. sonuç olarak burası onun toprağı ne kadar erken o kadar iyidir."

Adel belli belirsiz bir şekilde kafasını sallayıp"yakın zamanda çalışmaya başlayacağım, o zaman zarfında hemen alışırım buralara. Siz merak etmeyin"dedi.

Mümtaz Ağa öfke ile soğuyarak "Sen ne dersin ne çalışması? Sen artık ağa karısısın" dedi."işimin evliliğimi etkileyeceğini düşünmüyorum "dedi

Mümtaz Ağa'ya göre bir kadın evinden başka hiçbir yerde hiç kimseye hizmet edemez.  Onun için kadın sıfatı yeryüzünde saygınlık duyulmaması gereken bir canlıdır. Tam deyimi ile kadın erkek bir değildir kadın her daim onun için erkeğin bir altıdır.

Miran sessizlik içinde ortamdaki konuşmaları dinliyordu. Adel'in hakkını savunacağını ve hiç kimseye pabuç bırakmayacağını biliyordu. Öyle de yapıyordu ve Miran bundan fazlasıyla keyif alıyordu. Onun için kadın neyse erkek de odur. Erkeğin başarabileceği her şeyi kadında başarabilir.

Miran Adel'in çalışıp çalışmamasına hiçbir zaman karışmayı düşünmüyordu. Adel'in onun için en etkili olan özeliğide bu olmuştu. Dik başlığın ve asaletiydi.
Ona göre yanındaki kadın ne isterse onu yapabilirdi .
Miran şüphesiz sonuna kadar arkasındaydı.

Mümtaz Ağa sert çehresi ile Miran'a bakıp Adel'i işaret ederek "Karına birşey demeyecekmisin Miran Ağa ?"dedi.

Adel'in abileri olmak üzere herkes nefesini tutup Miran'ın diyeceklerini bekliyordular. Orada bulunan Aslanbey ailesi için Adel çok değerliydi. Mira'nın en ufak kötü bir sözü bile burada büyük bir kavgaya neden olabilirdi. Azat şu an kendini bu ortamda bile zor tutuyordu. karşısındaki yaşlı adama saldırmamak için elinden geleni yapıyordu.

Miran gururla yanındaki kadına bakıp "Ben karımın sözünün üstüne söz söylemem .O ne derse odur" dedi.
Karım kelimesi bile Adel için sümbül çiçeklerinin bir anda çoğalması gibiydi.
Adel'in her bir çiçeğe ayrı bir hayranlığı vardır. Onun için bundan sonra en önemli çiçek sümbül çiçeğiydi.

Yanındaki adama küçük bir gülümseme baş ederek sinirden köpüren yaşlı adama döndü.
Mümtaz Ağa tek kelime dahi etmeden sessizlik içerisinde yemeğine devam etti.
Herkes Miran'ın cevabını aldıktan sonra derin nefes almışlardı.

Adel'in bu ortamda en çok dikkat et çeken şey ise Zelal Hanımdı ,geldiğinden beri Zelal Hanım'dan tek kelime dahi duymamıştı. Sanki ağzına mühür vurulmuş gibiydi. Onun da kokusu çıkar diye Adel pek fazla üstünde durmadı.

İlerleyen saatlerde Adel yorgun olduğunu söyleyerek kalkması gerektiğini dile getirdi. Herkesle vedalaştıktan sonra Miran'ın onun için ayarladığı arabaya binerek evine gitmek üzere yola koyuldu. Mira ne kadar Adel'i bırakmak istese de Adel nazik bir dille reddetmişti.

Miran el mecbur kabul etmişti. Miran bir takım işlerinin olduğunu söyleyerek çalışma odasına çekilmişti Mümtaz Ağa ve diğer aile bireyleri ise avluda oturarak sohbet ediyorlardı.