12.

1.4K 177 44
                                    

jeon jungkook:
saat gecenin tam on ikisi.
yani gece yarısı.
gelebildiğim en erken saatte buradayım.
bugün zaaflar hakkında yazılmış bir şiir kitabını okuyordum.
sonra sokağın köşesinden siz çıktınız ve sakince yanımdan geçip gittiniz.

normalde beni her görüşünüzde mutlaka selam verirdiniz.
bu sefer beni görmemiş olmanız ister istemez kafanızın dolu olduğunu düşünmeme sebep oldu.
zira iki haftalık uzak kalma süresinin ardından her şeyin düzeldiğini sanmıştım.
yani benimle iletişimde kalacağınızı söylediğinizde eskisi gibi az da olsa muhabbetimiz olur diye ümit etmiştim bay kim.
umuyorum ki iyisinizdir ve ben kalbi kırık bir adam olarak yalnızca kuruntu yapıyorumdur.

(görüldü)

yüreğimin derin sızısı:
merhabalar bay jeon.
açıkçası bugün sizi hiçbir yerde gördüğümü anımsamıyorum.
görsem selam verirdim.
sandığınız gibi varlığınızı görmezden gelmek gibi bir derdim olmadı.

jeon jungkook:
bir sıkıntınız mı var?

yüreğimin derin sızısı:
hayır, iyiyim.

jeon jungkook:
üzerinizdeki takım elbise çok hoştu.
söylemeden geçemeyeceğim.

yüreğimin derin sızısı:
teşekkür ederim.
bugün bir arkadaşımın annesinin cenazesi vardı.
bütün gün onu teselli etmekle meşguldüm.
pek faydam olmadı ama yine de olsun.
böyle durumlarda yalnız kalmak mide bulandırıcı bir boşluğa sebep olur.

jeon jungkook:
ölüm sizi korkutuyor mu?

yüreğimin derin sızısı:
ölümü anımsayınca düşüncelerim istemsizce zihnimi terk ediyor.
hatta köşe bucak kaçıyor desem yeridir.
bilinçaltımda benim için hep doldurulması gereken bir boşluk olarak kalacak sanırım bu olgu.

hisleri körelten ve yaşamadıkça anlamasının çok zor olduğu bir gerçeklik.
empatiyle yol bulunmaz.
ama evet kesinlikle korktuğumu söyleyebilirim.
yaşamadıklarım uğruna acı duyarım sanırım.
mânâsızca yok olup gitmek de sarsıcı muhakkak.
ya siz?

jeon jungkook:
ömrüm boyunca, yani aldığım her nefesi buna dahil edersek
var olmayı tattığım tek an sizi sevdiğimi fark ettiğim zamandı.
o güne kadar kendimi zaten hep başıboş dolaşan bir ruh olarak tanımlardım.
hissetmeyen, yaşamayan ve hep yalnızlığa sığınan.
ölüm veya doğum dünyada konuşulduğu kadar yankılı bir gerçek değildi benim sınırlarımda.
şu anda da öyle.

yüreğimin derin sızısı:
kendinizle barışık değil misiniz bay jeon?
çok değersiz biriymiş gibi konuşuyorsunuz ancak öyle değilsiniz.
benim yanımda hep neşeli ve sorunsuz bir çocuk gibi davranıyordunuz.
ama öyle değil sanırım?

jeon jungkook:
ben kendimi sahiplenmek istemiyorum bay kim.
bu o kadar yorucu ki,
size saatlerce anlatsam beni anlayamaz veya çözüm bulamazsınız.
çünkü bu zihni taşımak gerçekten zorlayıcı ve bulaşıcı bir hastalık gibi.

günden güne beni tüketiyor.
sancısız fakat hissettiriyor.
benden çekip giden hisler, anılar ve gençlik.
hepsi damarlarımdan çekiliyor, usulca beni arkasında bırakıyor.
yapayalnız kalmak bu evrende yalnızca beni tanımlayabilecek bir kalıp.
zira ben milyarlarca insanın içerisinde,
kendime bile sahip olamayan biriyim.

bu çok yanlış, bay jeon.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin